"Hayatın karşımıza bizim için tümden yabancı varlıklar çıkardığına gerçekten inanılabilir mi? ... Bizler, nostalji ve dehşetle bitkin halde döndüğümüz çocukluk kadar geniş adalarda sahile vurmuş kazazedeleriz. Bir partinin ortasında ama yalnız olmak isterdik, yani hep birlikte ama son derece yalnız; başka tenlere, başka bedenlere, başka arzulara, başka yaşamlara temas eden düşler isterdik, gel gelelim korkuyoruz ve bazen hakkında hiçbir şey bilmemeyi tercih ettiğimiz vefaların ağırlığı altında soluksuz kalarak böyle yavaş yavaş ölüyoruz. Ve sevilen ötekinin sadakatsiz olduğunu keşfettiğimizde, dünya birden anlamını ve insani ölçüsünü kaybediyor. Ayrıca elimizden çekilip alınan bağlanmanın imkanı ve onunla birlikte söz, onun güvenilirliği, yardımı da. Her şey olası ihanetin taşıyıcısı haline geliyor. Ama aşkın bedeli bu. Sadakatsiziz, hepimiz öyle olacağız, er ya da geç. Sınır koyan ne ten, ne de seks. Yalnızca zihin ve yüreğin bağlılığı. Bihr başkasının, içimizdeki, ani, saplantılı mevcudiyeti."
"... Çok aşıktı lan! Ama bu muydu yani? Doğru bi aşk mıydı şimdi bu? Aşkın oluyo muydu doğrusu eğrisi? Hem oluyo gibiydi hem de olmuyo gibiydi. Çünkü soruyodun kendine ister istemez, aşık olduğun için mi aşıksın, yoksa yalnızlığına son verecek birini bulduğun için aşık olduğunu sanıyon? Bu kadar bi başına olmayaydın söz temsili, aşık olur muydun gene? "
Sayfa 269 - AprilKitabı okudu
Reklam
Sen ağaçların aptalı Ben insanların Seni kandırır havalar Beni sevdalar Bir ılıman hava esmeye görsün Düşünmeden gelecek karakış.. Açarsın çiçeklerini .. Bense hayra yorarım gördüğüm düşü... Bir güler yüz bir tatlı söz.. Açarım yüreğimi hemen Yemişe durmadan çarpar seni karayel Beni karasevda Hemde bilerek kandırıldığımızı Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza Koo desinler bize şaşkın Sonu gelmesede hiç bir aşkın Açalım yinede çiçeklerimizi Senden yanayım arkadaşım Havanı bulunca aç çiçeklerini Nasıl açıyorsam yüreğimi Belki bu kez kış olmaz Bakarsın sevdan düş olmaz Nasıl vermişsem kendimi son sevdama Vur kendini sen de bu güzel havaya
Aziz Nesin
Aziz Nesin
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 34 hours
Mektupların yeri hep ayrıdır. Zarfı açmak ve içinde yazan kişinin el yazısı ile yazdığı duygularını okumanın tarifi yok. Fakat günümüzün teknoloji çağında mektuplarda eski anılar gibi sararıyor. Bu anıları canlandırmak için mektup okumayı o dönemlere gitmeyi seviyorum. İşte bu kitapta da 1950'lilere doğru edebiyat şöleni yolculuğu yaptım. Ahmet
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316.3k okunma
Arkadaşım badem ağacı
Sen ağaçların aptalı Ben insanların Seni kandırır havalar Beni sevdalar Bir ılıman hava esmeye görsün Düşünmeden gelecek karakış.. Açarsın çiçeklerini .. Bense hayra yorarım gördüğüm düşü... Bir güler yüz bir tatlı söz.. Açarım yüreğimi hemen Yemişe durmadan çarpar seni karayel Beni karasevda Hemde bilerek kandırıldığımızı Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza Koo desinler bize şaşkın Sonu gelmesede hiç bir aşkın Açalım yinede çiçeklerimizi Senden yanayım arkadaşım Havanı bulunca aç çiçeklerini Nasıl açıyorsam yüreğimi Belki bu kez kış olmaz Bakarsın sevdan düş olmaz Nasıl vermişsem kendimi son sevdama Vur kendini sen de bu güzel havaya - Aziz Nesin
“MASUM DEĞİLİZ”
Masum değiliz, çünkü hepimiz birilerinin hikayesinde kötüyüz. Masumiyet çocuk ve ihtiyarlara aittir. Bilerek veya istemeyerek birilerinin hikayesinde kötü karakteriz. Kalp kırmak Kabeyi yıkmak gibidir ya hani. Kırdığımız kalpler ninemizin Çin malı porselen tabakları gibi, ucuz bir o kadar da değersiz. Ya o kırdığımız kalpte yüce Yaradan varsa!
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Haydar Ergülen ile yola çıkmadan , yol içinde şarkıya sığınarak, aforizmalar ile uçuşarak… bazı kelimelerin cümle içinde kendine yer bulmaya çalışmasından değil ,cümlenin bir kelime ile başkalaşım yaşamasından şaşkınlık yaşayarak…yayan yapıldak düştüm gündüzden geceye geceden sabaha , huzurun zirvelerinden aşkın garipliğine düşerek… “Sözcükler yola şiirle düşer düşlerse felsefeyle.Filozof,herkesten önce orada oldukları söylenen.Herkesten geç olsalar da ne gam oluştan önce akıştadır onlar” Velhasıl avare bir maviden hangi renge gidersek gidelim dönüp geleceğimiz yer yine mavidir. Ve son söz: “ Sözün fazlasını şiir yaparlar!” O zaman kısa keseyim siz de “Yayan Yapıldak” okuyun…
Yayan Yapıldak
Yayan Yapıldak
Haydar Ergülen
Haydar Ergülen
Yayan Yapıldak
Yayan YapıldakHaydar Ergülen · İthaki Yayınları · 202257 okunma
Son 10 yıl içinde onlarca mega yangın gerçekleşti. 2019 yazında orman yangınları Sibirya’da yedi milyon hektardan fazla alanı kül etti; neredeyse İrlanda büyüklüğünde bir alandan söz ediyoruz. Tüm bölge dumanla kaplandı; yetkililer, Krasnoyarsk gibi kentlerin sakinlerine, gerekmediği sürece evlerinden kesinlikle çıkmamalarını öğütledi. 2019 sonlarında ve 2020’nin başlarında, Avustralya’daki yangınlar 9,5 milyon hektarı aşkın bir alanı harap etti.
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Kitabı ağlayarak bitirdim ve çok karışık duygular içindeyim şimdi. Ağlayarak bitirdiğim ilk kitap değil ama mutluluktan ağlayarak bitirdiğim ilk kitap Carol. Therese isminde 19 yaşında bir genç kızın Noel arifesinde para kazanmak için işe girdiği bir alışveriş merkezinin oyuncakçı bölümünde açılıyor perde. Therese tiyatro dekoru tasarımcısı
Carol
CarolPatricia Highsmith · Can Yayınları · 2018120 okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.