Duymayan kalmasın...
Bazen bazı insanların beynine kar yağıyor sanırsam. Düşüncelerde bir dengesizlik, bir donma oluyor sanki. Sevgili arkadaşlar takip edip takip edildikten sonra takibi bırakmak hangi kitapta yazıyor acaba. Siz takip edilmeye değersiniz de biz değmez miyiz? Bu ne gerizekalıca bir yaklaşım yahu. Bazen de uzun zamandır takipleştiğimiz kişiler takipten çıkıyor. Ne zararımız dokundu size bre cahiller. Madem beğenmiyorsunuz engelleyin ulan. Takipten çıkacaksanız ugraştımayın ve ikileyin. İnanın ki derdim takipci değil öyle olsa veririm parasını 1000kitap benim reklamimi yapar benim yerime. Tahammül edemediğim şey insanların b*ktan egosudur. Sevgisizliğimle yüzünüze sille misali çarparım.. iyi geceler (Bugüne kadar paylaştığım en argo paylaşımdır. Gurur duyuyorum.)
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
(İsrâ 17/107-109)
De ki: “Siz ona inanın veya inanmayın, şu bir gerçektir ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere (Hakk’ın kelâmı) okununca derhal yüzüstü secdeye kapanırlar. Ve “Rabbimizi tesbih ederiz, rabbimizin vaadi mutlaka yerine getirilir” derler. Ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar; Kur’an onların saygısını arttırır.
Amerika itlerinin elinde Esir Olan Bacının mektubu Subhanallah!
Nur bacının Ebu Gureyb’den yazdığı mektubu: Bismillahirrahmanirrahim Allah için bizleri öldürün! Halkıma, Ramadi’nin, Halidiye’nin ve Felluce’nin insanlarına; erdem ve onurlarını kaybetmeyen tüm dünyadaki insanlara… Bu size, AmerikanSiyonist hapishanesi Ebû Garib’ten kardeşiniz Nur’un mektubudur. İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve
Kitap yayınlamak !
Sevgili yazar arkadaşlarım. Çoğunuz benim gibi ilk kitabını yazınca hemen yayınevi arayışına giriyor. Ucuz yollu bir yerde yayımlamak! Lütfen boşa kürek çekmeyim. Çünkü yayınevleri sadece sizin kitabınızı size satma derdindedir. Yayımlamak için sizden cuzzi de olsa bir para alırlar ve ilk 150 kitabın geliri bizim derler. Siz de o 150 kitabı satarsınız. Cebinize birşey girmez. Sonra yayınevi sizi bir daha ne arar ne sorar. Ne satıldı bilemezsiniz bile. Farklı üç yayınevinden 5 kitap yayımladım. Hep aynı hikâye aynı sonuç. İnanın yazar okurdan daha çok. Bir kıyamet alameti de 'kalem çoğalır' dır. Yazarlığı bir hobi olarak yapın ve e-kitaba yönelin. Kitap basmak için masraf etmeyin. İlla da basacaksınız matbaa bulun. Kendi imkanlarınızla basın ve imza gününde satın. Masrafınız elbette çıkar. Sömüren bir düzen var. Lütfen emeğinizi heba etmeyin. Ayrıca yetkin yazar neredeyse yok. Eskiden bazı konularda iyice gelişmiş kişiler yazar olurdu. İyi bir felsefe, iyi bir sosyoloji ve psikoloji gözlemi lazım. Bir de bir davanız olmalı. Sanat, olmayana özlemdir, Ali Şeriati...
MUTLU OLUN DOSTLARIM
Mutlu olun dostlarım, mutlu olun siz,sevdiklerim İyiydi hepsi ama hep çile çekti bütün bildiklerim İnanın gönülden geldi, içten geldi söylediklerim Daha neler var hissedip de söyleyemediklerim Mutlu olmak belki herkesin ama iyilerin hakkıdır inan halktan uzak olan bu hün Hakka yakındır Ey Canan, kendini nefsinin tuzağından sakındır Güzel insan, Sen, mutlu ol o yüreğinin hakkıdır KK
Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları bize ne söyler?
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk
Fotoğraflarla Atatürk
kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi. ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
Resim