Beni güzel hatırla,
Bunlar son satırlarım sana.
Farzet ki esen bir rüzgardım, kapından esip giden
Ya da bir yağmurdum,
Mutluluk gözyaşlarında.
Ya da bir anahtardım senin için kapıları açan,
Ya da bir yoldum senin için seni hayallerine ulaştıran,
Hepsini boş ver,
Belki bir ruyaydım gecenin karanlığında melek uykunu bölen.
Özür dilerim.
Beni güzel hatırla,
Çünkü bu son sözlerim sana.
Ölmeden ölenlerin masalından selam olsun
Gelecek güzel yarınlarına.
//fvzbzkrt062222//
Bazen vaktim olur da, yaşamımın yoğunluğundan sıyrılıp zamanımın büyük bölümünü sevdiğim, değer verdiğim insanlara ayırırım. Bir, belki iki günü harcarım/değerlendiririm onlarla. Bu iki seçenekten hangisinin olacağını bilmeden başlarım güne, güneşin sessiz doğumu ile. Ve son dönemlerde anladım ki, harcanıyormuş meğer vaktimiz. Çok ama çok nadir anlarımız değer kazanırken aslında vaktimizin birçoğunu harcıyor, yüreklerimizi burkuyoruz. Fark ettim ki, omuzlarıma binen yaşam yükünün, büyük kısmını oluşturuyor dostlar(!). Ah düşüncesiz dostlarım..
Yine dengesiz satırlarım, yine bağımsız cümlelerim. Aykırılık kokan noktalarım.. idare edin, kalemi kırık bir yazar yolcusuyuz. Mesele yürek rahatlatmak, dert dökmek belki de.
Gidiyorum… Bilinmeze. Bunlar son satırlarım, elveda size tanımadığım, bunca sayfayı birlikte yaşadığım ruh illetine yakalandığımda her şeyimle son vidama, son bozuk telime kadar açıldığım okurlarım.