BAŞKURMAY — Size diyorum ki, yeryüzünde hiçbir fâni hiçbir fâniden bu kadar büyük bir fedakârlık isteyemedi! Nasıl katlanabilecek misiniz?
YÜZBAŞI — Sükûtumu af buyurun! Kelimelere güvenemiyorum.
BAŞKURMAY — Hâlinizi anlıyor, hem de beğeniyorum! Bana bir kalb lâzım ki, içi erimiş demir dolu bir pota kadar sıcak olsun, dışı da buz ve ayaz... O soğuk, o ateşin; o ateş de soğuğun peçesi olsun... Kaldırılmaz, aralanmaz, delik açılmaz bir peçe... Sırrımızı ancak böyle bir kalbe emanet edebilirdik.