Biraz uzun ama bana göre okunması gereken bir yazı... YAŞAMDAN KESİTLER Günlerdir heyecandan içi içini yiyordu. Ne yapacağını bilemiyordu. Neden mi? Sevebileceği, hayatındaki boşlukları doldurabileceğini düşündüğü biriyle tanışmıştı. Her şey ondan sonra tümüyle değişti. Yaşam daha bir güzel, daha bir keyifli ve heyecanlı olmuştu. Aşık
HAN DUVARLARI Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya. İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!
Reklam
Aşıktı delikanlı. Sevgilisinin isminden başka bir şey bilmediğinden mi, konuşmaya mecali olmadığından mı bilinmez, arkadaşı anlatıyordu onun halini: - Gözleri günlerdir uyku görmedi efendim, diyordu, yemiyor, içmiyor, işi gücü, gecesi gündüzü havası suyu o kız oldu sanki. Ne desem kar etmiyor, son bir çare diye geldik size. Halbuki sen bir garip
Bir Yudum Kitap
Srebrenitsa Soykırımında hayatını kaybeden 1 günlük Fatima Muhiç'in ve alçakça katledilen 8372 Bosnalının anısına... Bazen öyle çirkinleşiyor ki dünya; insan şikâyet ettiklerinden, mesele ettiği konulardan utanıyor. Neler oluyor bize derken, ne olmuştu bize demeyi unutuyoruz da, bütün bunlar bu yüzden tekerrür ediyor. O vakit, affedin fakat
Bir Yudum Kitap
İçimizi kemiren kaygının, huzursuzluğun yegâne sebebi şu: Günü gelecekte yaşıyoruz, hep yapacağız, hep gideceğiz, hep seveceğiz... Grange, "Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer." der ve ekler: "Nehir asla durmaz." Ertelemeyin sevgili okur, nokta. Yeni bir güne merhaba! Var olun.
Kirpiklerin veda yüklü bakıyor Tanıdığım gözler değil bunlar yosun gözlüm İlk defa haddini aşmış bir puslu bir yaşlı gözlerin Tüm virajları boşaltmış haykırışların Besbelli gidiyorsun Ve farkında olmadan kazıyorsun mezarımı Sana ilk papatya verirken titreyen ellerinle Şimdi tek sanığı sensin bu aşkın sensin şahanem Kavanozlarda biriktirdiğim sevgim Paramparça dağıldı artık Ve sen yazmak istediğim bir kitabın defalarca yırtıp attığım ilk sayfasısın artık Git sana kal diye haykırsada içimdeki çocuk git Vedaları sevmem ama kalbime bir şemsiye bırak ta git Zira gözyaşlarımın selinde boğulmasın yaşlı kalbim Sokak lambaları kaldırım taşlarını aydınlatır ken gölgem ile onlara eşlik edeceğim sonu viran ışıklı yollarda belki bu baharı bitireceğim Itri bir beste tadında olan bu aşkı geri dönüşü olmayan bir yola fırlat ve git Banklara adını kazırken Öfkemi sokaklara kusarken Mahallenin çocuklarına seni anlatırken ölümü özlerken bir damla olsun sızlamasın için Yalnızlığıma aldırma ben gönlümde seninle en kalabalık ölümü yaşayacağım merak etme Şimdi sana son sözüm yağmurlar canını alsın anla gözlerimin yaşını... Soykan Ç.
Reklam
86 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.