Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tarihteki hadiseleri anlamak için bakış açısı son derece önemlidir. Meselâ, bazı Türk tarihçileri, Osmanlılar'ın eşkıyaları affedip, devlet kademelerinde görev vermesini acizlik olarak yorumlarken, bir Amerikalı araştırmacının Fransa ile Osmanlı İmparatorluğu'nu mukayese ederek yaptığı incelemede eşkıyaların affının ve bir makam verilmesinin, devletin aczini değil, kuvvetini ve idaresini sürdürme kabiliyetini gösterdiği sonucuna varılmaktadır.
Amerika'daki saygın Kürt gazetecilerden Mutlu Civiroğlu'nun arşiv araştırması ve benimle paylaştığı bilgiler dahilinde birkaç gün önce öğrendiğim ve bugün ziyaret ettiğim İsviçre'de Kürtler açısından tarihi öneme sahip bir mekan... İlk baskısı 22 Nisan 1898'de Mısır, Kahire'de Son baskısı 14 Nisan 1902'de İsviçre Cenevre'de yayınlanan Kürdistan isimli ilk Kürtçe gazete'nin son baskının yapıldığı Cenevre ofisi tam olarak videosunu izlediğiniz bu mekandaydı. Miqdat Bedirxan (Mikdad Midhat Bedir Han) İlk Kürtçe gazete olan Kürdistan'ı yayınlayan bir Kürt milliyetçisi ve gazeteciydi. Aynı zamanda Botan Emirliği'nin son Kürt Mîri olan Bedir Han Bey'in de oğluydu. Miqdat Bedirxan, Üsküdar Askeri Lisesi'nde , ardından Galatasaray'daki İmparatorluk Lisesi'nde (Mekteb-i Sultanî) eğitim gördü ve mezun olduktan sonra Osmanlı bürokrasisinde de görev aldı. Dönemin yetkin İngiliz gazetelerinden The British Journal, İstanbul ziyaretinde Bedirxan'dan bahsederken "Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitimli, aydın ve soylu Kürtler de bulunmakta" şeklinde övgüyle anlatıyor. Gazetede ayrıca edebi eserler yanı sıra şairlere de yer verildiği gazete hakkında tarihi kaynaklar arasında. Dönemin şartlarına uygun olarak bazı baskıları iki dilli (Kürtçe ve Türkçe çevirili) yayınlanmış. Gazetenin son baskısının 14 Nisan 1902'de yayınladığı bu ofis, şimdi gazete ve sigara satan bir kiosk olarak işletildiği görülüyor...
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk'ün Yol Haritası
Ecdadımızın uğraşlarından bize kalan Nutuk'lar... Niçin okullarda okutulmuyor, caddelerde insanlara verilmiyor bilemiyorum. Parasından değil, zaten her yerde bulunabilecek bir şaheser. Niçin öğretilmiyor insanlara, asıl çekilmesi gereken nutuk? Yaşça büyüklerim bilirler, onların zamanında Gençliğe Hitabe ezberlenirmiş. Yanlış hatırlamıyorsam
Gençler İçin Nutuk
Gençler İçin NutukMustafa Kemal Atatürk · Aperatif Kitap Yayınları · 027,4bin okunma
Devlette görev almak, hele de yüksek makamlara yerleşmek ne kadar müşkül ise o kadar da tehlikelidir. Dişe dokunur mevkiler, son zamanlarda yüksek meblağların ödenmesi şartıyla alınırken, satın alıcılar başlarına nelerin gelebileceğini de bilmekte idiler çünkü önlerinde birçok örnek bulunmaktaydı.
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Fırtınası Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu! Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında! O yara büyüttü beni!
Hidrokarbon Ütopyası*
Afflicted Powers (Sarsılmış Güçler) isimli kitaplarında Ian Boal ve meslektaşları, çağcıl petrol siyasetini anlamanın, demokratik olmayan petrol siyasetinin -özellikle ABD militarizminin son icraatlarının Ortadoğu'ya demokrasi getirme projesi olarak yansıtılmasının- eş derecede etkili bir yönü gibi gözüken petrolün üretimi ile temsil ve temsil edilme biçimlerine ilişkin düzenlemelere koruma sağlamak için tekrar tekrar işe koşulan şiddeti bir arada ele almak gibi zor bir görev içerdiğini dile getiriyor.92 * Çeviren Cem Kayalıgil 92 Retort (Iain Boal, T. J. Clark, Joseph Matthews, ve Michael Watts), Afflicted Powers: Capital and Spectacle in a New Age of War (New York: Verso, 2005).
Timothy MitchellKitabı okudu
Reklam
Ben şehit kardeşlerimizin geneliyle yaşama fırsatı buldum. Onları bir araya getiren ortak vasıfları şunlardı: 1) Dillerini Müslümanları çekiştirmekten muhafaza ederlerdi. 2) Kalplerinde Müslümanlara karşı bir kin ve nefret yoktu. 3) Sessizce işlerini yapar, reklamdan uzak dururlardı. 4) Basit bir görev de verilse emire (başındaki yöneticiye) itaat ederlerdi. 5) Tartışmaya girmezlerdi. 6) Yüksek edep, âlimlere, büyüklere ve yetkililere son derece ihtiram gösterirlerdi. 7) Cephede kalma konusunda büyük bir özen gösterir, yumuşak ve rahat hayattan kaçarlardı. 8) Dilleri sadece Müslümanların güzelliklerini anlatırdı. Allah haddini bilen ve sınırlarını aşmayan kula rahmet etsin.
