"hikaye senin gülümsemelerin ve yokluğunla bitiyor.Çocukluğumdan kalma piyanonun tuşlarının üzerindeki parmaklarının sesini hala duyuyorum.Her yerde aradım seni, başka alemlerde bile aradım.Buldum da.Nerede olursam olayım senin bakışlarında uyuyorum.senin tenin benim tenim.Birbirimize bir sürü söz verdik, birlikteyken yarınlarımız olduk.En çılgın hayallerin, yüreğin mürekkebi ile yazıldığını biliyorum artık.İki kişilik anıların yaratıldığı o yerde yaşadım ben.Bakışlardan uzakta.Senin hala hüküm sürdüğün o mahremiyetin gizeminde yaşadım.Tasavvur bile edemediğim bir şey verdin bana.Hayatımda seninle geçirdiğim her saniyeden daha değerli olduğu bir anı yaşattın bana.Sen bir dünya yarattın.bir gün hatırlayacak mısın? Mümkün olacağını hayal bile edemeyeceğin gibi sevdim seni.Yaz mevsimine nasıl girilirse işte sende öyle girdin benim hayatıma.Ne öfke ne pişmanlık duyuyorum.Bana yaşattığın anıların bir ismi var; Büyülü anlar onlar.O büyüyü hala taşıyorlar.Senin ölümsüzlüğünden doğdu onlar.Sen olmasanda, artık yalnız olmayacağım asla.Çünkü sen bir yerlerde yaşamaya devam ediyorsun.''
ben size karşı bir kere hata yaptım, bu hatayı tekrar etmek istemem; sizin pek ciddi bir kız olduğunuzu biliyorum, en küçük münasebetsizlikten kaçınıyorum. Gerçi odanıza gelmekten maksadım yalnız bu kitabı almak değil, sizi kendi yuvanızda, samimiyetinizin ılık havası içinde görmektir, fakat sadece görmek, işte o kadar... Şu asabiyetiniz arasında saçlarınızın bir su gibi öyle bir... ürperişi... ve gözlerinizin öyle bir... ne diyeyim? yanışı var ki pek hoşuma gidiyor... Fakat hepsi bu kadar yalnız bir tablo seyretmek arzusu...Bana müsaade ediniz,. bu kadarcığına ızin veriniz.
Sayfa 56 - BetaKitabı okudu
Reklam
Hiç şüphesiz, nasıl ki geçmişte Albertine'e beni sevsin, diye, "Sizi sevmiyorum" dediysem, benimle çok sık görüşsün diye, "Ben insanları görmeyince unuturum" dediysem, ayrılık fikrinin önüne geçmek için, "Sizden ayrılmaya karar verdim" dediysem, şimdi de bir hafta içinde mutlaka dönmesini istediğim için, "Ebediyen elveda" onu artık onu tekrar görmek istemediğim için, "Sizinle görüşmem tehlikeli olurdu" ondan ayrı yaşamak bana ölümden beter geldiği için, "Haklıymışsınız, birlikte bedbaht olacaktık" diyordum.
Ben,tekil zamir ben,devam edecektir;geçmişle, gelecekle ve şimdiyle belirlenerek. Ancak henüz bunların hiçbirinden haberiniz yoktur.Onun elini sıkarız.O da aynı şekilde karşılık verir.Aynı göğe birlikte bakarsınız ve bir süre sonra "Gitmem lazım." der.Siz "Hoşça kal." Diyip veda edersiniz.O da "Hoşça kal."der,öte yandan kimse veda etmez,sizi tekrar görmek istemedikleri sürece...
Sayfa 304 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Çok bıkkınsınız, yılgınsınız, bunalmışsınız; artık kaybettiğinizi düşünüyor, kendinizi kör bir kuyuya itilmiş gibi hissediyorsanız Yusuflașın. Kimin sizi kuyuya ittiğini görmek, görüp Sezar gibi, 'Sen de mi Brütüs?' demek için bile arkanıza bakmayın. Tüm enerjinizi kurtulmaya hasredin. Allah'ın ipine sarılın! O zaman rahmet tecelli edecek ve kudret eli sizi kurtaracaktır. Ama kuyudan çıkar çıkmaz yeniden koşmaya bașlayın. Tekrar tırmanmaya hazır olun. Ve kulluğun derin hazzı içinde dua edin. Unutmayın ki, hayat bir yarış, yakarış ve tırmanıştır.
“Öte yandan kimse veda etmez, sizi tekrar görmek istemedikleri sürece.”
Sayfa 304Kitabı okudu
Reklam
455 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.