Bir aslanı gün boyu takip etseydiniz ve aslanın yaşamak için verdiği mücadeleye tanık olsaydınız ....(Bu söz son zamanlarda yanlış kaynaklar tarafından Dostoyevski'ye atfediliyor!Halbuki bunu yapan insanlar sanırım ömründe hiç Dostoyevski okumamış talihsiz insanlardır.Bu sözün sahibi Felsefirastyon kitabının yazarıdır.Soru işaretlerini gidermek için aşağıya Dostoyevski'nin 'Ezilenler' kitabının bağlantısını bırakıyorum.Anahtar sözcükleri kullanıp ,akıllı arama yaparsanız Dostoyevski'nin böyle bir sözü olmadığını görürsünüz ve aynı zamanda insanların ne kadar acınacak bir yanılgıya düştüğünü ....Bağlantı burada!(Tıklayın ve kendiniz görün): mega.nz/file/jEMUxLhL#5...
Prizma
Adams, Wright ve Lohr’un yaptığı araştırmalara göre eşcinsel ilişkilere
en çok tepki gösteren insanlar, içlerinde gizli bir eşcinsel eğilim barındıran
insanlardır. Araştırmanın detayları kısaca şöyle. Bir grup insana bazı testler uygulanıyor. Bu insanlar homofobik ve homofobik olmamak üzere iki
gruba ayrılıyor. Daha sonra bu insanlara eşcinsel
İyi günler sevgili okurlar. Son günlerde kapatılan bir kaç hesap ile ilgili bir yanlış anlaşılma olmaması adına bir açıklama yapmak istiyoruz.
Söz konusu kapatılan hesaplar, ek sahte hesap açıp kendi paylaşımlarını beğenmek yoluyla 1000Kitap'ı ve siz okurlarımızı manipüle ettikleri için kapatılmıştır. Bu kişiler tarafından şimdilik tespit edebildiğimiz 50'den fazla hesap açılmış olup, bu hesaplardan da 'gerçek hesaplar'ın paylaşımları sürekli olarak beğenilmiştir. Bu sayede de 'Dünün en beğenilenleri', 'Öne çıkanlar' gibi sayfalarımız aracılığıyla haksız bir şekilde üst sıralara çıkmışlardır.
Bu soruna müdahale konusunda biraz geç davrandığımız için siz değerli okurlardan özür dileriz. Çünkü bu tür manipülasyonlar öncelikle siz gerçek okurların emeklerine bir hakarettir. Bu durumun önüne geçmek için daha kalıcı çözümler geliştirmeye başladık.
İyi okumalar dileriz.
1000Kitap ekibi
Sıkı okurluk ve şu'cu 1000Kitap
Merhaba değerli okurlar. Yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için destek ekibi adına bu iletiyi yazma gereği görüyoruz.
Öncelikle belirtelim ki, sıkı okurluk, yeni okurluk kademelendirmeleri sistem tarafından otomatik olarak ayarlanmaktadır. Profilinizde bu ibarelere tıkladığınızda neden sıkı okur olmadığınızı şeffaf bir şekilde
13 Yaşım
Sana hiç yazmadım ve şimdi çok zorlanıyorum. Bu dördüncü başlangıcım. İlkin sadece üç cümle yazabildim sana, sonrasında seni övdüğüm satırlar oldu, yırtıp attım o kağıdı da... Sen benim 13 yaşımın erkek kavramının en yücesi idin. Boyun o kadar uzundu ki, "baban kaç yaşında" dediklerinde, "90" dediğimi hiç unutmadım. Benimle