+ Maniheizm Maniheizm 3. yüzyılda İran'da ortaya çıkmış ve Zerdüşt Düalizmi (veya Mazdeizm), Babilonya folkloru, Budist ahlak ilkeleri ve Hıristiyan unsurların bir karışımından oluşmaktadır. Bu karışımda önde gelen anlayış, iki ezeli ilkenin, iyi ve kötünün çatışmasıdır. Bu bakımdan din tarihi araştırmacıları, Maniciliği bir tür dinsel Düalizm (ikicilik) olarak sınıflandırmışlardır. Mensuplarına «zındık denilmekteydi. Mani dininin dünya görüşünde tanrısal aydınlık ile karanlık iki rakip olarak karşı karşıya durur. Bu ikisinin birbirleri ile mücadelesinde aydınlığın bir kısmı karanlığın içinde (dünyanın içinde) tutsak kalmıştır. Herhangi bir canı öldürmek, hatta bir meyveyi dalından koparmak bile tanrısal maddeye zarar verip aydınlığın tutsaklığını daha da uzatır. İşığın (aydınlığın) tutsaklığına ancak "seçilmişler"in yardımı ile son verilebilir. Seçilmişler hiçbir canlıyı incitmezler. Bu yüzden kendi başlarına geçimlerini sağlayamazlar ve "dinleyenler" onların ihtiyaçlarını temin ederler. Seçilmişlerin sindiriminde ışık ile karanlığın birbirinden ayrıldığına, dua ve şarkı yardımı ile bu elde edilen ışığın tekrar tanrıya geri döndüğüne inanılır. Ancak dinleyenlerin de günahlarını temizlemek için birçok inkarnasyonlardan geçmesi gerekir. İnanca göre dünyanın sonunda ışık ile karanlık ebediyyen ayrılacaklardır. İnkarnasyon: İlâhî varlığın insan veya herhangi başka bir doğal varlık şeklinde tezahür etmesi.
160 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Hacı Murat, büyük Rus romancısı Lev Nikolayeviç Tolstoy’un 1896–1904 yılları arasında yazdığı ancak ölümünden sonra 1912 yılında yayımlanan tarihi bir romanıdır. Tolstoy, gerçek olaylardan esinlenerek yazdığı bu romanda, Rus İmparatorluğu'na karşı kanının son damlasına kadar kahramanca savaşmış Çeçen isyancı Hacı Murat'ın hikâyesini anlatır. 1853–1855 yılları arasında Kırım Savaşı‘nın Kafkas Cephesindeki Rus güçleri ile Şeyh Şamil’in emrindeki Çeçen ve Avar Savaşçıları arasında geçen büyük mücadeleyi konu edinmiş. Bu roman Tolstoy’un en son eserlerinde birisidir. Roman 1950li yıllardaki Çarlık Rusya’sı, Rus halkı, Rus askerleri, devlet düzeni, askeri hiyerarşisi, ordu disiplini hakkında pek çok detay sunuyor diyebilirim. Roman Kafkas halkları, Müslümanlık ve yerel halk hakkında da oldukça detaylı bilgil veriyor. Dönem hakkında pek çok tarihi, kültürel ve sosyolojik bilgiler sunan bu romanın üzerinde Tolstoy’un 6 yıl çalışıp, yaklaşık 5000 sayfa tarihi belgeyi incelediği söylenmektedir. Tolstoy’un, bu kitabı yazmak için o coğrafyada yaşayan Müslümanlar hakkında gözlem yaptığı ve pek çok dokümanı okuduğu eserden de anlaşılıyor. Roman Şeyh Şamil ile birlikte Ruslara karşı savaşırken Ruslara sığınan Şeyh Şamil’in en yakın dostu Hacı Murat’ın gerçek tarihte de yaşanmış olan hazin hikâyesine dayanır. Öykünün tarihsel yönü tartışmaya açıktır diyebiliriz. Çünkü askeriyedeki bürokrasi ve ahlaki çöküntü üzerinden zamanının rus toplumunun bir portresini çizmiş Tolstoy. Keyifli okumalar...
Hacı Murat
Hacı MuratLev Tolstoy · Can Yayınları · 201916bin okunma
Reklam
Kapı muhafızları geçiş ücretinin ödendiği gişenin önünde bir süre arabayı incelediler. Mezbahaya götürülenin bir koyun ya da sığır olmasına bağlı olarak onlara bir para kesesi atmak gerekiyordu; ama bir insan kellesi için geçiş ücreti ödenmezdi.
Bir hafta önce Bibi co, Celil'in kızları Saide'yle Nahit'in, Herat'taki kız okulu Mehri'ye başladığı haberini getirmişti. O andan beri, Meryem'in kafasının içinde sınıflarla, öğretmenlerle ilgili fikirler çınlıyor, çizgili defterlerin, sayıların, koyu, kalın şekiller oluşturan kalemlerin imgeleri uçuşuyordu. Akranı kızlarla birlikte bir sınıfta oturduğunu hayal ediyordu. Bir cetveli kağıdın üzerine bastırmak, son derece önemli görünen çizgiler çizmek için yanıp tutuşuyordu.
Ölmekten korkmuyor, hayatta her şeye acı ve alayla bakıyordu; bununla beraber, öleceğini bilse de hayata son katresine kadar bağlıydı. Yaşamak, heyecanlanmak ve bir gün kendisinin ifade ettiği gibi, "geldiği kozmik tozun içindeki o küçücük yerde kıpır kıpır kıpırdanmak" için delice bir ihtiras duyuyordu. İlaçlar içiyor, yeni heyecanlar peşinde olmayacak işlere kalkışıyordu. Martin'e de anlattığı üzere, bir seferinde, sırf o devasa susuzluğunu gidererek alacağı o biricik hazzı tadabilmek için tam üç gün su içmemişti. Onun kim olduğunu, ne olduğunu Martin hiçbir zaman öğrenemedi. O, geçmişi olmayan, geleceği çok yakın görünen bir mezardan ve bugünüyse yakıcı bir hayat ateşin den ibaret bir adamdı.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.