"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Camus ve Sartre’ın isimleri çoğunlukla birlikte anılır. İkisi de Edebiyat dalında Nobel kazanmıştır. Sartre daha yaşlı olmasına rağmen, Camus daha erken erişmiştir bu ödüle. Edebiyat denilince Camus’yu kıyas götürmeyecek şekilde farklı bir yere koyarım ben. Benim nazarımda Camus, birkaç gömlek üstündür Sartre’dan.
“Yabancı” bizim ülkemizde de
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
-Sabah Filan Brasserie’de şöyle güzel bir ‘brunch’ yapıp oradan Falan Cofee’de kahvelerimizi içtikten sonra City’s Şişli AVM’de alışveriş yapalım mı? Yok yok, orası masraflı olur, biz en iyisi Fox Outlet Center’a gidelim.
- Ok, Dream Güzellik Merkezi’ne gitme işini haftaya realize ederiz.
- İndirim zamanında gidelim de timing hatası yapmayalım.
İncelemeye girişmeden önce; İskender Pala ile henüz tanışmayanlar için kesinlikle "Şah Sultan, Efsane, Od" romanlarını okumalarını tavsiye ediyorum.
Yerli ve günümüz yazarlarımızdan en çok sevdiğim yazarların baş tacı İskender Pala... Aşkı güzel söyler, Türkçemizi güzel kullanır ve tarihimizi de güzel anlatır. En güzeli ise bunların
Psikolojik gerilim, fantastik kurgu, savaş edebiyatı. Yalnızca hiçbiri değil kitap fakat aynı anda hepsi. Kesinlikle çok rahatsız ediciydi.
Kitapla ilgili detaylı yorumumu bu videodan dinleyebilirsiniz:
youtu.be/28aZKEPBh3A
Bir savaş, bir sömürge düzeni, kurgu üzerinden ancak bu kadar zekice anlatılırdı.
Karakter seçimine ve bahsi geçen coğrafyaya baktığımızda bu hikayenin bize yerel olarak İrlanda'nın bağımsızlık mücadelesini, genelde ise tüm savaş ve sömürü düzenini anlattığını düşünüyorum.
Hiç kimsenin gitmek istemeyeceği; haritada bile görünmeyen ıssız bir adaya senin gönüllü olarak gitmeni sağlayacak ne olabilir? Üzerinde insanca yaşayabileceğin bir yurt, uğruna savaşacak bir ideoloji bulamaman mı? Fakat tam da kaçtığın şeye hapsolursan, geriye insanlığından ne kalır?
Bir zoofili karakteri sanırım ilk kez bu kitapta okudum; bilseydim okumazdım ama okuduğuma da pişman değilim. Belki de yazar bununla şunu anlatmak istemiştir: insanoğlu savaştığı, düşman bellediği bir türü, ancak ondan bir menfaati olursa korur.
Son zamanlardaki en elimden bırakamadığım kitap oldu.
Soğuk DeriAlbert Sanchez Pinol · Jaguar Kitap · 20181,140 okunma
Aaa! Nasıl olur ya ama "Bunlar Avrupa ülkeleri"
Diyor ki ''Avrupalıları çok iyi tanıyorum. Elli yılımı verdim''
Keşke 50 dakika da Avrupa tarihi hakkında birkaç sayfa okusaydınız.
💥İsviçre'de 1800'lü yıllarda tarımda makine kullanımı yaygın değildi. El emeğine daha ziyade ihtiyaç duyuluyordu. Ucuz iş
Yeraltı edebiyatı diye adlandırılan bir tür varsa eğer (ki yokmuş, aslen Transgresyonel Kurgu olan tür ülkemizde Ayrıntı Yayınevinin çıkardığı seriyle özdeşleşmiş selpakvari) “Gecenin Sonuna Yolculuk” anladığım kadarıyla bunun ilk örneklerinden biri. 1932’de Fransız okurunun karşısına çıktığında arada bazı bet sesler çıksa da, büyük bir kesim
İnsanlık tarihine, insanlığa ve insana dair…
"İnsanlar özgür doğdular ama her yerde zincirler içine alındılar."
~Jean Jacques Rousseau
İlk insandan günümüze kadar birçok şey değişti. En basiti insan değişti… Yaşamak için avlanan insandan, keyfi için avlanan insana güncelleme yapıldı. Bunu tek başına, insan yaptı.. Şempanze yapacak
Ali Haydar Paşa’nın Hatıratlarıyla: Arap İsyanı
Osmanlı yönetimi, Arabistan yönetimini ellerinde tutmak için ve Arap İsyanını başlatan Şerif Hüseyin’e karşı, Şerif Ali Haydar Paşa’yı 1916'da tayin etmişlerdir. Böylece Şerif Ali Haydar Paşa, son Osmanlı Mekke Emir’i olarak karşımıza çıkar. Ancak İngilizlerin desteklediği Şerif Hüseyin’e karşı
*
Cumhuriyetin en başarılı eserlerinden biridir tam bağımsız Köy Enstitüleri. Geçmişte başarıya ulaşmış, başarısı da kapatılmakla ödüllendirilmiştir. Çünkü; ülkemizde her başarının bir ödülü değil, cezası vardır.
*
Köy Enstitüleri açıldığı yıllarda değil de, kapandığı yıllardan sonra daha çok gündemde olmuş, her dönem geçmişe ait bir özlem, bir
Bir Tarafta Tarihi yazan ve günümüzü şekillendiren Mustafa Kemal, bir diğer tarafta ise Devleti yönetmek yerine, ülkeyi beceriksizce işgal ettiren ve tüm ciddi uyarılara rağmen susup, yabancı devletlerin emri altına girenler var… Hatta ve hatta işgal devletleri ile aynı çizgide yürüyenler var...
Tarihe bakışınız nasıldır ya da ne yöndedir