Din genel bir anlamsızlık üstünde dolaşan bir gülümsemedir. Bir hiçlik dalgası üstünde kalmış bir kokudur. Bu nedenle argümanlar bittiğinde din gözyaşlarına sarılır. Evrenin dengesini ve Tanrı’nın varlığını iyi kötü kesinleyebilecek olan sadece gözyaşlarıdır. Gözyaşları tükendiğinde Tanrı arzusu da yok olacaktır.