SPOILER ALERT️
çok, çok güzel bir hikayeydi. tiktok sayesinde keşfettim ama spoiler da almıştım. ben kitaplardan çok etkilenen biri değilimdir ancak son sahne beni bitirdi. o kadar ağladım ki... oğuz ve bestegül’ün hikayesi gördüğüm en doğal, en gerçekçi, en masum, en naif hikayeydi resmen! o kadar güzeldi ki, çoğu kitaptan farklı bir aşk yaşadılar gibi. yazarın kalemine sağlık, çok içime işledi gerçekten.
her ölümün farklı bir hikayesi olması hikayeyi çok sürükleyici yapmış.
ben herkesin ölümüne üzüldüm valla, kimseye hak etti diyemeyeceğim. sadece keskin’e en az üzüldüm. onun yüzünden berfin öldü.
esra benim için çok kötü bir karakter değildi, günlüğünü okuyunca buna iyice emin oldum. kimseden diğer herkesle aynı olmasını bekleyemeyiz. bunu bana onun şeytanları öğretti.
yere yakın yıldızlara uzak bana zamanın kıymetini öğretti. oğuz 1 dakika daha dayansa yaşayacaktı, diğerleri hayallerini erteledi, hepimiz gibi. ve bir gün sıradan bir metro yolculuğu onların ölüme giden köprüleri oldu.
okuyun, okutturun. çerezlik ama size zamanın kıymetini öğrettirecek bir kitap. (siz siz olun son dakikalarım diyip arkadaşınız sevgilisini öpmeyin yine de, mazallah sırtınızdan demir girip göğsünüzden çıkar.)
Ne kadar güzel bir kitaptın...
Paris ve Londra arasında geçen ,birbirlerinden çok farklı ama kaderleri bağlanmış olan bir grup insanın hikayesi gerçekten oldukça etkileyiciydi.
Fransız Devrimi öncesi ve sonrasında yaşanan olaylar zincirini derinden işlemesi ile ayrıca tarihi bir roman kategorisinde olabilir kitap.
Özellikle kitabın ilk bölümünde bencilliği ve gereksiz tavırları ile okuyucunun canını sıkan bir karakterin son bölümdeki oldukça büyük fedakarlığı insanı inanılmaz derecede etkiliyor.
İlk iki bölüm biraz durağan , karakterler birbirinden bağımsız gibi görünüyor ancak son bölümde konu oldukça hareketli bir hal alıyor.
İnsanların yaşadığı zulüm ,haksızlık ve bir yandan açlık ve fakirlikle mücadeleleri de oldukça iyi bir şekilde işlenmiş.
Charles Dickens çok büyük bir yazar tartışmasız.
Sonu hem mutlu ediyor hem de üzüyor ,iki zıt duygu efsanevi bir şekilde verilmiş.
Böyle baş yapıtları okurken sonlara geldiğimde her zaman ,bu kitapla son dakikalarım bir daha kim bilir ne zaman elime alıp sayfalarını karıştırırım derim.
Bu eseri henüz okumayanlara da şiddetle tavsiye ederim.
Bir klasik eserin daha sonuna gelmiş olmakla ,kütüphaneme harika bir kitap da katmış bulundum.
Herkese bol kitaplı günler...
Kabuslarına uyanan bir insan
Uykusuzluğu bağlamış gözlerine
Düşüncelerinin konuştuğu yerde
Sırra çekilmiş siyah bir perde
Gökyüzüne yapışan yıldızlar
Kanıma karışan nefret
Nefes aldıkça yaşlanmak