Bir günümde sen vardın yine sancılarla ağıt yaktım! Bu günümde yalnızım Rabbim yalanlara kandım ben… Bir şarkı yaptım dostum oldu arkasından ağlayandım, Ve bulandım duygularla arkasından kalbe kilidi bağlayandım. Anlatılmaz bir gecemde karanlık gökyüzüm var, Evde romantik bir hava dışarda aç yatan var. Söz veripte tutamadın mı geçmişe dönenmi
"Kalbinin atışını son duyduğumdan bu yana 5864 gün geçti. Bunun kaç saat, kaç dakika olduğunun farkında mısın? Şarkı söyleyemeyen bir kuşun, açamayan bir çiçeğin ne kadar yoksul olduğunu, sudan çıkan balığın sefaletini bilir misin?"
Reklam
Şu ölümlü dünyada insanın yalnızca iki buçuk dakikası vardır: Biri gülümsemek için, biri acı çekmek için ve yalnızca yarım dakika sevmek için. Çünkü sevmeye ayrılan bu son dakikanın ortasında ölür insan.
Dünyadaki hayatının son gününde Sue'ya "Her şey çok güzel olacak. Açıdan huzura gidiyorum. Bir gün yine birlikte olacağız" demişti.
Sayfa 234Kitabı okudu
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
SON DAKİKA : Yoğun istek sebebiyle karamsarlık tatil edilmiştir. Hadi içinizden şu anda geçen birer cümle yazın, sonra 2 sayfa kitap okuyun ve yatın .... ben başlatayım; sonra dedim ki; iyi ki 1k var, burada dostlar var artık....dostlar...
Reklam
Şikayetim var arkadaş... Rahatsızlık duyuyorum! 1000kitap'a giripte alıntılara bakmak istediğimde sayfalar dolusunca aynı okurun alıntılarını görmekten son derece rahatsızlık duyuyorum.. Takip ettiğim okurların paylaştıklarını zaten anasayfamda görebiliyorum, fakat takip etmediğim okurların paylaştıklarını iletiler http://1000kitap.com/iletiler ve
Son gördüğüm halüsinasyon da, kantinden aldığım ve epeydir açık zeytinleri yedikten sonra olmuştu. Deneme yapmaya karar verdim ve buzdolabını açıp, plastik ambalajı içindeki zeytinlere uzanıyordum ki, açık kısmının bir bölümünde matlaşmış olmalarına mukabil, diğer kısımda zeytinlerin yağ dökülmüş gibi ve pırıl pırıl olduklarını gördüm. Evet; yine ben yokken koğuşa girmişlerdi. Bir parça ekmekle 5-6 zeytin tanesini ağzıma attım; ve yutmamdan, 5-6 metre ötedeki bahçe kapısına gidene kadar, tesiri hissettim. Bahçeye çıkmaksızın bir sigara yaktım ve o ânda karşı duvarda, açık arabalara binmiş geçen silâhlı askerleri silüet hâlinde gördüm. Sonra, deforme insan suratları falan filân. Duvarda, başkasının alelâde olarak göreceği tabiî veya kasden atılmış çizgilere, hayâlim kolayından suret giydiriyordu; ama benim irade ve isteğimle değil. Şuurlu bir şekilde, etkilenmeden öyle seyrettim. Birkaç dakika sürdü. Bahçeye adım atmıştım ki, şöyle bir durum: Yarı belinize kadar denize girdiğinizi düşünün. Dalganın gelişi ve çekilişi boyunca, siz de ritmik bir şekilde öne arkaya salıncaklanıyorsunuz. Gözünüzü yumun. Gözünüz yumulu da olsa, denizde olduğunuzu yaşıyorsunuz ve tahayyülden fazla, denizi görüyorsunuz. Şu ânda oturduğunuz yerde gözünüzü yumun; çevreden sizde ne var? İşte öyle. Fakat benim anlatmak istediğim, bu hâlden fazla ve şuur kaybı olmadığı için gerçekten eksik bir görüş. Evet; bahçeye adımımı atar atmaz, dalgalı bir suya girdim. Suyun geliş gidiş ritmi içinde, bir-iki adım öne, bir-iki adım geriye, salınıyorum. Burası, bahçe olduğunu bildiğim için havuz diyorum, ama yaşadığım, deniz…
448 syf.
