Buz tutmuş bir dünya ortasında yollara düşerdi o hep aynı ıslıkla önünde dağlar, uçurumlar sarsılan gök, yarılan toprak çelik uğultularla burgaçlanırken yaşamak işte öylesine kucaklardı onu ve her nasılsa keklik sekişli bir aşkın sevinci dolardı yüreğine çıkarıp atardı o zaman deli bir ırmağa ne kalmışsa bir önceki serüvenden Soluk soluğa yaşadı kentleri, aşkları bağlanacak kadar kalmadı hiçbirinde pervasız bir acemi, bir çılgın soyu tükenen bir bilgeydi belki de..
Soluk Soluğa
Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı Ama atıldı yine de serüvenlere Vakti olmadı acıların hesabını tutmaya Durup beklemeye, geri dönmelere vakti olmadı. Yangınlarla geçti ömrü ve hep yalnızdı - ki onlar daima birer yalnızdılar Nerde doğmuştu ve ne zaman kopup Gitmişti o kentten anımsamıyor artık Hangi sokaktaydı ilk sevgili ve hala Sürüp gider mi
Reklam
yaşanmaz onların ölgün gölgesinde Durgun bir su gibi aktı mı yaşamak ve zaman uysal bir kısrak gibi dinginleşti mi anısız kalınmıyor artık ne yapılsa kuşatıyor yolları, aşkı ve ömrü bekleyişleri kemiren çakal sesleri Oysa bütün köprüler yakılmalı ayrılıklar vakti ve herhangi bir şeyle eşit olmaksızın yollara düşmeli habersiz ve sessiz Çürük bir
Ayraç Yayınevi
Kitapları hep aynı raflara sıralamak aynı eşyayı kullanmak eskimektir biraz soluk soluğa yaşamalı insan her sabah yeni bir şeyler görebilmeli ve cehenneme dönse de bütün bir ömür mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün Ey o büyük yolculukların ürperten heyecanı okyanus dalgalarının sesleriyle dol bu ömre ölüme ve aşka durmadan kement
Ayraç Yayınevi
Soluk Soluğa I
Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı Ama atıldı yine de serüvenlere Vakti olmadı acıların hesabını tutmaya Durup beklemeye, geri dönmelere vakti olmadı. Yangınlarla geçti ömrü ve hep yalnızdı - ki onlar daima birer yalnızdılar Nerde doğmuştu ve ne zaman kopup Gitmişti o kentten anımsamıyor artık Hangi sokaktaydı ilk sevgili ve hala Sürüp gider mi
Nasıl bağlanmadıysa yere ve zamana bağlanmadı kendine de ömür boyu dağlara tırmanan atlar gibi soluk soluğa yaşamak istedi dünyayı bir şahan gibi bulutlara kurdu dumanlı sevdalanın yörük çadırını sıradan bir gezgin değildi hiç dövüşür gibi yaşadı yolculukları belki korkusuz sayılmazdı büsbütün korkardı korkulara düşmekten zaman zaman Ve bütün gemileri yakıp yollara düşerdi o hep aynı ıslıkla mutlu muydu, hiç düşünmedi böyle şeyleri umutlardansa nefret etti daima
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Buz tutmuş bir dünya ortasında yollara düşerdi o hep aynı ıslıkla önünde dağlar, uçurumlar ve günlerce süren okyanus fırtınaları sarsılan gök, yarılan toprak çelik uğultularla burgaçlanırken yaşamak işte öylesine kucaklardı onu ve her nasılsa keklik sekişli bir aşkın sevinci dolardı yüreğine çıkarıp atardı o zaman deli bir ırmağa ne kalmışsa bir önceki serüvenden Soluk soluğa yaşadı kentleri, aşkları bağlanacak kadar kalmadı hiçbirinde pervasız bir acemi, bir çılgın soyu tükenen bir bilgeydi belki
Sayfa 126Kitabı okudu
SOLUK SOLUĞA ...Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı ama atıldı yine de yeni serüvenlere Vakti olmadı acıların hesabını tutmaya durup beklemeye, geri dönmelere vakti olmadı ...Üşüten bir acıydı belki her ayrılık her yolculuk yangınların başladığı yereydi Ama vakti olmadı hesabını tutmaya aşkların, ayrılıkların ve anıların ...Biraz da serüvendi
Nasıl bağlanmadıysa yere ve zamana bağlanmadı kendine de ömür boyu dağlara tırmanan atlar gibi soluk soluğa yaşamak istedi dünyayı bir şahan gibi bulutlara kurdu dumanlı sevdaların yörük çadırını sıradan bir gezgin değildi hiç dövüşür gibi yaşadı yolculukları belki korkusuz sayılmazdı büsbütün korkardı korkulara düşmekten zaman zaman Ve bütün gemileri yakıp yollara düşerdi o hep aynı ıslıkla mutlu muydu, hiç düşünmedi böyle şeyleri umutlardansa nefret etti daima Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı ama atıldı yine de yeni serüvenlere Pervasız bir acemi, bir çılgın soyu tükenen bir bilgeydi belki Ama bir şey vardı yine de başarısız ihtilallerden kendine kalan (........................................................................... .............................................................................
Nasıl bağlanmadıysa yere ve zamana bağlanmadı kendine de ömür boyu dağlara tırmanan atlar gibi soluk soluğa yaşamak istedi dünyayı bir şahan gibi bulutlara kurdu dumanlı sevdaların yörük çadırını sıradan bir gezgin değildi hiç dövüşür gibi yaşadı yolculuklanı belki korkusuz sayılmazdı büsbütün korkardı korkulara düşmekten zaman zaman ve bütün gemileri yakıp yollara düşerdi o hep aynı ıslıkla
Reklam
nasıl bağlanmadıysa yere ve zamana bağlanmadı kendine de ömür boyu dağlara tırmanan atlar gibi soluk soluğa yaşamak istedi dünyayı bir şahin gibi bulutlara kurdu dumanlı sevdaların yörük çadırını sıradan bir gezgin değildi hiç dövüşür gibi yaşadı yolculukları belki korkusuz sayılmazdı büsbütün korkardı korkulara düşmekten zaman zaman ve bütün gemileri yakıp yollara düşerdi o hep aynı ıslıkla mutlu muydu, hiç düşünmedi böyle şeyleri umutlardansa nefret etti daima
Nasıl bağlamadıysa yere ve zamana Bağlanmadı kendine de ömür boyu Dağlara tırmanan atlar gibi Soluk soluğa yaşamak istedi dünyayı Bir şahan gibi bulutlara kurdu Dumanlı sevdaların yörük çadırını Sıradan bir gezgin değildi hiç Dövüşür gibi yaşadı yolculukları Belki korkusuz sayılmazdı büsbütün Korkardı korkulara düşmekten zaman zaman Ve bütün gemileri yakıp Yollara düşerdi o hep aynı ıslıkla Mutlu muydu, hiç düşünmedi böyle şeyleri Umutlardansa nefret etti daima
Sayfa 23
Resim