Pinhani - Sen Olmayınca
m.youtube.com/watch?v=jiyTjN_... Beni buradan kurtar gidelim Yolumu kaybettim güzelim Sen olmayınca Sen olmayınca ♪ Kara gölgeler düşmüş yüzüme
Bu ruh hâline sevdiklerimiz veya sevdiğimiz şeyler şifa
Yüksek bir enerjiye ve kaliteli bir yaşam anlayışına sahipken -elimdeki tüm imkanları masaya yatırmışım- anlık durmalara bile zamanım yok gibi ama bazen denizin suyunu çekmesi gibi hayattan çekiliyorum. Ve anlık duraksamadan çok, saatlerim bazen günlerim ve bazen de haftalarım gidiyor. Niye isteksizlik ve dinç bir yorgunluk hissediyorum
Reklam
Tavşanlar aslında o kadar da fena hayvanlar değilmiş (:
İlgimi çeken çoğu alanı, mesleğini yapabilecek kadar öğrenmeye çalışıyorum. Bazen birinden sıkılıp diğerine koşuyorum, bazen diğerinden öbürüne. Sonrasında "Çok şeyi az çok öğreneceğine bir şeyi tam öğren." sözü geliyor aklıma. O zaman diyorum ki "Öğrenmek istediğim çok şey var, birinin derinine inince boğulma hissi veriyorsa -en
Çınaraltı
Toplandık dostlarla gene eskisi gibi Mekân mı tabi ki O, meşhur çınarın dibi Âvnī Dede, gene o hoş sohbetlerinden birinde Çaylarımızı söylüyoruz taptaze tavşan kanı gibi Bir eski İstanbul şarkısı çalıyor o antika gramofonda Hüzün ve hasretlik var işittiğimiz gizemli fonda Besteler,notalar yükseliyor gök kubbeye o anda Anılar canlanıyor şimdi Tanburi Cemil de, Yahya Kemal de, Sinan da Gene eskisi gibi çınar altındayız dostlarla, anılarla beraber Geçmişi anlatıyoruz birbirimize hûşû içinde teker teker Yüzlerde çizgi, saçlarda aklar, yılların yükü omuzlarımızda Maziye dönüyoruz dertsiz tasasız bir çocuğuz bir elimizde zip zip dönen topaç, diğerinde pamuk şeker KK
Çaresizlik, bir durumu düzeltme veya bir sorunu çözme konusunda bir kişinin hiçbir kontrolü olmaması veya yapabileceği hiçbir şeyin kalmaması durumudur. Bu durumda kişi kendini güçsüz, etkisiz ve umutsuz hisseder. Çaresizlik, ruhu yavaş yavaş kemiren bir zehirdir; umudu tüketir ve içimizdeki ışığı
● Türk milletine has bir durum.. - Devlet'ine güvenir lâkin herşeyi ona teslim edecek kadar güvenir hata da burada başlar. Bu durum yeni değildir; zirâ padişah gerekeni yapar elbet mantığından siyasi iktidar gerekeni yapar mantığına geçilmiştir. Lâkin fark şurada; memleket padişahın ve ailesinin mülkü hükmündedir, mülkünü muhafaza için en büyük girişim ve çaba ondan beklenir, yetkisi Allah'ın dini ( İslam )'ın çizdiği sınırlar ölçüsünde sınırlı bir sınırsızlık içerir. Şimdi ki siyasi iktidar ise iç dengeler, dış dengeler, diplomatik yeterlilik, fiili hareket kabiliyeti ve çapı, gibi unsurlara bağlı hareket etmektedir. Ve yetkisi seçimi kaybetmeme esası üzerine kurulu ve çok sınırlıdır. Ama cânım milletim siyasi iktidar'dan padişah serbestliğinde hareket ve refleks beklemektedir. Seçim gibi bir pamuk ipliğine bağladığımız iktidardan halat kuvvetini çok bekleriz. Sistem her adımda değişmeye doğru ilerlemektedir.
Alp Eren YILDIRIM
Alp Eren YILDIRIM
Reklam
1.000 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.