7/10 puan verdi
Şu an içim kıpır kıpır yazıyorum, yeni bitirdim kitabı. Nur'un birçok kez ''Bu kitap tam senlik.'' demesiyle koşarak gidip aldım. Erken Rüya Zamanlar. Hiçbir şekilde adını manalı bir tarafa konduramamış olsam da kitabı okudukça bir derinlik kazandı. Şimdi kitaba sınavdan sonra aldım ve okumaya başladım. İlk Nur'u bekleyecektim ama bekleyemeden bir baktım ellilerdeyim, sonra duramadım. Dili o kadar akıcı ve şiirsel ki. Bazı cümlelerde kaybolup gittim. Betimlemeleri ve duygulara aşık bir kız olarak kitabı kütüphanemin en güzel köşesine koyacağımdan eminim. Genellikle bu tür kitaplar okumuyorum ama bu betimlemeler ve açıklamalar beni sürükledi. Kurgu bakımından aslında çokta uzak olmadığımız bir hayat var ama bir o kadar da içine düştüğümüz duygu seli. İnsan bazen inada tutulup aşkını aramaktan korkuyor, susuyor, o acıyla yaşıyor da yaklaşmıyor tekrardan kalben buluşmaya. Bu insanlar aramızda çokta uzakta değiller. Gündelik hayatımızda karşılacağımız bu tür insanları şiirsel bir dille sıcacık sunan Fatma Erdek'e teşekkürler. Kitapta birkaç kısım var ki altını çizmeye kıyamadım. Son zamanlarda çizmeye başladım ama kıyamıyorum. Nehir ve Eser. Bu iki karakterin gelgitleri içime oturdu. İki dakika başında ayrılamadım, bu öğlen aldığım bu kitabı akşama bitirmek ise benim için bir zevk oldu. Bu güzel duygularla yüklü aşkı okumanızı tavsiye ederim. :)
Erken Rüya Zamanlar
Erken Rüya ZamanlarFatma Erdek · Ephesus Yayınları · 2014252 okunma
Uzay
Iapetus’un Gözü ufak bir toz zerresinden kurtulmak istiyormuş gibi açılıp kapandı. David Bowman dokuz yüz milyon mil uzaklıkta ve doksan dakika gelecekte bekleyen Görev Kontrol’dekilerin asla unutamayacakları son birkaç kelime söyleyebildi ancak... “Bu şey boş... Sonsuza dek sürüyor ve... Aaa, Aman Tanrım, bu yıldızlarla dolu!”
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
123 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Oldukça güzel bir bilim kurgu romanı. Yazar bir dakika içerisinde dünyada yaşayan 5 milyar insanın yaptıklarına dair istatistik bilgiler vererek başlıyor kitaba. Ölümler, cinsel ilişkiler, kazalar, doğumlar gibi olaylardan itibaren detaylı bilgiler veriyor. Kitabın fikrinin nasıl oluştuğunu ve ne şekilde geliştiğini anlatıyor. Reklamlarla ilgili olarak çok çarpıcı tespitleri de var. İkinci bölümde de dünyanın ne şekilde oluştuğunu, aslında şu anda yaşamamızın tamamen bir dizi felaketin birleşimi olduğunu mantıklı bir şekilde ifade ediyor. Son derece güzel bir kitap. Bu yazarın diğer kitaplarını da en kısa sürede okuyacağım.
İnsanın Bir Dakikası
İnsanın Bir DakikasıStanislaw Lem · İletişim Yayınları · 2000134 okunma
'Okumadığımız İçin Televizyonlarda Saatlerce Evlendirme Programı İzliyoruz' (Biraz uzun ama lütfen okuyun.) Tiyatro ve sinema oyuncusu Sümer Tilmaç, bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunamayacağı, fikir sahibi olmak için de bol bol kitap okumak gerektiğini söyledi. Tilmaç, "Bizim en önemli sorunumuz okumamak. Kitap okumadığımız için
"5 Aylık gezim sonrasında Meksika hakkındaki tek nefeslik görüşüm; Her daim bir yolu kapatıp, protesto yapıyor olabilirler. Bira, müzik ve tacos onlar için vazgeçilmez üçlüdür. Bunların yanına bir de futbol eklersen onlardan mutlusu yoktur. Amerikalıları sevmez, seni gördüğünde Amerikalı mısın diye sorar, Turco lafını duyunca hemen şekil
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.