Bir "Dünya İnsanı"nın Cenaze Töreni (Bir Yahudi kızın mektubu)
84 yaşında hayata gözlerini kapayan doktor Hildenburg'u bugün toprağa verdik. Protestan olduğundan cenaze önce kirche'ye [kilise] götürüldü, oradan da mezarlığa... Tören sırasında hiçbir zaman böylesine içli duygular, böylesine yürekten kopan sözler ve acılı gözyaşlarıyla karşılaşmadım... Öyle darlık içinde öldü, ki cenazesini bile
Sayfa 751 - 752, 753 Yapı Kredi Yayınları
Hiçbir gerekçe intiharı haklı göstermez.
"Adrian: Yaşamın istenmeden bağışlanmış bir armağan olduğunu, düşünen İnsanın hem yaşamın doğasını hem de bu doğanın birlikte geldiği koşulları incelemek için felsefi bir görev olduğunu ve eğer bu kişi hiç kimsenin istememiş olduğu bu armağandan vazgeçmeye karar verirse, o kararın sonuçları üzerinde hareket etmenin ahlaki ve insanı bir görev olduğunu söylüyordu."
Sayfa 56 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
En az ilk kitap kadar harikaydı. Soluksuz okudum diyebilirim. İlk kitabın sonunda olan olaylar zaten direkt ikinci kitaba başlamanızı sağlıyor. İlkine göre biraz karmaşıktı ancak yazarın diline alıştığınız zaman sorun yaşamıyorsunuz. Harika bir kurguydu. İçinde bahsedilen gerçekler beni sarstı çünkü şuanda bizim dünyamız da dijitalleşmeye başladı. Sanal gerçeklikler her ne kadar daha çook fazla bir ilerleme kaydetmemiş olsa da gelecekte en az bu kitapta bahsedilenler kadar ilerleyeceğini düşünüyorum. Okuyanlar ne demek istediğimi, özellikle son sayfalarda bahsedilen konuyla ilgili olan kısmı anlayacaklar. Her şeye rağmen iyiki okuyorum dediğim bir seri oluyor... Michael öğrendiği gerçekle yaşamaya çalışırken her şey ağır geliyor ve Uyku'ya geçmek istemiyor. Kaine, her Uyku'ya girdiğinde ona türlü türlü kötülük yaptığı için arkadaşlarını Uyanık'ta bulmak için çalışmaya başlıyor. En sonunda bir araya gelen arkadaşlar SAG ile iletişim kurarak başlarına gelenleri anlatıyor ve onları daha da zorlu bir görev bekliyor. Acaba bu sefer Kaine'i yenmeyi başarabilecekler mi?.. Keyifli okumalar dilerim...
Oyunbozan
OyunbozanJames Dashner · Pegasus Yayınları · 2016753 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Delinin defteri
Öncelikle kitap, neva bulvarı, burun, portre, palto, bir delinin anı defteri ve fayton adlı altı eserden oluşmaktadır. Neva bulvarı adlı bölümün genelinde yüksek sosyete mensuplarının tabiriyle hiyerarşinin kol gezdiği alt-üst sınıflarının yoğun olarak hissedildiği, günümüz ölçütünde bağdat caddesi, Şanzelize caddesi olsun, tamamıyla lükse karşı
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,3bin okunma
Hatice Gül yazdı... EFELYA'YI BEN DE OKUDUM... Kitapta büyük bir kusur var hocam, 1'i 3'e bölememişsiniz. Gönül koymayın lütfen, bu konuya aşağıda değinmeden edemeyeceğim. "Adamın biri bir gün..." diye başlayan cümleler, buradan Artvin'e yol olur. Adam'ın biri her gün, her saat, her dakika eliyle, eliyle
165 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih: Değişik Bir Başlangıç
ARNOLD John H., Tarih, (Çev: Sevda ÇALIŞKAN), Dost Kitabevi Yayınları, Ankara 2007, 167 s. “Tarihçiler geçmişte olmuş her olayı anlatamaz, sadece bazılarını seçerler.” 1. GİRİŞ Tarih, John Hugh Arnold ’un 2000 yılında History: Very Short Introduction adıyla yayımlanmış eseridir. Tarihe giriş niteliği taşıyan bu eser, yazarın da belirttiği
Tarih
TarihJohn H. Arnold · Dost Kitabevi · 200739 okunma
536 syf.
·
Puan vermedi
Baş döndürücü bir hızda yeni karakterlerle tanıştığım bu kitaba başlarken bir tablo çizmediğime pişman oldum. Böylece karakterlerin hangisi kimin nesiydi diye düşünmem gerekmeyecekti. Bu bir eleştiri olarak ele alınmasın sakın. Yazarın muazzam muhayyilesi bu. Zaten kitabın sonunda bir dizin var, tabi kitabı bitirdikten sonra gördüm. Kendi kendime spoiler yemeyeyim diye son sayfalara bakmak pek adetim değildir. Merkez öznemiz bir akıl hastanesi. Hastanede çalışan, hasta olarak yatan, inşaatında görev alan ve onların yakınları ve bütün bu kişilerin hayatlarına bir şekilde teğet geçen tüm karakterlerin hayatlarına bakıyoruz uzak ya da yakından. Gerçek veya tevatür, soluk soluğa anlatılmış bu tarihçe okunmayı hak ediyor doğrusu.
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,361 okunma
Anarşi ve insanlık
Ecce Homo [Işte İnsanı adındaki son çalışmasında Friedrich Nietzsche, insanlığı "geliştirmek" idealinın felsefesinin en son amacı olabileceğini söylemıştı, uzerine basa basa. Bu duruş, insanlığı kuçuk görmekten kaynaklanıyor değildi; daha ziyade ahtımam retoriğinin ardında sınsı (zıra ikrar edilmemiş) bir iktidar hırsı olduğu fikrinin
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.