Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Eskiden beklerdim Dün gibi bir eskiden, Kendi kendimi avutur, Belki dört belki beş yıl sonrasını hayal ederdim, Dün öldüğünü duydum Sen söyledin, Güzel hatırlamak isterdim, Sende can bulmuş dediğim güzellik, Beş para etmez olmuş şimdi öğrendim.. Gönlüme sığmayan sen toprağa sığarsın, Sözlere sığmayan sen bir kitabın tozlu rafları ile boğulur gidersin.. Kimse üflemez yüzündeki tozun pas tutmuş geçmişine, Üzgünüm sevgilim, Dün bana ben öldüm dedin.. Ben de seni bugün ölmüş hayaller ile toprağa gömüyorum, Toprak soğuk ama sen üşümezsin.. Şimdi duyulur siren sesleri, Içimde selalar okunurken Bir siluet olup gidersin..
Arzu Alpdeğer
Arzu Alpdeğer
✍️
İnsan büyüdükçe ve çok düşündükçe mutsuzlaşıyor. Daha fazla çok şey öğrendikçe şaşırmaktan, hayret etmekten, hayal kurmaktan uzaklaşıyor. Gerçekliğin sert ve soğuk duvarlarına çarpıyor… Oysa ki gerçek olan ne ise düşünmemeli. Hayatın akışında süzülüp gitmeli…
Reklam
kırk yılın başı canım sahile inip kitap kahve show yapmak çekti, tam mevsimi ne sıcak ne soğuk lakin anasının gözü gibi rüzgar var. dinmiyor. en sevmediğim hava olayı rüzgar. sıcaktan kavrulayım, soğuktan buz tutayım yeter ki rüzgar olmasın. kime diyorum.
Sahi insanlar neden bu kadar soğuk olmuş kış mevsiminde miyiz yoksa menfaat mevsiminde mj.....
'Biz ölüyüz' diyor Wiston. 'Biz ölüyüz' diyor Julia görev duygusuyla. 'Siz ölüsünüz' diyor arkalarındaki soğuk ses.
"Derdimizi anlatıyorduk. Birer suçlu, birer mahkûm olduğumuz için aptal gözüyle bakılıyordu bizlere. Soğuk ve cılk sözler, harabeyi andıran bedenlerin mutlak acımasızlığı ve laftan anlamayışı, gücün kötü ellerde, istediğini yaptırma arzusu buluyordu bizleri... biliyordum, bir gün kıracaktı kendilerini bu salt nefret, doğrulacaklardı sahtekâr bakışlardan ırakta"
Reklam
21.04.2024
Ellerim buz kesmiş gibi soğuk, sanki dokunsa hissedemezsin, sanki dokunmaktan çekinirsin. Zaman, sanki koşuyor, hiç durmadan ilerliyor, bir anı bile es geçmeden. Vakit ise dar geliyor, yetmiyor, sığamıyorsun içine. İsmin gizli, sanki yüreğimin en derin köşelerine saklı, sadece benim bilip hissettiğim bir sır gibi. Gözlerim yine göğe dönük, hisli hisli bakıyorum. İçimde fırtınalar kopsa da dışarıya hiçbir şey yansımıyor gibi. Yaralarımı dikerken dikişler tutmuyor, sanki her bir dikişten damla damla seni kaybediyorum. Kara bulutlar gökyüzünü kaplamış, her yer gri, her yer sisli. Sırlanmış yıldızlarım var, içimde parlayan ama kimseye gösteremediğim. Yollar ıslak, sokak sokak seni arıyorum. Ama bulunmuyorsun, sanki bulunmak istemiyorsun. Gözlerim nemli, istesem de gizleyemem içimdeki fırtınayı. Gel desem yine gelmezsin, her seferinde kalbim biraz daha kırılır. Bilirim ki, sen de beni istiyorsun ama ayaklarına söz geçiremezsin. Kırk hüznün kırkını yaşadım, arttı yüzümdeki çizgiler, döküldü saçlarım. Otuzumda yaşlandım, her yaşamış olduğum acıyla birlikte. Bilemem, zaman tekrar getirir mi bizi yan yana? Hasretin ateşi her an içimi yakıyor, yanan bir ateş gibi. Ya öldür beni bu hasretle ya da yaşat, ama ortada bırakma beni. Seni heba etmedim, sevdamı korudum. İplere boncuklar dizdim, her birine senin yüzünü çizdim. Yokluğunu yaşadım, çektiğim acıları hiç bitmedi. Öldüm ve öldüğümü hissettim, ama sonra dirildim ve yeniden hayata tutundum.
İnan duygularımdan şimdiki kadar emin olsaydım sana biran bile olsa soğuk yapmazdım.
Aslında göründüğüm kadar karamsar değilim aksine gayet iyimser ve umutluyum. Ama bir şekilde böyle görünüyorum Şuan servistekilerin de garibine gittiğimin farkındayım. İnşallah itici görünmüyorumdur, soğuk göründüğümü duymaya alıştım da bu beni üzer
... Birden geliyorsun aklıma öylece En soğuk yalnızlığımda.. Belki de en güzel çaresizliğimsin sen benim Belki de çaresizliğime bir çare Seni neden mi çok özledim.. Çünkü; herkesle çoğalırken yalnızlığım Ben, bir senle yalnızım... .
Reklam
Yanıbaşimizdaki  insanlar ile aramıza mesafeler  koymak zorunda kalırız .Uçurumlar,  tel örgüler,  mayınlar ile doldurduğumuz mesafeler.  Kolay kolay aşılamaz ve anlaşılamaz mesafeler!   Yanıbaşımızda  kelimesini "yakınımızda" kelimesine  tercih ediyorum. Konu duygu ve düşünceler  olduğunda , yakınlık ve mesafe hic bir ölçü birimine tabi değildir. Bunun içindir ki, bazan aynı enlem ve boylamda bulunma zorunluluğunda olduğumuz insanlar, sadece yanıbaşımızdadırlar. Tıpkı şu yanıbaşımda  duran komodin  ve üstündeki sigara paketi gibi .  Içimde , insanlara yakınlaştıkça, uzaklasmak hatta kaçmak  isteği uyanıyor. Konuştuğum yüzler  ve sesler değişse de ruhum daralıyor. Bir diyalogtan coķ  sıkıcı bir monoloğun soğuk  pençesinde boğuluyorum . Nefes almak için, âdeta  kaçarcasına uzaklasmam bundan olsa gerek . Mesut AYDIN
Bu dünya soğuk, Rüzgar genelde ters yöne eser. Limon ağaçları kurur. Bahaneler hep hazır. Güzel günler çabuk geçer. İçimiz hep bir hoşça kal ülkesi.
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.