"Bir çıkış noktasına ihtiyacın var ve hepsi tıkanmış. Gece-gündüz kendi kendine ördüğün o daracık, karanlık hapishanende yaşıyorsun. Ve işte bugün, içinde köpüren ve duvardaki bir sızıntı gibi büyüyen o müthiş yığını serbest bırakamazsan, patlayıp parçalarına ayrılacağını hissediyorsun."
Daha depresif, daha manik veya obsesif olabilirdik. Kişilik örüntülerimizdeki izler bir sızıntı bulmuş kendilerini açığa çıkarmaya çalışıyor, beynin kontrolünü ele geçiriyorlardı. Anlık ne düşünüyor veya ne hissediyorsak onu yapıyorduk zira bir plan yapmak mümkün değildi. Kapının ne zaman çalacağı belli değildi. Belirsizlik içindeki bu karantina yurdunda, bilinmeyenlerle dolu dünyada, belirsiz bir nesne gibi nefes almaya uğraşıyorduk, aldığımız nefesi geri verebildiğimizden emin olamadan...
Wikileaks belgeleri, AKP ve hükümet içinden isimlerin ABD elçileri tarafından çeşitli sınıflandırmalara tabi tutulduğunu gösteriyor. İdeolojik görüşüne göre, dindarlar, milliyetçiler ve pragmatikler... Cemaat yakınlığına göre, Gülen cemaatine yakın olanlar ve Nakşibendilik gibi diğer tarikatlara mensup olanlar. Bu konuda dikkat çeken en önemli ayrıntı AKP içindeki Gülencilerin Abdullah Gül şahsında, Nakşibendiliğin ise Tayyip Erdoğan şahsında liderliğe kavuşması.
"Kurulu düzen onu, vasat düzeyde eğitim görmüş, yolunu fazlasıyla bulmuş bir mahalle kabadayısı, Türkiye'yi şeriata götürecek karizmatik ama tehlikeli bir vaiz-politikacı olarak tanımlamayı tercih ediyor."