Sevgili kitap dostlarım,
Kafka Okur Dergisi’nin 98. sayısını elime aldığımda bir kez daha edebiyatın, felsefenin ve sanatın o büyülü dünyasına kapıldım. Sayfanın her köşesine sinmiş incelikli
İnsan kişiliğinin yaşamın ilk aylarında nasıl şekillendiğini o günlerde daha iyi kavradım. Annene de heyecanla anlattığımı hatırlıyorum. İki üç aylıktan beş aylığa kadar çocuk, yeni bir dil öğrenir gibi, beraber olduğu insanların yüz ifadelerini absorbe ediyor, o ifadelerden kendi sentezini yaratıyor, dünyaya karşı duruşunu şekillendiriyor. O duruşun sonradan değişmesi çok zor, belki de imkânsız. Sevgi, kırılganlık, zalimlik, espri, neşe, empati, cesaret, duygusal zekâ, hatta galiba analitik zekâ, neredeyse genetik bir damga gibi, o günlerde insanın yüzüne yerleşiyor. Gözetle bak: İkinci veya üçüncü aya kadar çocukların yüzünde ifade yoktur; ifadeye benzeyen şeyler tesadüfi ve geçicidir. Üçüncü aydan sonra ise bebeğin yüzüne bakıp kişiliğini, milletini, sosyal sınıfını, neredeyse bütün geleceğini, kaderini okuyabilirsin. Genetik bir şey olamaz bu, belki son zamanların moda tabiriyle epigenetik: çevresel faktörlerden gelen fakat kalıcı bir şekilde organizmaya yerleşen bir kod.
son günlerde çok kelimesini çok kullanıyorum
ışıklar açılmıştı, mikrofonlar, herkes çok şık
kahramanca evlerinden çıkıyorlar, vampirlerden korkmadan
kırmızı kravatlar takarak ve birbirlerine katılarak
çok değerliler, çok konuşuyorlar, az ölüyorlar
iki ayak, kırk ayakkabı; az ayak, çok ayakkabı
tek madonna kırk kürk, çok manto tek yalnızlık
Açık çası bir profesyonel olarak kendimle övünürüm. Özel yaşa mımdan da hoşnudum. Çok arkadaşım var, sağlığım da şim dilik yerinde. Yaşamdan kendimce bir haz alıyorum. Ancak son günlerde ben aslında neyim diye çok düşünüyorum. Hem de çok ciddi biçimde. Benden kariyerimi, estetik cerrahi yete neğimi alsalar, bu yaşadığım rahatlığı yitirsem ve birden yer yüzüne çıplak bir insan olarak koysalar beni, bu ben acaba nasıl biri olur diye."
"O yaban ellerde tek tutunduğum dal kocamdı; fakat o da beni son günlerde iyiden iyiye başlamıştı. Beni bir zamanlar delicesine seven adam gitmiş, yerine huysuz ve kıskanç bir adam gelmişti."