Kentte durmadan çalışan fabrikalar, bir de ölüm var.Bizler için ne düşünüyorsunuz? O bakanlıklara neler yazıyorsunuz? Biz hep haksızız, siz hep haklısınız.
Yine mesela bir kentte sırf hayrına su ve şerbet dağıtılan bir sebil inşa edilmeyeceği gibi bir şehirde su gibi bir nimet, plastik şişeler içinde parayla satılamaz. Siz hiç Londra'da lülelerinden gürül gürül sular akan bir çeşme, Paris'te su ve şerbet dağıtılan bir sebil gördünüz mü? Görmediniz ve göremezsiniz. Şimdi bazılarının "su bizde de para ile satılıyor." dediğini duyar gibiyim
Sahi siz hala bir şehirde yaşadığınızı mı düşünüyorsunuz?
Merhabalar, öncelikle bu benim ilk incelemem oluyor.Sizinle kitap hakkında ki düşüncelerimi ve kendi düşüncelerimi paylaşacağım umarım keyif alırsınız.
Cesur Yeni Dünya’yı yeni bitirmiş bulundum.Huxley’nin ileri görüşlülüğü takdire şayan öncelikle.Kitapta insanoğlunun ancak gerçekten, düşünmekten, geçmişten sıyrılıp mutlu olabileceği düşüncesinin
Siz hediye hakkında ne düşünüyorsunuz...
Sizce hediye sadece karşınızdaki insana verdiğiniz somut bir hatıra mı?
Belki de değildir. Belki hediye kalpler arasındaki bir yoldur. Belki de karşınızdaki kişiye hediye olarak sizin gelmeniz yetecektir. Bu konuda bir çok kişi karşısındaki hediyeyi beğenmez lakin veren kişi için manevi değeri ne kadar büyüktür hiç düşündünüz mü?
Siz dert hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizi bilmem ama şu ana kadar gördüğüm, duyduğum herkes dert hakkında şöyle yorumlar yapıyor:
O adama bak yahu! Ne dert var, ne tasa. Maşallah melekler yedirip içiriyor. Kesin cennetlik...
İşte bizim karşıtlığımız bu tür ifadelere...
Allah bizi bu dünyaya boş gezenin boş kalfası olarak göndermedi, O bizi buraya imtihan etmek, kendisine nasıl ibadet ettiğimizi öğrenmek için gönderdi.
Bu yüzden şunu da bilmek gerek ki bu dünyada dertsiz baş olmaz, eğer varsa Allah onu imtihan etme gereği bile duymamış. İnşallah o kişilerden değilizdir.