Gerçeklik hem Batı hem de Doğu felsefeleri tarafından farklı bakış açılarından ele alınır. Batı’da felsefe temelde bir gerçek ve gerçeklik arayışıdır. Parmanides’ten örnek verirsek “Varlık Nedir?” sorusuna “Var olan vardır!” diye cevap verir. Sadede Parmanides değil, Sokrates, Platon, Aristoteles gibi ünlü felsefeciler de gerçekliğe varlık sorunu üzerinden yaklaşırlar Hallac-ı Mansur ise gerçekliğe başka bir bakış açısı getirerek var olmanın bir de manevi bir boyutu olduğunu söyleyerek saf gerçeklikten bahseder
Söyle bakalım Meletos! Sen her şeyden çok gençlerin erdemli bireyler olarak yetişmesine önem vermiyor musun?
— Evet.
— O hâlde şu adamlara, gençleri kimin daha iyi yetiştireceğini söyle! Gençlerin eğitimiyle ilgilendiğine göre, sorumun yanıtını bildiğin açıkça belli. Dediğine göre, onları yoldan çıkaranı, yani beni buldun ve yargıçların karşısına
Tolstoy İtiraflarım'da hayatı anlamlandırmak ve tanrı arayışı için verdiği büyük mücadeleyi anlatıyor. İnanç sistemlerine, halk tabakasına, aydın sınıfına, din adamlarına ve kiliseye önemli göndermeler yapıyor. Özellikle din konusunda sivri köşeli olmayan, kışkırtmayan ve hatta sizi yumuşatan düşünceleri var.
“Sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya değmez” der Sokrates. Bu da yaşanmaya değmiş bir hayatın hikayesi. Ancak bir insanın ömrü boyunca gerçeklik peşinde koşması ve hayatından lezzet almadan her gün intiharı düşünerek yaşaması çok acı olmalı. Sokrates'in sonunu anımsatıyor bana.
Yazarın fikir dünyasını anlatan bir kitabın bu kadar sürükleyici olacağını hiç tahmin etmezdim. Bunun sebebi herhalde fikir geçmişini çok güzel bir sistematikle anlatırken bu fikirleri çok mantıklı temellere dayandırıyor olmasıdır.
Tolstoy bu kadar az sayfaya çok yoğun, etkili, anlaşılması kolay bir anlatım sığdırabilmiş.
İtiraflarımLev Tolstoy · Karbon Kitaplar · 201723,3bin okunma