Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl. Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
Refah'ta diri diri yanarak öldürülen Gazzeli bir çocuğun vasiyeti: Eğer ölürsem veya savaşta şehid olursam, bizi yüzüstü/yardımsız bırakan Arap liderlerini asla affetmeyeceğim. Yiyecek ve içecek olmadan zor günler geçirdik ve genç yaşıma rağmen saçlarımı ağartan bir kuşatma yaşadık. Allah sizi affetmesin ve sizi bağışlamasın. Vallahi 7 kat göğü yaratana (Allah’a) sizi şikayet edeceğim. Affına sığınıyorum anne, seni çok seviyorum, (bu dünyadan) ayrılığım için üzülme. Mısır, Yemen, Ürdün, Cezayir, Libya, Lübnan, Tunus, Sudan, Somali ve Malezya halklarına ve bizi destekleyen tüm halklara mektubumdur: Kendi hâline terkedilen gazze size emanettir. Unutulan gazze size emanettir.  Size yemin ederim ki, ve size vasiyet ederim ki, ben sizi çok seviyorum… Bizi yüzüstü bırakmayacağınıza inanıyorum. Mektubumu bulan herkes, onu paylaşsın. Ben Allah’ın izniyle (inşaAllah) şehidim. Muhammed Abdulkadir el-Huseyni (sadece 10 yaşında!)
Reklam
Refah'ta diri diri yanarak öldürülen Gazzeli bir çocuğun vasiyeti:
Eğer ölürsem veya savaşta şehid olursam, bizi yüzüstü/yardımsız bırakan Arap liderlerini asla affetmeyeceğim. Yiyecek ve içecek olmadan zor günler geçirdik ve genç yaşıma rağmen saçlarımı ağartan bir kuşatma yaşadık. Allah sizi affetmesin ve sizi bağışlamasın. Vallahi 7 kat göğü yaratana (Allah'a) sizi şikayet edeceğim. Affına sığınıyorum anne, seni çok seviyorum, (bu dünyadan) ayrılığım için üzülme. Mısır, Yemen, Ürdün, Cezayir, Libya, Lübnan, Tunus, Sudan, Somali ve Malezya halklarına ve bizi destekleyen tüm halklara mektubumdur: Kendi hâline terkedilen Gazze size emanettir. Unutulan Gazze size emanettir. Size yemin ederim ki, ve size vasiyet ederim ki, ben sizi çok seviyorum... Bizi yüzüstü bırakmayacağınıza inanıyorum. Mektubumu bulan herkes, onu paylaşsın. Ben Allah'ın izniyle (inşaAIIah) şehidim. Muhammed Abdulkadir el-Huseyni! (10 yaşında!)
Dünyada artık doğal kıtlıklar kalmadı, sadece siyasi kıtlıklar var. Eğer Suriye, Sudan ya da Somali'de insanlar açlıktan ölüyorsa, bu bazı siyasetçiler böyle istediği için oluyor.
Sayfa 16
Gündemine al ve olabildiğince gündemden düşürme!..
Refah'ta diri diri yanarak öldürülen Gazzeli bir çocuğun vasiyeti: Eğer ölürsem veya savaşta şehid olursam, bizi yüzüstü/yardımsız bırakan Arap liderlerini asla affetmeyeceğim. Yiyecek ve içecek olmadan zor günler geçirdik ve genç yaşıma rağmen saçlarımı ağartan bir kuşatma yaşadık. Allah sizi affetmesin ve sizi bağışlamasın. Vallahi 7 kat göğü yaratana (Allah'a) sizi şikayet edeceğim. Affına sığınıyorum anne, seni çok seviyorum, (bu dünyadan) ayrılığım için üzülme. Mısır, Yemen, Ürdün, Cezayir, Libya, Lübnan, Tunus, Sudan, Somali ve Malezya halklarına ve bizi destekleyen tüm halklara mektubumdur: Kendi hâline terkedilen gazze size emanettir. Unutulan gazze size émanettir. Size yemin ederim ki, ve size vasiyet ederim ki, ben sizi çok seviyorum... Bizi yüzüstü bırakmayacağınıza inanıyorum. Mektubumu bulan herkes, onu paylaşsın. Ben Allah'ın izniyle (inşaAllah) şehidim. ||Muhammed Abdulkadir elHuseyni! (10 yaşında!)
10 yaşında Şehit olan Gazzeli bir çocuğun vasiyeti:* ''Eğer ölürsem Arap ülkelerinin liderlerini asla affetmeyeceğim Aç, susuz ve muhasara altında çok zor günler geçirdik. Bu küçük yaşımda saçlarımın beyazlamasına vesile olanları asla affetmeyeceğim Hepinizi yedi kat semanın yaratıcısı olan Allah'a şikayet edeceğim Anneciğim seni çok seviyorum ve benden ayrı kalacağın için üzülme Bu mesajım Mısır, Yemen, Ürdün, Cezayir, Libya Lübnan, Tunus, Sudan, Somali ve Malezya'ya *'Filistin size emanet, Gazze size emanet, sizleri çok seviyorum. Lütfen bizi hayal kırıklığına uğratmayın (İhanet etmeyin).'* Bu mesajım kime ulaşırsa onu yaysın.'' Allah'ın izniyle ben Şehit Abdulkadir el-Hüseyni. 25.03.2024
Reklam
Ulemâ & Akademisyenler!..
