Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Herodotos, Pers Savaşı’nda, çağının en zengin, en ünlü kralı Krezüs’ün, Atinalı Solon’a beklediği cevabı ima eden bir soru sorduğunu söyler. Alacağı karşılıktan kuşkusu olmasa, Krezüs böyle bir soru sormazdı. “Kimdir,” diye sormuş Krezüs, “bu dünyanın en talihli adamı?” Kuşku kendisini yiyip bitirmiş olmalı ki, doğrulanma isteği duyuyor. Solon, ona eski çağların üç talihli adamından söz ediyor. Krezüs’ün bu adlara kulak asmaması pek mümkündür, çünkü onun merak ettiği kendisidir. Solon kendi adını saymayınca Krezüs, “Beni talihli saymıyor musun?” diye sormak zorunda kalır. Solon, duraksamadan, “Nasıl bilebilirim,” der, “daha ölmediniz ki siz.”
"Ender de olsa insan bazen yaşamayı mutluluğa çevirebiliyor. Ama büyük filozof Solon der ki, ‘Yaşamakta olan kişiyi mutlu saymamak, sonunu beklemek gerek’... Bence hayatı anlayıp kavramamızı sağlayan temel olgu, acıdır. Acıyı asla göz ardı etmemeliyiz.”
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
_Cumhuriyet, erdemli insanların yönetimidir. _Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir. _Hür bir milletin kurtarıcısı olabilir. Köle bir milletin ise başka bir efendisi çıkar ortaya. _Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima
Devlette değişik ve çetin işler gençlere yaraşır. Yaşlıların işi yok.
Her neyse, şunu da unutmayalım ki, biz ilkin yaşlıları seçmiştik. Buradaysa onların yeri yok. Solon, yaşlılar çok şey öğrenebilir der, ama inanmamalı buna. Konuşmasını öğrensin bakalım yaşlı adam. Değişik ve çetin işler gençlere yaraşır.
Atina'lı devlet adamı Solon der ki ; " Tek bir bireye verilen en küçük zarar, tüm düzene karşı sayılır. " Gerçekte de öyle değil midir? İyi yetiştirilmemiş bir birey kendinden olan bir başka bireyi de etkiler. Bu da zamanla vücuda zerk edilen bir virüs gibi zamanla yayılır ve eğer o bireye verilen bilgi ya da yaşam tarzı yanlış ise tüm topluma sirayet eder.
"Ancak benim mutluluğum o denli düşkün ve değersiz midir ki ona sıradan insanlarınkine denk bir değer vermiyorsunuz?" der. İşte o za­man Solon; bir yılın günlerinin sayısı üzerine birçok ukalâ dümbelekliği ve hesaplar yaptıktan sonra, insa­nın yaşamında asıl son günün göz önünde tutulması ve o son günün mutlu sayılabileceğini, ondan önceki günlerin sayısı ne denli çok olursa olsun o son güne göre hiçbir değerlerinin olmadığını söyler.
Reklam
Atina’nın eski yöneticilerinden meşhur Solon der ki; “Bir insanın talihli mi talihsiz mi olduğu ölüm şeklinden belli olur.”
Sayfa 36
Solon der ki; "Bir insanın talihli mi talihsiz mi olduğu ölüm şeklinden belli olur."
Evet, ender de olsa insan bazen yaşamayı mutluluğa çevirebiliyor. Ama büyük filozof Solon der ki, ‘Yaşamakta olan kişiyi mutlu saymamak, sonunu beklemek gerek’... Bence hayatı anlayıp kavramamızı sağlayan temel olgu, acıdır. Acıyı asla göz ardı etmemeliyiz.
Talihli insan kimdir, diye sorar
Solon kendi adını saymayınca Krezüs, “Beni talihli saymıyor musun?” diye sormak zorunda kalır. Solon, duraksamadan, “Nasıl bilebilirim,” der, “daha ölmediniz ki siz.” Bu karşılık, Krezüs’ü, talihi dönüp servetinin ve krallığının gerilediğini gördükçe, hep rahatsız etmiş olmalıdır. Belki en sonunda, yakılmak üzereyken, yine bunu düşünmüş ve içinden, o soruyu hiç sormamış, o karşılığı da hiç işitmemiş olmayı dilemiştir.
Reklam
Ölen bir oğlu için ağlıyan Solon'u gören bir bilgiç ona der: «Ne diye ağlıyorsun böyle, ağlamak yaramayınca bir şeye?» Ve bilge ya­nıtlar onu: «Tam da bu nedenle ya — yaramadığı için bir şeye. Ağ­lamanın bir şeye yaradığı besbelli, yalnız acıyı azaltmak için bile olsa: ama münasebetsiz adama Solon’un yanıtının derin anlamı açık­ça görülür. Ve o kanıdayım ki ben, hepimiz eğer sokaklara çıkıpta dertlerimizi açıklasaydık bir çok şeyleri çözerdik,
ölüm sekli
Atina'nın eski yöneticilerinden meşhur Solon der ki; ‘bir insanın talihli mi talihsiz mi olduğu ölüm şeklinden belli olur’.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.