"Siz bir şeye ne şekilde inanır, ona hangi gözle, hangi düşünce doğrultusunda bakarsanız o da size aynı doğrultuda hizmet edecektir. Bu bir sistem gereğidir. İyi derseniz iyi, kötü derseniz daima kötü olacaktır. Şüpheler ve acabalar, çok defa sizin yanılgınızdır. Onun için bir işinizin ters gidişinde daima şüphe yatar. Şunu asla unutmayın
90 syf.
7/10 puan verdi
İdam cezasının uygulandığı bir çağda bunun hiç de insani olmadığı ve toplum nezdinde hatta eğlenceye bile dönüşmüş olmasının yanlışlığını, bundan vazgeçilmesi için bir telepati niteliğinde kaleme alınmış faydalı bir eser. Okurken hep şunu düşündüm, insan bilmediği, anlayıp kavrayamadığı şeylerden en başta ölümden sırf bu yüzden çok korkuyor. Belkide bu korku ve endişe gereksiz? Siz ne dersiniz?
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022119,7bin okunma
Reklam
442 syf.
·
Puan vermedi
Bir zaman yolculuğuna ne dersiniz??
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi size ismi ile müseamma bir öneri ile geldim. sevgili Umut Ekici'nin kaleminden Zamansız Hani zamanda yolculuk yaptığınız diziler vardır ya şimdi dizi film tadında bir hikâye ile geliyor gözünüzü bir kapatıyorsunuz sonra ne mi olmuş yıllar yıllar öncesinde 1950'lerde uyanıyorsunuz. Başka bir çağdan
Zamansız
ZamansızUmut Dikici · İkinci Adam Yayınları · 202330 okunma
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KIZIL SARMAŞIK Herkese Merhabalar... Sizlere kalemini severek okuduğum yazarın yeni kitabı ile geldim. Evet her kitabı ayrı bir güzel oluyor. Bu kitabını da ayrı sevdim. Hayat insanı illa sınıyor kimi zaman mutluluk kimi zaman mutsuzluk kimi zamanda kayıplar ile... Bazen taş uzaktan gelmez ama onu anlamak kolay da olmaz. İnsan en güvendiğinden
Kızıl Sarmaşık
Kızıl SarmaşıkAyşenur İnce · Parola Yayınları · 202438 okunma
129 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Aradığınız her türü içinde barındıran ,elinizden bırakmadan bir solukta okuyacağınız zekice bir kurguya ne dersiniz? "Sen kimsin ? diye sorsaydı keşke !" Cümleleriyle başlıyor kitap. İki yazarın birliktelik hikayesi bizi öyle bir labirentin içine bırakıyor ki çıkış son sayfaya kadar imkansız . Aslında kimdi Cemre ve Öner ? Birbirlerini sadece anlattıkları kadar tanıyorlardı? Dürzi anlattıkça ortaya çıkan gerçekler sizi hop oturup hop kaldıracak türde . Bir takım dini ritüeller , tarikatlar, vahşi cinayetler ,sıra dışı ruhlar .Bir izin pesinden gerçeği bulma arayışı.Kendini tanrının yerine koyup bir bayrağı elden ele taşıyanlar. Her yönüyle bizi kendine bağlayan muazzam karakterler ve adalet arayışı içinde öyle bir kayboldum ki inanılmazdı .Özellikle raptiye benzetmesi üzerinde o kadar çok düşündüm ki ,hak vermemek elde değil . Okudukça gözümde canlanan her sahne ile irkildim ,korktum ,cesaret bulup izlerin peşinden yürüdüm .Her bir cümle üzerinde okudukça düşündüm .Yine de bu labirentteki #arayış 'ı ben kaybettim yazar ustalığıyla kazandı . Geçmiş ,şimdiki zaman ,gelecek arasında kaybolduğum bu labirente adım atmaya var mısınız ? Öyleyse siz de okuyun canlar . Ben Dürzi. Bu hikâyenin ve geçmişte birçok bitmiş hikayenin yaratıcısı benim. Ben bilinmeyen birçok şeyi bilen, sıradanmış gibi görülüp hiç de sıradan olmayan hayatların şahidiyim. Ben bilinmeyen birçok hayatı yaratan, sıradanmış gibi görülüp hiç de sıradan olmayan hayatların tanrısıyım. Ben bu hikâyenin kendisiyim..