İlga edilen medreseler yerine kurulan ilahiyat fakültelerinin ümmetin hayatında ancak üçüncü ya da dördüncü derecede önem arz eden konuları müzakere etmesi, onlar üzerine tezler hazırlaması, İslâmî eğitimin siyasî ve ictimâî alanı bütünüyle terk etmesine yol açtı. Ulemânın medreseye çekilmesi ile ortaya çıkan boşluğu; İslâmı yaşanan bir din olmaktan ziyade üzerinde konuşulan siyasî bir tasavvur olarak gören, sosyal bilimler okuyup ilmihâl düzeyindeki malumatla İslâm'a dair katî hükümler serdeden İslâmcılar taifesi doldurmaya çalıştı. Aşırı tedbirin İslâm'ı anlama ve yaşamalarını olumsuz yönde etkilediği akademisyenler, Mekke'deki emperyalist yapıya meydan okuyan kitabı, 28 Şubat sürecinde kısık sesle okudu. Ebû Hanîfe'yi eleştirirken aslan görüntüsü verenler, süreç içinde başörtüsü mağduru kız öğrencileri teskin etmekle meşguldü. Evet, süreç İslâm'a yönelikti; fakat ilahiyatçılar ortak bir deklarasyon düzeyinde dahi bir tepki gösteremedi. Somali'de insanlar açlıktan ölürken ya da Arakanda ve Suriyede katliam yaşanırken, ekran ekran dolaşıp imsak ve benzeri mevzularda mülahazalar serdeden muhalif ilahiyatçılar bu süreçte ortalıkta yoktu. Meşhur televizyon vaizi ile farklı açılardan aynı kareye giren akademisyenlerin tez, makale, tebliğ ya da konuşmalarının yüzde kaçı ümmetin gerçek gündemiyle alakalıdır? Ulemâ ile akademisyenler arasındaki en temel fark işte burada zahir olmaktadır. İlki, bütün ilmî ve fikri istidadını ümmetin ihtiyacı çerçevesinde bezletmiş; ikincisi ise ısmarlama gündemlerle meşgul olmuştur.
Sayfa 222Kitabı okudu
Refah'ta diri diri yanarak öldürülen Gazzeli bir çocuğun vasiyeti: Eğer ölürsem veya savaşta şehid olursam, bizi yüzüstü/yardımsız bırakan Arap liderlerini asla affetmeyeceğim. Yiyecek ve içecek olmadan zor günler geçirdik ve genç yaşıma rağmen saçlarımı ağartan bir kuşatma yaşadık. Allah sizi affetmesin ve sizi bağışlamasın. Vallahi 7 kat göğü yaratana (Allah’a) sizi şikayet edeceğim. Affına sığınıyorum anne, seni çok seviyorum, (bu dünyadan) ayrılığım için üzülme. Mısır, Yemen, Ürdün, Cezayir, Libya, Lübnan, Tunus, Sudan, Somali ve Malezya halklarına ve bizi destekleyen tüm halklara mektubumdur: Kendi hâline terkedilen gazze size emanettir. Unutulan gazze size emanettir.  Size yemin ederim ki, ve size vasiyet ederim ki, ben sizi çok seviyorum… Bizi yüzüstü bırakmayacağınıza inanıyorum. Mektubumu bulan herkes, onu paylaşsın. Ben Allah’ın izniyle (inşaAllah) şehidim. Muhammed Abdulkadir el-Huseyni! (10 yaşında!)
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Müthiş bir yaşam, müthiş bir yaşam mücadelesi ve müthiş bir yaşam hikayesi. Dünyanın en yoksul ülkelerinden birinde başlayıp yine dünyanın en zengin ve en gelişmiş ülkelerinden birinde hem de en üst seviye olan parlamenterliğe uzanan gerçek bir hikaye. Aşırı dindar bir kişilikten,
Kafir
KafirAyaan Hirsi Ali · Altın Kitaplar · 200852 okunma
"Neden Norveç değiliz" demek yerine "iyi ki Somali değiliz" dediğimiz için gelişemiyoruz. İyiyi örnek alacağımıza, kötüden ibret alıp vicdanımızı rahatlatıyoruz. İşte bizi bu arabesk zihniyet tüketti... Arabesk Kültürü iliklerimize o kadar işlemiş ki; adama "Neden okul okumadın?" diye soruyorsun, "Biz hayat okulundan mezun olduk" diyor. "Neden kitap okumuyorsun?" diye soruyorsun "Bizim hayatımız roman" diyor. Bu zihniyetteki insanların oluşturduğu bir toplum gelişebilir mi?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.