O zamana kadar kendim hakkında düşünmemiştim. Evet, zaman zaman diğerleri gibi olmadığıma dair bir his zihnimde belirip beni rahatsız ederdi. Ancak diğer şeylerin pırıltısı kara bir noktaydı ve hemen unuturdum. Erkek kardeşlerimle futbol oynamaya devam eder, kendimin farkında olmayarak, hayatın gördüğüm parçasının tadını çıkarırdım. Ama şimdi durum farklıydı. Artık her şeyi, eğlenmeye hevesli, içi merakla dolu küçük bir çocuğun gözleriyle değil, bir sakatın, kendi derdini yeni keşfetmiş bir sakatın gözleriyle görüyordum.