Soğuk bir rüzgardan geriye kalan,
Mevsim normallerinin altında bir ayazdı,
Bende umutsuzlukla birlikte bıraktığın,
O sol yanımı burkan,
O derbeder ve biçare kılan,
Düşündükçe aklımı başımdan alan son hatıran.
Gazete küpürlerine düşmüş,
Manşetlere konu olmuş,
Üzerine yazılar yazılan,
Televizyonlarda tartışmalara yol açan,
Acımış ve sancımış,
Yanmış ve yıkılmış,
Boşlukta savrulan ne kadar hasret hikayesi,
Ne kadar canı kan içinde kalmış yalnızlık çilesi varsa,
Onulmaz hayatların idamesineydi,
Gözlerine buğulu bir utangaçlıkla baktıran.
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer
*Yazar
#Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Halkçıydık,vatanına bağlı halktık,bu sayede hep şuna inandık, ülkeyi vatan bildik, kaderimizi o ülkenin kaderine bağladık, kader bize öyle kara yazılar yazdı ki en son kaderimize razı gelemedik.
Her şey geçici,baki olan ise Allah
23/03/2024
"Mürekkep dolusu sayfaları vardı kalbimin
Islandı gözyaşlarımla artık silindi yazılar"
Unutulmayacağına ant içilmiş bir hikayenin
Son satırlarıydı bunlar
Yazmak vardı kaderimde
Fakat yazmak yoktu kaderimi
Verilen kalemi tutmaktı vazifem
Ve kalemi tutturanı görebilmekti hüner
Susmak dedim sevmeye bedel
Susmak ve beklemek öylece
Canın yana yana şahit olmak geçen günlerin senden götürdüklerine
Dedim canım yanıyor hafız
Dedi:Yansın
Odun yandıkça kül,adam yandıkça kul olur
Unutma hayat,tükenmez kaleme tükenmez dedikleri kadar yalan
Ve hatrında tut o ayeti kerimeyi:
"Küllü men aleyha fân "
✍️🏻BETÜL YILMAZ
DİKTATÖRLÜK - SUSTURULAN ELEŞTİRİ
Pravda gazetesine gönderilen imzasız mektup.
Neden Stalin’in hataları üzerine ölümünden sonra yazılar yazılıyor? Neden ideolog yoldaşlarımız Stalin’in hatalarından
işçilerin, kolhozlarda çalışanların önünde söz etmek istemiyorlar? Yoldaş Bulganin’in kürsüye çıkıp, zamanında neden
Stalin’e engel olamadığını, tüm Merkez Komitesi’nin Stalin’in son yıllarında sosyalizm davasına verdiği zararların önüne neden geçemediğini açıklaması gerekirdi.
Bu sorularıma açık cevaplar vermenizi arzu ediyorum, ama bu mektubu imzalayamayacağım. Çünkü korkuyorum; neden korktuğumu bile bilmiyorum, ama korkuyorum. Ben hiçbir zaman baskı görmedim; yalnızca korkuyorum. Bizi korku içinde yetiştirdiler, itaat etmeyi öğrettiler. Eleştiri üzerine yapılan tartışmalar, kısır gevezeliklerdi. Eleştirenler kapı dışına edilirdi. Politburo’nun, Stalin’i zamanında eleştirmesine engel olan da belki bu ilkedir.
SBKP’nin gazetesi Pravda’ya Şubat-Ağustos 1956 tarihleri arasında gönderilen,
ama o dönemde yayınlanmayan mektuplar arasında yeralan 136.374 numaralı imzasız mektup.
N. Werth ve G. Moullec, Rapports secrets soviétiques, 1921-1991 (Paris, 1994).
TÜSİAD TARİH 1939 1990
Sayfa: 171
Mağmasında filizlendiğim ovalarda şimdi başkaları hüküm sürüyor.
Çiftçiler beni çoktan sürmüş,belliki nadası bekliyorum yine...
Zamanın mükemmel suretinden geçip ilk sevincimi yaşarken bilemezdim böyle hüzün postunu giyeceğimi, mevsimi gelince açan bir çiçek olacağımı,hayallerimin zirvesinde yüzüme çarpan güneş ışığının bilemezdim birgün beni
Bugün Mirat Özçamlı'nın merhum Altan Deliormanla çıkardığı Orkun dergilerinin ciltli halini Nadirkitapta buldum ve bir hayli şasırdım. Kişiler vefat edince kitaplarına pek de önem vermeyen eşleri ya da babasının heveslerini taşımayan çocukları tarafından hurda kağıt niyetine birilerine satılır ve biz o kitapları sahaflarda buluruz. Buna şaşırmıyorum şaşırdığım şudur Mirat Özçamlı hayattadır ve kendi imzasının bulunduğu bir cilt evinden nasıl çıkıp da sahaflara kadar düşmüştür? Mirat Bey Yağmur Atsız'ın muhalefetine ve dava açacağını bildirmesine rağmen Atsızın vefatıyla beraber son sayısı çıkan Ötüken'in isim haklarinı devralarak devamı niteliğinde çıktığını belirten yeni nesil Ötüken dergisinde yazılar yazmakta. İzmir'e yolumu düşüneceğim ve buluşmayı kabul ederse şu aklıma takılan basit hususu bizzat Mirat Beye soracağım inşallah. Biraz düze çıkabilecek olursam bu cildi satın alıp Özçamlıya hediye eserek belki de kaybettiği eşyasını vermiş olurum, belli mi olur.
Nedir Bu İnce Sızı
Tam 8 yıl yaşadım da yazdım, yandım da yazdım en son küle döndüm de bu yazılar çıktı. Hep mütevazilik yaptım ama bu sefer kusura bakmayın yapamayacağım bu 8.kitabım artık ustalık eserim diyebilirim. İnce bir sızı okuyan herkesin yüreğinde derin hicranlar bırakacaktır çünkü vardır herkesin kaybettiği bir yitiği...
ilk blog yazımı paylaştımm
medium.com/@sumeyrabetul56...
Instagram kullanmadığım zamandan beri izlediklerim, okuduklarım ve yaşadıklarım hakkında uzun uzun yazılar yazmayı çok özledim ve bundan sonra medium’da bir şeyler yazmaya karar verdim.🥳 İlk blog yazım da beni son zamanlarda en çok etkileyen dizi One Day hakkında. Keyifli okumalar.🤍