Sistemde dişli olmak bizi, biz olmaktan çıkarır mı!
Plutark'ın aktardığı Yunan efsanesine göre, Girit'ten muzaffer dönen Theseus'un gemisi Atina'da hatıra olarak uzun süre muhafaza edilir. Zamanla geminin tahtaları çürüdükçe yenileriyle değiştirilir. Öyle ki, bir gün geminin değiştirilmedik hiçbir parçası kalmaz. Bu durumda gemi hâlâ Theseus'un gemisi sayılır mı, yoksa başka bir gemi hâline mi gelmiştir? Gemi, antik filozoflar için tartışma konusu olur.
Bu paradoksu aklımızda tutarak devam edelim.
Sorumluluklar gereği yani bakmakla yükümlü olduğumuz insanlar için çalışırız. Sistem adaletsiz, acımasız hatta suistimal odaklı bile olsa.
İnsan elinden geleni yaptığında, kendi iç dengesine sahip çıkmış olur.
Atıyorum mühendissiniz hep tanıdıklara verilen dosyalara şahit oluyorsunuz. Ufak bir hedef koyar: 10 dosyadan bir tanesinin, hak edene verilmesine vesile olabilirsiniz ve bu yaptığınız iş, sizin kişisel bütünlüğünüz için anlamlıdır. Bu davranışı düzenli olarak artırdığınızda ne olur.
Manipülasyon suistimal odaklıdır. Zaaflarımız, zayıflıklarımız farkında olan kişi ve kurumlar tarafından manipüle edilir.
Unutmayalım insanın iyiliğe meyli vardır, hem de her koşulda.
Beğeni almaktan önemlidir, insanın kendi davranışını beğenmesi.
Keyifle okudum, keyifle okunsun.