Bazen sadece rahatlayın ve eskisi gibi küçük bir çocuk olun.İnanın size ne kadar altın veya para gibi pahalı bir şey verilirse verilsin sizin asıl ihtiyacınız olan tekrardan küçük bir çocuk gibi basit sorunlara sahip olup, dünyanın en saf yaratığı olabilmek.Sizce de öyle değil mi?
SİNESTEZİ: RENKLERİ DUYMAK,ŞEKİLLERİ TATMAK... Uyandıkları her sabah kendine has ve değişik. Basitçe gazete okurken bile okudukları her bir kelimede gözlerinin önünde bambaşka renkler parlıyor. Beethoven'ın konçertolarından birini dinlemek onlar için bir havai fişek gösterisine dönüşüyor. Kapı çaldığında çevrelerinde farklı büyüklükte üçgenler
Reklam
Bu dünya handır,
Yüreği hakkın bağında gezinen Sezai Karakoç Üstada soruyorlar bir röportajda: **üstadım sizce dünyanın şuan ki gidişatı nereye gidiyor? "bir yere gittiği yok..bu savaşlar,çıkar kavgaları,bu karmaşa, zulümler... Dünyanın başından beri vardı bunlar,ne bitecek ne de değişecek Hiç bir yılın daha önceki yıldan farkı yok aslında,gelecek
Türk Romanını "Pamuk"ladılar Ahmet Yıldız, yaşayan en önemli yazarlarımızdan İrfan Yalçın'la bir söyleşi gerçekleştirdi. Yazar gözüyle ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşananları değerlendiren Yalçın, Türk edebiyatının içinde bulunduğu duruma ilişkin de önemli tespitlerini paylaştı... İşte Ahmet Yıldız'ın İrfan Yalçın'la yaptığı o
Mutlu son?
Yekta okuluna gitti. Okul fazla kalabalıktı son günleri olmasına rağmen. Bu durum Gölge'yi bulmasını zorlaştıracaktı ama olsun, onu bulacaktı; bulmalıydı. Arkadaş grubunu bulsa yeterdi, herkes Gölge'nin etrafında pervaneydi çünkü. Kantine gitti, etrafı taradı bulamadı. Basket soyunma odasına girdi, gördüğü birkaç kişiye sordu ama görmemişlerdi.
Dönüşüyorum
Dönüşüyorum. Hiç sevmediğim insanlara dönüşüyorum. Kınayarak baktığım, Küçük gördüğüm,
Reklam
342 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.