Çocukluk dönemlerinde sürekli yönetilmiş ya da gerekli rehberlikten yoksun bırakılmış olan kişiler, kendi seçimleriyle değil, tehditle güdülenirler. Burada tehdit sözcüğü ile anlatılmak istenen gerçek bir tehlikenin yaklaşmasından çok, bir insanın yapması gereken işleri son dakikaya bırakması gibi örneklerdir. Toplumumuz bireylerinde oldukça yaygın bir biçimde gözlemlenen bir olgu da, kendi zamanının yönetim sorumluluğunu üstlenmeyi öğrenememiş olmaktır. Ne var ki, eyleme geçmeyi ertelerken organizmanın kullandığı enerji, eyleme geçmiş olsaydı kullanmış olacağı enerjiden çok daha fazla olduğu gibi, kişinin kendine karşı olan saygısının azalmasına da neden olur. Çünkü en sonunda eyleme geçmek "zorunda" kaldığımızda bu artık kendi seçimimiz olamaz. Kendi seçimimizin dışında sürüklenmiş olmanın bedeli ise mutsuzlukla ödenir. Hepimizin içinde varolan "tembel"e de fırsat tanımalıyız, ama zamanını iyi seçerek! Bazı durumlarda ise eyleme geçmekten tümden vazgeçer, "Yapamam ki!", "Beceremem ki!" gibi gerekçeleri kullanırız. Oysa, bir şeyi denemeden beceremeyeceğimizi nasıl bilebiliriz. Yenilgiyle yüzleşme korkusuna tutsak olmak ise daha büyük bir yenilgidir. Üstelik, "Yapamam ki!" gerekçesiyle gerçekleştirmekten kaçındığımız davranışların çoğu aslında yapmak istediklerimizdir. Yapmak istemediklerimiz zaten aklımıza gelmez.
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Reklam
Dağdağan Türküsü
Sistem dışına itilmiş, çaresiz bir genç... O, güçlü olmayı haklı olmaya yeğleyen bir tarihin asimliasyonuna maruz kaldı. Genç dimağı, her gün biraz daha etkisi altına alan Neo-Liberalizm yeryüzünü bir ahtapot gibi sararken, Davut, son nefesine kadar direnmeyi sürdürüyor. 21. Asrın ilk çeyreğinde kendini fazlasıyla hissettiren "Diplomatik Bireysel İstemsizlik", gelenek ile moderniteyi, köylü kadın ile neo-liberal kadını karşı-karşıya getiriyor; kişilikler farklı bir kimliğe bürünürken zayıflıyor... Hatalarıyla yüzleşmekten korku duyan insanlar için kurulan her iletişim, geçmişle yüzleşme fırsatına dönüşüyor ve anın sorgusu, geleceğin kurgusunu engelliyor. Tut elimden kaldır düştüğüm yerden İrfanımı düş eyle kemlik etmeden Muradım muradındır Dağdağana dağdağana Tuttum elini kaldırdım yerden Düşledim irfanın muradımdır Kemlik de n'ola yüreğim paktır Dağdağana dağdağana
Yüzleşme
📰 Yeni Çağrı Gazetesi'nde bu haftaki yazımda, Sn. Adnan Dalgakıran 'ın "Yüzleşme" kitabına yer verdim. Kitapta, Türkiye makine sanayisinin zamanında merkezi olan Perşembe Pazarı’ndan başlayarak, Türkiye olarak global ekonomiden aldığımız payın hep yerinde saymasına, orta gelir tuzağına yakalanmamıza ve durumun yavaş yavaş daha
uzun ama okumaya değer..
CEM KARACA'NIN VASİYETİ ( 8 Şubat 2004 ) Ölüm Yıldönümü Anısına Saygıyla "Babası, Cem Karaca’nın kalbini bir kez kırdı. Cem, bunu hiç unutmadı... Sanatçı, 41 yıl sonra, hayata gözlerini yummadan bir hafta önce Karacaahmet Mezarlığı’na gidip babasının kabrini ziyaret etti. Dönüşte de ailesine vasiyetini açıkladı: “Beni
Ölüm!
Sen benim için öldün. Ölüm ne acı, yaşanılması ne zor. Bir başlangıç belki de? Ne karanlik, ne de acı veriyor. Çok derin bir uyku felan olduğuna inanmıyorum. Kaçınılmaz son. inananlar için başka bir aleme yolculuk... ...inanmayanlar için sonsuz sessizlik. "bir can borcum var" diyenlerin bu borçlarını da ödeyip tanrı katına
Reklam
BüYük YüZLEşME !
Aramıza yerleşen dev bir SessizLiK ! SenSizLiK ! 12.01.2024 😞 15.01.2024 Son buldu bugün, Veeee güzel noktaladık 🙃
Bir Delinin Özeti
Soğuk bir rüzgar, sokakları dolaşırken, çırpınmaktan yaprakları sararmış olan ağacı sallayarak kendine gelmesi için çabalıyordu sanki. Dışarıda hakim olan gri ışık, camlardan süzülerek odanın içinde bir melankoli yaratıyordu. O, kırık dökük duvarların arasında, yaşamın anlamsızlığına dair bir iç çekişle, eski anılarına gömülmüş bir halde bulmuştu
RT???
Bir komutanın kaleminden...siz oğlu şehit olan aileye acı haberi vermeye gittiniz mi hiç? Hayırmı? Dinleyin o halde; sabah daha mesai başlamadan yazılı bir emir düşer önünüze yukarı köyden ahmet oğlu mehmet şehit düşmüştür yarabbim dersin, dağa çıksamda üç gün aç susuz kalsamda bu haberi vermesem... Ama giyersin tören üniformanı,bir kaç
Bir Komutanımız Şöyle Yazmış.
Siz oğlu şehit olan aileye acı haberi vermeye gittiniz mi hiç? Hayır mı? Dinleyin o halde; Sabah daha mesaiye başlamadan yazılı bi emir düşer önünüze Yukarı köyden Ahmet oğlu Mehmet şehit düşmüştür Yarabbim dersin, dağa çıksam üç gün aç susuz kalsam da şu haberi vermesem.. Ama giyersin tören üniformanı, birkaç Mehmetçikle birlikte, hastaneden
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.