Bir yemişin, hamlığından kurtulması sürecini insancaya çevirirken, geçmesi gerekebilecek süreyi çok uzatıyorum; bu da, ağır kanlı birağaç olduğuma verilsin. Elimden ancak bu kadarı geliyor. "Masalın da Yırtılıverdiği Yer", Göçmüş Kediler Bahçesi Bilge Karasu'nun metinlerinin belirgin bir özelliği var: Birçok edebiyat metninde bir arka
Şaire de bu yakışır.!
- Kötü bir haber mi var? + Berbat bir haber! Beni cumhurbaşkanlığına aday göstermeyi öneriyorlar. - Ama Don Pablo, bu harika bir şey! + Aday gòstermeleri harika da, ya seçilirsem? - Elbette seçileceksiniz. Sizi bütün dünya tanır. Babamın evinde tek bir kitap var, o da sizinki. + E bu neyi kanıtlıyor? - Ne demek neyi kanıtlıyor? Okuması yazması olmayan babamda bile sizin kitabınız varsa, bu kazanacağımız anlamına gelir.
Sayfa 40 - Kırmızıkedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Öğle güneşi keskin, beyaz ışınlarını yayıyordu. Havada tek bulut yoktu, yaprak kımıldamıyordu. Her şey böyle dinlenirken, sadece gökyüzünde kızışan yuvarlağın ışığı yükseliyordu. Mail ıssızdı, yere karaağaçların ağır ve kımıltısız gölgesi inmişti. Duvarların kenarında bulunan çukurun dibinde yol bekçisi uyukluyordu. Kuşlar susmuştu. Dörtte üçü
Sonra bana eski Keldani, Asuri, Süryani, Ezidi, Avesta, Kürt, Arap, Fars ve daha anlamadığım birçok dilde beyitler okuyor. Bu adama hayranlığımın giderek arttığını hissediyorum, artık ortadan kalkmış, kaybolmuş diller bile belleğinde. Melek Tavus’un diğer meleklerden farkını sorma cesaretini gösteriyorum. Çünkü diyor, hem iyiliği hem kötülüğü
Oyasa en mutlu olmam gereken yaşlardaydım.
Dışarda çiğnenmemiş kar, üstüne bastıkça gıcırdıyordu. Kitapçının köşesinden tenha caddeye dönerken içinde bir boşluk vardı. Saatine baktı: Ona geliyordu. "Nereye gideceğim? Keşke polis kuşkulanıp karakola götürseydi beni. Değişik bir gece olurdu. Belki onu da bulup getirirlerdi. Birlikte çıkardık. Sonra, sıkıntı. O bitti. Haşet'te kitap arayacağım. Niye koşuyorsun? Davete geç mi kaldınız? Her zaman geç kalanlar bulunur. Hindi dolması daha bitmemiştir. Bu gece insanların hindi yemesi gerekir. Bulamayanlar üzülür. Yılbaşı hindisi... Ooooo! Eğlenmek de zorunludur bu gece. Sinemalar, tiyatrolar, barlar doludur. Evlerde toplantılar vardır. Küçük bir toplantı demişti avukat. Göz kırpmıştı. 'Neydi o yılbaşı gecesi donattığımız masa. Şu Mehmet bey ne şakacı adam. Kırdı geçirdi bizi. Ama karısı... Sorma kardeş.' Küçük kumarlarınız vardır. On kuruşluk tombalalar. Şimdi kim bilir kaç evde, kim bilir kaç kadının 'Aman ayol, bu ne kötü şans böyle,' sözüne karşılık kim bilir kaç erkek 'Üzülmeyin; kumarda kaybeden aşkta kazanır,' diyordur. Kim bilir kaç erkek de acele edip bu sözü ondan önce söyleyemediler diye onu kıskanıyordur. Biliyorum sizi. Küçük sürtünmelerle yetinirsiniz. Büyüklerinden korkarsınız. Akşamları elinizde paketlerle dönersiniz. Sizi bekleyenler vardır. Rahatsınız. Hem ne kolay rahatlıyorsunuz. İçinizde boşluklar yok. Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?"
Belinsky'den Gogol'e 'insan bunu düşmanına yazmaz' türünden mektubu
"Evet ben sizi vatanına en derin şekilde bağlı bir adam tutkusuyla sevdim... Siz onun tüm umudu, onuru, zaferi idiniz... Bilgi, ilerleme ve terakki yolunda en büyük rehberlerinden biriydiniz.... Kitabınızın tüm asil ruhlarda uyandirdigi öfkeyi anlatamam size... Siz Rusya'yı ancak bir düşünür olarak değil, sanatçı olarak tanıyorsunuz. Manasız
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.