Arayış
ArayışÖmer Yıldız · Siyah Beyaz Yayınları · 20245 okunma
Reklam
Bir aralık kız bir tütüncüden Fransızca bir mecmua alıyor. İçime bir Fransızca konuşma arzusu geliyor. Fransızca konuşmayı, hele Beyoğlu'nda olursa, hele iki Türk arasında, iki Türkiyeli arasında olursa gayrikabili tahammül bulurum. Hatta bazan çirkin, ayıp bulduğum da olur. Öyle olduğu halde ben de Fransızca başlıyorum: – Hiç başınızı
Yağmurlu HavaKitabı okudu
Berrak Özkurt
Berrak Özkurt
Merhaba!!! Kitap almayı düşünüyorsanız size bir önerim var. İlk kitabım "Soğuk Sular"ı incelemeye ne dersiniz? Hem de şu an stokta sadece 2 tane kaldı!!! Hemen kargoya veriliyor, siz de hemen okuyabilirsiniiizzzz.
Soğuk Sular
Soğuk Sular
kitapyurdu.com/index.php?route...
368 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Selamlar, Çok sevdiğim serimin son kitabıyla geldim. Açıkçası Mizgin (Mihrem) ve Semih’e veda etmek kolay olmadı benim için. Kitabın bitmesinden sonra iki gün düşündüm durdum sürekli hikâyeyi kafamda başla bir final olabilir miydi diye.. Sonra en iyisi yazarımız bilir diyerek başlıyorum içimde kalan kelimelere.. İlk kitabın sonunda Mizgin
Nöbet Başında Aşk 2
Nöbet Başında Aşk 2Rabia Gümüş · Parola Yayınları · 202434 okunma
Reklam
Hayat aslında çok mucizevi ve inanılmazdır. Her an çevrenizde milyonlarca mucize oluyor. Fakat siz kapalı gözler ve yargılar ile yaşıyorsunuz. Birisi, bir çiçeğin yanından geçerken size "Ne güzel değil mi?" der ise, bakar gibi yaparak ama aslında bakmadan "Evet çok güzel." dersiniz. Aslında bu yanıt geçmişe ait bir plak kaydıdır.
“O kitaplar yazılmıştı!"
Bernard Higginbotham’ın karşısında oturduğu pazar akşamında, hazmı hayli güç olan yemekte şöyle bağırmamak için kendini zor tuttu: “O kitaplar yazılmıştı! O zaman beni aç bırakan, evini yasak eden ve düzenli bir işe girmiyorum diye lanetleyen siz, şimdi karnımı doyuruyorsunuz. Halbuki eserlerimin hepsi o zaman yazıldı. Şimdi sizin aklınızda, benimse ağzımda evirip çevirdiğim, ama hiçbirimizin asla dile getirmediği bu düşünceler yerine ne söylesem saygıyla dikkat kesiliyorsunuz. Ağzımı açıp gözümü yumsam, suratınıza karşı topunuz çürümüşsünüz; içiniz yolsuzlukla, hırsızlıkla, rüşvetle dolu diye konuşsam öfkeden kudurmak yerine kem küm edip isabet buyurdunuz dersiniz. Neden? Çünkü ünlüyüm, çok param var. Martin Eden olduğum, iyi biri olduğum ve salak sayılmayacak biri olduğum için değil. Size desem ki gökteki ay bir kalıp peynirdir, hemen bu fikrin müridi olursunuz, olmasanız da reddetmezsiniz, çünkü benim dağlar kadar dolarım var. Hem de hepsini uzun zaman önce kazandım, çünkü eserlerimi yazmıştım; tam da ne zaman, size diyeyim, ayağınızın altındaki toz gibi üzerime tükürdüğünüz zaman.” Ama Martin bağırmadı. Gayet hoşgörülü davranmayı başarıp karşısındakine gülümserken bu düşünce bitmek bilmez bir işkence gibi beynini kemirip duruyordu
Martin...
Martin için sevmek, değer vermek, yüce özellikleri gerektirmeyecekti. Martin en alelade şeyleri dahi sevebilirdi. Onun sevdiği şey güzelleşiyordu. Martin biliyordu ki insanların çoğu normal dağılım eğrisine girer ve istatistiki olarak büyük bir çoğunluk sıradan olur. Fakat insanlar bazen kendi kötülüklerini görmek istemediklerinden diğerlerini
Resim