Bir hikaye okuduğumuz zaman onunla öyle bir etkileşime geçiyoruz ki, içinde karşılaştığımiz her durumu zihinsel olarak taklit edi­yoruz. Ardından beyinlerimiz bu yeni karşılaşılan durumları kendi hayatlarımızdaki bilgi ve deneyimle iç içe geçiriyor ve zihinsel bir sentez yaratıyor. Kitap okumak, beyinlerinizin kadim korteks yatağına yeni nöral yollar kazıyor. Dünyayı görüş şeklimizi değiştiriyor. Nicholas Carr'ın son dönemdeki "Okurların Hayalleri" adlı denemesinde dile getirdiği gibi, "başkalarının iç yaşamIarına daha duyarlı yapıyor." lsırılmadan vampir oluyoruz. Bir başka deyişle, daha empatik. Kitapların yaptığı şeyi internetin sunduğu sanal dünya yapamıyor.
Kaplancılardan Süleymancılara , Nakşibendilerden Fethullahçılara kadar tüm köktendinci yapılanmalara lojistik destek sağlayan kiliselerin son girişimlerinden biri , geçtiğimiz yıl , TCK 312. maddeye göre bir yıllık hapis cezası kesinleşen Necmeddin Erbakan için kampanya başlatmalarıdır . Örneğin , Uluslararası Katolik Barış Hareketi Almanya Sorumlusu Rahip Wolfgang Jungheim , 1.8.2000 tarihli bir basın bildirisi ile , Erbakan'ın yanı sıra , aynı yurtseverlik ( ! ) çizgisinde yer alan dava arkadaşları Akın Birdal , Leyla Zana , Tayyip ERDOĞAN ve İsmail Beşikçi 'ye özgürlük talep etmiş; ardından Heinrich Böll Vakfi'nin sponsorluğunda düzenlenen " Düşünce Özgürlüğü İçin 2. İstanbul Buluşmasının katılımcısı olarak , 20.11.2000'de Erbakan'ı Ankara - Balgat ta ki evinde ziyaret etmiştir . Son bir gelişme olarak , BND ve Kiliseler , Fethullahçılara lojistik destek konusunda görüş birligine varmışlardır .
Reklam
Bir ırkçılık örneği daha: uzun ama okunmaya değer
Sivas’ın İmranlı ilçesinde, 1959’da doğan Kamber Ateş, Ankara’da üniversite son sınıf öğrencisiyken 11 Temmuz 1980’de iki arkadaşıyla birlikte korsan eyleme katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınmıştır. O muazzam “yargılamalar” sonucu Halkın Kurtuluşu örgütüne mensup olduğu “sabit görülmüş” ve altına dizilen suçlarla müebbet hapis cezasına
Sayın çok kıymetli büyüğüm İnci,
Mektubuma değil satırlarıma başlamadan önce üzerime farz olan tanrı selamlarımı sunar, hasretle iki ellerinden öperim. Nasılsın, iyi misin? İyi olmanı Cenab-ı Allah’tan dilerim. Eğer sen de ben kardeşinden soracak olursan hamdolsun canım sıhhattedir. Şimdi tek ümidimiz af bekliyoruz. Gün gelip biz de senin gibi çıkar mıyız? Özgürlüğe çölde kalmış bitkiler gibi susamışız. Mektubuma değil, satırlarıma son verirken hasretle iki ellerinden öperim. Mapushane etrafında dikenli teller Birbirine kenetlenmiş bağlı bilekler Sağımda solumda hasret çekenler Tezgel babam tezgel görüş gününe Tahammüle hal kalmadı garip gönlümde İki kelimeyle anla derdimi Feryat etsem duyuramam sesimi Ölmeden göreyim güzel yüzünü Tezgel babam tezgel görüş gününe Tahammüle hal kalmadı garip gönlümde Bahar çiçeklerinden daha değerli İnciciğim, unutma: Kestane kebap Acele cevap... Kardeşin Barış
Yazarın bilgeliğinin bittiği yerde bizimkinin başladığını çok iyi hissederiz ve onun yapabileceği tek şey bizim arzu duymamızı sağlamakken biz yanıt vermesini isteriz. O ise bu arzuları bizde, sanatının son çabasıyla erişebildiği nihai güzelliği bize seyrettirerek uyandırabilir. Ama zihinsel görüş açısının benzersiz, hem de şükredilecek yasası (gerçeği başkasında bulamayacağımızı ve bunu yaratması gerekenin biz olduğunu belirten yasa) aracılığıyla, bu yazarların bilgeliklerinin sınırı olan şey bize ancak kendi bilgeliğimizin başlangıcı olarak belirebilir, öyle ki, bize söyleyebilecekleri her şeyi söyledikleri an, hâlâ bir şey söylememiş oldukları duygusunu verirler. Zaten, eğer onlara yanıtlayamayacakları sorular sorarsak bize veremeyecekleri yanıtlar da istemiş oluruz. Çünkü şairlerin bizde uyandırdığı aşk etkisinin dışavurumlarından biri, kendileri için sadece kişisel heyecan belirtisi olan şeylere edebi bir önemle bağlanma duygusu uyandırmasıdır. Bize gösterdikleri her tabloda, dünyanın geri kalanından farklı ve bizi ta içine sokmalarını istediğimiz olağanüstü manzaraya şöyle bir bakış sunuyor gibidirler sadece.
Sayfa 22 - e-kitapKitabı okudu
Görüş
Son anda, çoluk çocuktan ayrı geçecek yıllara, yeni yıllar eklemek korkusu içine düştü. Sanki belkemiğinden aşağı bir buz parçası kaya kaya inmişti.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.