Güven o kadar mühim bir meseledir ki, bir kez kaybedildiği vakit, yerine gelmesi hem çok zor hem de eskiden olduğu gibi olmamaktadır. Bir insanın güveninizi kazanması oldukça uzun zaman alırken, bu güveni yerinden oynatmak ise çok kısa sürer.
Üç yıldır birisi ile bakışıyoruz.
Ona aşık oldum gecem gündüzüm onu düşünmekten geçmiyor du. İki defa teşebbüs ettim konuşmak için hayır dedi. Sosyal medyadan aşik olduğumu sevdiğimi söyledim. Ben size karşı birşey hissetmiyorum dedi. Öyle ümitsizdimki bunu kelimelerle anlatamam beni sevmeyen birini seviyorum; hemde ne unutabiliyorum nede vazgeçmek istiyorum. Derken bugun bir mesaj geldi ve ben bildirimi görmeden sildi. Biraz bekledim 5 dk kadar mesaj geldi. Oydu
Kusura bakma toptancıya atarken sizede göndermişim dedi.
Ben de fırsat bu fırsat birşey sorabilirmiyim dedim.
Tabi dedi.
Bende senin gözlerinin farkındayım
Bunun anlamı nedir dedim ve sohbet etmeye başladık.
Çok mutluyum yazdığı için 😊
İnstagram dan takip isteği gönderdim onuda kabul etti
Yanlişlıkla gönderdiğini düşünmüyorum
Birşeyler hissetmese göndermezdi diye düşünüyorum.
Sizce de öyle değilmi?
Bazen öyle bir an geliyor ki bazı hataların dönüşü bazı insanların anlamı olmuyor.
Ucu bucağı olmayan sonsuz düşüncelerde buluyoruz kendimizi .
Ömrümüz boyunca hep kafa yormak zorunda kalıyoruz hayatın acı gerçeklerine...
Sahi ne derin düşüncelere daldık kapıldık yıprattık hem kendimizi hem çevremizi.
Sizce de öyle değilmi?
"-Elleriniz ve yüz hatlarınız niçin kızarmış hanımefendi?. Narin ruhunuz gibi sıcak mı geliyor bedeniniz görüntünüze..
- Hayır bayım! Daha çok yeni dayak yedim'de o yüzdendir ki bedenim yanıtını göstermiş olmalı..
- ne için hanımefendi?
- aşık olduğum ve sevdiğim için, suç muş efendim suçmuş bu durum. Bedelinide bedenime acı