Merhaba arkadaşlar...
Bugün sizlere Gül Yetiştiren Adam adlı roman hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Yazarı, henüz geçen yıl aramızdan ayrılmış olan Rasim Özdenören'dir(1940-2022). Daha çok islami kimliği ile tanınan yazar, eserlerinde modernizmin kötü taraflarını da fazlasıyla işlemiştir. Anadolu ve islami kültürde yetişen yazar, aynı
Yazarın Mater serisinden sonra çok büyük bir hevesle aldığım ilk kitabıydı. Gözüme her ne kadar bilimsel bir kitapmış gibi görünüp beni biraz tedirgin etse de beklentimin çok çok üzerinde keyif aldım. Romanlarında kurgunun içinde yazarla pek tanışma fırsatı bulamamış gibiydik; kendimizi anlatılan hikayenin sürükleyiciliğine, heyecanına kaptırmıştık. Bu kitapta ise yazarın samimi, içten sohbetine yeri geldiğinde mizahi tavırlarına da şahit oluyorsunuz ve bu benim çok hoşuma gitti. Okuduğum diğer 3 kitabından sonra sanki bu kitapta yazarla karşılıklı sohbet etmiş gibi hissettim. Ayrıca şunu da söylemeliyim kitapta okuduklarınızı sadece kendinize saklamanız mümkün değil. Ben hemen hemen her 10 sayfada bir eşime sana bir şey okumam lazım, bak burayı mutlaka dinlemelisin diyerek biraz başını ağrıtmış olabilirim. Eminim sizde de paylaşma isteği uyandıracak türden bilgiler deneyler ve araştırmalar var mutlaka okumalısınız.
Bugün kalemini çok sevdiğim yazarın beni duygudan duyguya sürükleyen kitabının yorumuyla geldim.
Kumsal geçmişinde büyük acılar çekmiş ve yaşamak için, hayata devam edebilmek için bu acılara tutunan biri. Yıllar önce geldiği Bahamalara bu sefer veda etmek için geliyor. (Bu vedanın kime ve neden olduğunu kitabın ilerleyen sayfalarında
#okudumbitti
#AshleyElston
#10SürprizRandevu
Herkese merhaba, Haziran ayının ikinci kitabını bitirmiş bulunmaktayım. Yazarın kalemini çok sevdim. Ve çok eğlenceli bir kitap okudum.
Sophie'nin yeni yıldan tek istediği erkek arkadaşı Griffin ile biraz vakit geçirmekti. Ama erkek arkadaşı ondan ayrılmak istediğinde yıkıldı. Bu süreçte ablası da zorlu bir hamilelik yaşadığı için anne ve babası ablasının yanına gitmişti. Sophie de büyükanne ve büyükbabasının yanına gitti. Büyükannesi Sophie'nin moralini düzeltmek, hem de aklının biraz dağılması için büyük ailesi ile birlikte 10 tane Kör Randevu ayarlar. Bu süreçte yanında Charlie,Olivia ve Wes vardır.
*Sophie,Griffin ile neler yaşadı?
*Kör Randevuları kimler belirledi?
*Her bir randevu nasıl geçti?
*Wes ile aralarında neler olacak?
*Sophie'nin ablasi hamilelik sürecini nasıl atlacak?
Ben okurken çok ama çok eğlendim. Sizde keyifli ve eğlenceli birşeyler okumak istiyorsanız mutlaka Ashley Elston'dan 10 Sürpriz Randevu"yu okumalısınız.
KUL-Seray ŞAHİNER
“Mesela ocakta sürekli kaynayan bir çaydanlık demekti aile..”
Seray Şahiner ile Gelin Başı kitabıyla tanışmıştım. Kalemine, uslubüne hayran kalmıştım.. Şimdi ise en çok merak ettiğim Kul kitabı ile geldim sizlere..
Mercan karakterimizin umudu ve yaşamama bağlılıdır bu kitap. Bir gece de sizin hayatınıza eşlik edecek bir Mercan’ın hikayesi..
Kadın-erkek ilişkilerini, Mercan’ın hayatındaki ilişkileri, dik duruşu ve her şeye rağmen umudun nasıl var olduğunu okuyacaksınız..
Yeri geldi güldüm yeri geldi kendimi Mercan’ın yerine koyarak üzüldüm. Kitabın ana karakteri bir gece de hayatıma yoldaşlık etti. Hatta kitabı okurken kimi zaman Mercanla konuştum bile diyebilirim..
Ben genel hatlarıyla kitabı çok sevdim. Yazarın kalemi bu kitapta da oldukça akıcıydı fakat son 20 sayfasında olayın çözüme kavuşmamasına biraz üzüldüm, sıkıldım ve kitabı bitirirken hayal kırıklığına uğradım..
Bu yüzden : 4.5/5
Sizde bir gün Mercan’ı hayatınıza almak isterseniz bu kitabı mutlaka okumalısınız, keyifle okuyacağınıza eminim.. Şimdiden huzurlu ve güzel okumalar diliyorum...
Harkika
20. Yüzyılın en önemli eserlerinden Gazap Üzümleri. Uzun zamandır okumak isteyip uzun olması sebebiyle başlayamadığım bir eserdi. Ufak bir toprak parçasına sahip kendince çiftçilik yapan, az çok yağında kavrulan insanların kapitalizmin ağına düşüşünü anlatıyor bu eser. Bankalara borçlandırılan çiftçilerin kendi topraklarında önce işçi olarak çalışmalarını daha sonra makineleşme ile insanların köylerinden, yuvalarından kopuşunu, bir umuda doğru yolculuğunu okuyoruz. Sanki o kamyonda sizde varmışsınız gibi hissedeceksiniz. Her bir sayfadan yüreğinize dram damlayacak. Umuda koşan insanların yoksulluğunu, açlığını, susuzluğunu,
bu yolculukta birbirlerini kaybedişini okuyacaksınız. Zenginin hırsını, fakirin zengin gönlünü bu güzel eserde bulabilirsiniz. 1900 lü yılların ilk çeyreğinde ki bu büyük buhranın ve kapitalizmin doğuşunun insanlardan hangi duyguları çaldığını çok güzel ifade ediyor kitap. Bu insanlığın hikayesini mutlaka okumalısınız.
