Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu açıklama da Diyanet işleri başkanına kapak olsun!!
"Son yıllarda 30 Ağustos Zafer Bayramı yahut 18 Mart Çanakkale Zaferi haftalarında Diyanet'in hutbelerinin hiçbirinde Atatürk'ün adı geçmiyor. Diyanet İşleri Başkanı bir açıklama yapmış ve Atatürk'ün kendi yayımladığı bir belgede "Adım bu tür şeylerde geçmesin" dediğini iddia etmiş. Belirli bir zümreye destek olanlar için imtiyaz bulmak demokrasilerde olmuş demek yetmiyor. Klasik devlet geleneğimizde zümreleşmek iktidarı yıpratır, hoş görülmez. Halbuki böyle bir şey yoktur. Birisi, olmayan bir mudhik olay veya dedikodu çıkarmış, yetkililer de tetkik etmeden benimsemiştir. Diyanet İşleri Başkanı'nın bu noktada dikkat edip iyi araştırma yapması gerekir. Özellikle Murat Bardakçı'yı iyi takip etsin. Zira Murat Bardakçı çıktı ve Diyanet İşleri Başkanı'nın içinde böyle bir ifadenin var olduğunu iddia ettiği kararnamenin aslını gösterdi. "Uydurmayın, o kararnamenin Atatürk ile hiçbir ilgisi yok. Tarihi yanlış biliyorsunuz. Söz konusu evrakın tarihini de bilmiyorsunuz. Muhatabı, Halife Abdülmecid idi" dedi..."
Halil Menteş, Enver Paşa'nın Osmanlı ordusunu siyasetten arındırmasına ve orduya yeni bir ruh kazandırmasına dair şunları söyler: "On Temmuz ihtilaline fiilen katılmış olan subayları ordudan ayırarak, sivil hizmetlere naklettirdi. 'Orduda herkes, düşünce ve dikkatini askeri görevine hasredecektir ve siyaset safında orduyu yalnız Savaş Bakanı, bugünlük ben, temsil edeceğim.' emrini verdi. Bütün üst subaylar ve subaylar, O'nun kararıyla uygulaması arasında bekleme olmadığını ve ülküsü uğrunda en yakınına dahi son darbeyi vurmakta tereddüt göstermeyeceğini bilirlerdi. Yakın arkadaşlarından siyasete kaymak meylinde olanları huzuruna çağırır, 'Üniforma ile siyaset birleşmez; sizi ikisinden birini seçmeye davet ediyorum; siyasetle uğraşmak istiyorsanız, Ali Fethi'nin yaptığı gibi askerlikten çekiliniz, milletvekili olmanız için Partiye tavsiyede bulunurum; yahut asker kalmayı tercih ediyorsanız, siyasetle uğraşmayacağınıza dair askerlik namusunuz üzerine söz veriniz, aksi takdirde, hakkınızdaki kararım şiddetli olacaktır.' derdi. Bu şekilde, cüretli ve azimli, aynı zamanda sevilir bir otorite, az zaman içinde disiplinli, yüksek eğitimli bir ordu meydana getirdi. Bu ordu, dünyanın en kudretli, en savaşçı İngiliz ve Fransız ordularını donanmalarıyla birlikte Çanakkale'den sürüp kaçırarak, tarih boyunca ebedi bir zafer harikası yarattı. Milli Mücadeleyi kazanan ordu da, bu ordunun savaşlarda pişmiş genç komutanlarının sevk ve idare ettiği ordudur."
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Çanakkale Muharebeleri bütün Șark'ta son yüzylın en çarpıcı kahramanlık örneğidir. Türk ulusal kimliğinin ve vatan duygusunun berkitildiği bir olaydır. Sonraki muharebeler için itici bir rol oynamıştır. Çanakkale'deki (esas Gelibolu Yarımadası) zafer çok kolay organize olan, direnebilen, tahammül edebilen ve belirli bir hedef etrafında ısrar eden bir ordu, kumanda heyeti ve toplum olduğumuzu gösterir. Cumhuriyet'i kuran da bu mayadır.
