İnsanlar mutluymuş gibi yapan insanları gerçekten
Mutlu sanıyorlar.
Ama mesele mutlu olmak ya da olmamak değil aslında.
Çok mutlu olmanı da istemezler,
Üzgün olmanı da istemezler.
Ucu onlara dokunacak diye korkarlar besbelli.
İnsanlara kalırsa senin yaşamın da yaşamak değildir.
Duygularını bile yönlendirmeye çalışırlar.
Üzgün duruyorsundur, gül
"Bugün namazlarımı tam vaktinde kılacağım" diye niyet edersin. Ezanı duyar duymaz lavaboya koşarsın. Tam abdestini alırken lavabonun kirli olduğu ilişir gözüne.Lavaboyu ovayım da hemen gidip namazımı kılayım dersin.Günlerdir içinden gelmeyen temizlik isteği bir anda coşuverir.
Orayıda,şurayıda derken bütün banyoyu temizlersin.
Öyle
●....Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’ adlı kitap
hem çocuk hem de kadın psikolojisini oldukça başarılı bir şekilde ele almış..Çünkü çocuksu arzularımız ve arzularımız bizi hangi yaşımızda olursak olalım alt zeminimizi etkileyen en güçlü köklerden biridir....öyle değil mi sizcede..bence öyle....
●....Bilinmeyen bir kadın’ı oluşturan yapıtaşı ise