YouTube kitap kanalımda Cesur Yeni Dünya kitabını önerip distopya türünü anlattım:
ytbe.one/DNo1wRTFR1g
Vedat Milor'un Twitter'da yaptığı "Menemen soğanlı mı olur yoksa soğansız mı?" anketinden sonra 1000kitap'ta bugüne kadar yaptığım ilk anketli incelemeye hoşgeldiniz. Bu incelemenin yorumlar kısmında şu sorunun
YouTube kitap kanalımda 1984 kitabını önerip distopya türünü anlattım:
ytbe.one/DNo1wRTFR1g
"Who are you to wave your finger?
You must have been out your head!"
"Sen kim olduğunu sanıyorsun da bana parmağını sallıyorsun?
Kafayı sıyırmış olmalısın!" Tool*
UYARI : Bu inceleme yazılırken hiçbir kitap yakılmamış,
Son saniyede yetiştiğim Bulgakov etkinliği sayesinde hem Bulgakov'la hem de onun bu başyapıtıyla planladığımdan daha erken buluşma, tanışma fırsatı yakalamış oldum. Bu vesileyle etkinliğe katkısı olan herkese bir kez daha teşekkür ederim.
Eserle ilgili sitede çok nitelikli incelemeler yer aldığı için tekrara düşmekten özenle kaçınmaya
...yarın korkusuyla yaşamaya devam edip, alanını terk edememek, başkaldıramamak kişinin özgürlüğüne vurulan en derin ketlerden birisidir. İtaat bekliyorsan fakirleştir, kafalarına buyruk yaşamalarını istemiyorsan sadece ölmemeleri için yetecek kadar tayın ver...
Yukarıdaki cümleyi kitap arasına işlerken henüz tam olarak neyle karşılaşacağımı
"Herkes, herkese aittir."
Bu distopyada çocuklar cam şişelerin içinde dünyaya gelirler. Hepsinin görevleri öncesinden bellidir. Hepsi görevlerine göre mükemmel bir şekilde yaratılır ve daha bebekken şartlandırılmaya başlarlar ninni şeklinde uykularında kulağına fısıldanan sözcüklerle. Her şeyden önce mutlu olmaya şartlandırılırlar.
Dikkat! Kitap içinde geçen alıntılar ve ufakta olsa konuya yaklaşım olduğundan, bazı kişiler tarafından inceleme içeriğinde spoiler varmış gibi algılanabilir. Lütfen, bunun bilinci ile okumanızda fayda var…
> Konusu itibariyle kitapla bağdaşacağı için, bu incelemeye şu söz ile giriş yapmak isterim; ❝İnsan yaşamı ne zaman başlar? Ana rahmine
"Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum.’’ (s. 238)
1. Ütopya’dan Distopya’ya Geçiş
Distopik bir eseri inceleyebilmek için öncelikle, hem distopyaların ortaya çıkmasında büyük payı olan ütopyayı hem de distopyayı tanımlamak gerekir.
1932 yılında yayınlanmış ve 600 yıl sonrasını hayal ederek oluşturulmuş, toplumsal istikrar ve barış arayışı içinde gerçek duygulardan yoksun kalmış bir distopik dünya tasavvurunun anlatıldığı bir roman. Romanın içeriğindeki fikrin, felsefenin gerçekleştiğinde oluşturacağı dünyaya geçmeden önce yazar hakkında konuşmayı faydalı buluyorum. Huxley
NOT : Ford, sizi korusun
God bless you
Tanrı sizi korusun
NOT : İnsana dair tüm İlişkileri unutun okurken :)
Evet, Tanrı sizi korusun yazdım yukarıya ama kitaptaki Ford'dur ya da tam ismiyle Henry Ford. Kitapta aslolan teknolojinin varlığıdır ve teknoloji oldukça duygusal ifadelere yer yok. İnsanlar şişelerde üretilir ve küçük yaştan cinselliğe
Selam arkadaşlar Cesur Yeni Dünya'nın o beyin yakan atmosferinden çıkıp doğru bir şekilde kitabı anlatmaya çalışmak benim için oldukça zor. Şu şöyle bu böyle diye basitçe anlatamıyorum bu kitabı çünkü kendi içinde bile tezatlıklar barındıran birçok şeyi okura bırakan bir eser.
Huxley bir dünya kurmuş ama bu ütopya mı yoksa distopya mı emin değilim, tıpkı bu eseri okuyan çoğu okuyucu gibi muallaktayım. En iyisi ben size anlatayım kitabı okuyanlar da bu konudaki yorumlarını yazsın.
Huxley'in kurduğu dünyada insanlar belirli toplumsal rollere göre programlanmış. Herkesin mutlu olduğu duyguların göz ardı edilip, kontrol altına alındığı bir dünya. Düşünmeyen sorgulamayan,endişe duymayan, üzülmeyen kısacası hissetmeyen bireyler üretildiğini düşünün. Bu dünyada aile, aşk, arkadaşlık gibi kavramlar yok hatta kişisel kimlik de yok. Yaptığınız seks bile kontrol altında. Düşündüm de korkunç gerçekten.
Bütün sistem, mutluluk üzerine kurulu, toplumun bütün parçaları 7/24 mutludur ve mutluluk ve haz duyguları dışındaki bir şey olur da hissedilirse 'Soma' adı verilen haplar, onları hayali, mutlu bir tatile çıkarır.
Ancak biri vardır ki o farklıdır. Bernard max. İçinde yaşadığı dünyada mutlu değildir, ve bu dünyayı sorgular. Olaylar bu şekilde başlar ve zincirleme devam eder.
Yer yer akıcı ilerleyen yer yer de ara vermemi gerektiren bir durağanlık olsa da genel olarak eseri sevdim. Distopik eser sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap. İçinde bizi sorgulamaya iten birçok konu var sizlerin hevesini kırmayayım diye spoiler vermeden anlatmaya çalıştım. Okuyanların da yorumlarını bekliyorum kitapla kalın sevgiler
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202159,5bin okunma