Size dostça bir öğüt vereyim, Makar Alekseyeviç. Size minnettarım, her şey için çok minnettarım, bana yaptıklarınız için minnettarım, bütün bunları çok iyi anlıyorum; o yüzden takdir edersiniz, sizi şimdi, bütün bu dertlerinizden dolayı bu halde görmek beni nasıl etkiliyor; artık sadece benim yaşayışımla -mutluluklarımla, acılarımla, öfkelerimle- yaşadığınızı görmek beni etkiliyor! Eğer başkasının olan her şeyi insanın kalbine alması ve aynı güçte hissetmesi mümkün olsaydı, doğrusu, insan bundan en mutsuz insan olurdu. Bugün, siz işten sonra bize geldiğiniz zaman, sizi görür görmez ürktüm. O kadar solgun, tedirgin, umutsuzdunuz ki, yüzünüzden düşen bin parça olmuştu, bana başarısız olduğunuzu anlatmaktan korktunuz, kalbinizden her şey uçup gitti. Makar Alekseyeviç! Hüzünlenmeyin, kederlenmeyin, daha sağduyulu olun, rica ediyorum, yalvarıyorum size bunun için. Göreceksiniz, her şey iyi olacak, her şey daha iyi olacak; yoksa sizin yaşamanız güçleşecek, başkasının acılarıyla sonsuz kederlenir acı çekersiniz. Hoşça kalın, dostum; yalvarırım size, benim için çok kaygılanmayın. V.D
“Olasılık Teorisi hayatın sayılara dökülmüş halidir,” diye devam etti. “Size bir örnek vereyim, bir gönüllüye ihtiyacım olacak. El kaldırabilirseniz...”
Reklam
Bir gün, mutasavvıf İbrahim Edhem, Basra sokaklarından geçerken, halktan bir topluluk etrafını sarıp şu soruyu sordular: " Ya İbrahim, bunca zamandır dua ederiz. Hak Teâlâ duamızı kabul etmez. Halbuki O, Kur' an' ı Kerîm' inde " Bana dua ediniz, ben de size karşılığını vereyim. " buyuruyor. Bunun sebebi nedir? İbrahim Edhem cevap verir: Ey Basralılar! Sizin kalbiniz 10 şey ile ölmüştür. Onun için duanız kabul olmaz. 1. Cenab- ı Hakk' ı biliriz dersiniz, fakat emirlerini tutmazsınız. 2. Kur' an'- ı Kerîm' i okursunuz, fakat onunla amel etmezsiniz. 3. Hz. Peygamberi' i severiz dersiniz, fakat sünnetlerini terk edersiniz. 4. Şeytan düşmanımız dersiniz, fakat ondan korunmaz, üstelik yolundan gidersiniz. 5. Cennet' i isteriz dersiniz, ancak cennet için hayırlı ameller işlemezsiniz. 6. Cehennem' den korkarız dersiniz, ancak günahlara dalarak kendi elinizle kendinizi cehenneme atarsınız. 7. Ölüm haktır dersiniz, fakat ölüm için hazırlıkta bulunmazsınız. 8. Kardeşlerinizin ayıplarını sayar dökersiniz, ancak kendi ayıplarınızla meşgul olmazsınız. 9. Allah' ın verdiği çeşitli nimetlerden faydalanır, fakat şükretmezsiniz. 10. Ölmüşlerinizi götürür kabre gömersiniz, fakat onlardan ibret almazsınız. İşte bu sebeplerden dolayıdır ki duanız kabul olmaz buyurmuştur.
Sayfa 128Kitabı okudu
Efendimiz buyurdu: «Siz bana altı şeye söz verin, ben de size cenneti söz vereyim .» Eshab «Nedir onlar?» deyince buyurdu: «Konuşunca yalan söylemeyiniz. Vaad edince vaadinizden dönmeyin. Size bir şey emanet edilince ona hiyanet etmeyin. Gözünüzü namahremden koruyun. Cinsiyet uzvunuzu muhafaza edin, elinizi sağlam tutun.»
“Hüzünlü bir ruh halindesiniz ve size benzemeyen herkesin mutlu olduğunu sanıyorsunuz. Unutmayın, dostlardan ayrılmanın acısını zaman zaman herkes hisseder, eğilimleri ya da mevkileri ne olursa olsun. Kendi mutluluğunuzu tanıyım. Sabırdan başka hiçbir şeye ihtiyacınız yok - ya da daha hoş bir isim verelim, umut diyelim.”
Sayfa 109 - iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Bakın ben soygun örnekleri vereyim size. Güneş bir eşkıyadır; büyük çekim gücüyle Koca denizi soyar. Ay serseri bir hırsızdır; Soluk parıltısını güneşten aşırır; Deniz bir hayduttur, kabaran dalgalarıyla Ay ışığını eritip tuzlu gözyaşlarına döndürür; Toprak bir hırsızdır; alemin artığından, pisliğinden Çaldığı gübre ile beslenir. Hırsız olmayan şey yoktur.
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 891 ile 900 arasındakiler gösteriliyor.