TÜRK DESTANI
ALTAYLARDAN TUNA'YA KIZILELMA'YA TÜRKLER (Türk tarihinin baştan sona destansı anlatımı Türkiye'de bir ilk. Basım aşamasındaki çıkacak 818 sayfalık kitabımdan tanıtım amaçlı kısa bir bölüm) TÜRK DESTANI Başladım destana çekip Bismillah, Türk milletini yaratmıştı Allah. Geliyor Türk ırkı Yafes soyundan, Bahsedeceğiz size Oğuz
Çanakkale bir milletin hafızasında ve hatta ruhunda yer alan abide hadiselerden biridir ve aslında dünya tarihinin akışını değiştirmiştir. Ortaya yeni bir Rusya ve yeni bir Türkiye çıkmıştır. Doğu'da ve Batı'da böylesi büyük abideye nadir rastlanır. Almanya ve Avusturya'da yoktur. Fransa'da Marne, Verdun, Rusya'da Smolensk, Minsk gibi anıt mevkiler bunun gibidir. Çanakkale'yi kaybetseydik İngiltere Malta'yı, Kıbrıs'ı, Mısır'ı nasıl aldıysa buraya da yerleşir ve süratle kendi imparatorluk sistemine benzetir ve emerdi. Akabinde tepeden belki Rusya da gelirdi ve bir daha oraları alamazdık. Konstantinopolis'i seyahat kitaplarında seyretmek durumunda kalırdık. Çanakkale Muharebeleri bütün Şark'ta son yüzyılın en çarpıcı kahramanlık örneğidir. Türk ulusal kimliğinin ve vatan duygusunun berkitildiği bir olaydır. Sonraki muharebeler için itici bir rol oynamıştır. Çanakkale'deki (esas Gelibolu Yarımadası) zafer çok kolay organize olan, direnebilen, tahammül edebilen ve belirli bir hedef etrafında ısrar eden bir ordu, kumanda heyeti ve toplum olduğumuzu gösterir. Cumhuriyet'i kuran da bu mayadır.
Tarihin Seyrini Değiştiren Cephe: Çanakkale
Çanakkale bir milletin hafızasında ve hatta ruhunda yer alan abide hadiselerden biridir ve aslında dünya tarihinin akışını değiştirmiştir. Ortaya yeni bir Rusya ve yeni bir Türkiye çıkmıştır. Doğu'da ve Batı'da böylesi büyük abideye nadir rastlanır. Almanya ve Avusturya'da yoktur. Fransa'da Marne, Verdun, Rusya'da Smolensk, Minsk gibi anıt mevkiler bunun gibidir. Çanakkale'yi kaybetseydik İngiltere Malta'yı, Kıbrıs'ı, Mısır'ı nasıl aldıysa buraya da yerleşir ve süratle kendi imparatorluk sistemine benzetir ve emerdi. Akabinde tepeden belki Rusya da gelirdi ve bir daha oraları alamazdık. Konstantinopolis'i seyahat kitaplarında seyretmek durumunda kalırdık. Çanakkale Muharebeleri bütün Şark'ta son yüzyılın en çarpıcı kahramanlık örneğidir. Türk ulusal kimliğinin ve vatan duygusunun berkitildiği bir olaydır. Sonraki muharebeler için itici bir rol oynamıştır. Çanakkale'deki (esas Gelibolu Yarımadası) zafer çok kolay organize olan, direnebilen, tahammül edebilen ve belirli bir hedef etrafında ısrar eden bir ordu, kumanda heyeti ve toplum olduğumuzu gösterir. Cumhuriyet'i kuran da bu mayadır.
Sayfa 82 - Kronik yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Cumhuriyet'imizin 100. Yılı...
📍Bizler Osman'ın, Orhan'ın, I. Murad'ın, Yıldırım Bayezid'in, II. Murad'ın, Fatih'in, Yavuz'un, Kanuni'nin torunlarıyız ama bu padişahlarımızın torunları devleti ileriye taşıyamamıştı. 📍1915 yılında Çanakkale denizden işgal altına alınmış ancak emperyalist ülkeler, Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal
Falih Rıfkı Atay
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
Reklam
Özdeyişler - Filozoflar
_Büyücü elini şıklattı, fakirlik yok oldu; büyücü bir kez daha elini şıklattı, savaşlar yok oldu. Politikacı elini şıklattı; büyücü yok oldu. _Halinize şükredin, zira Allah sizi Amerika, İsviçre ya da Fransa gibi bir ülkede yaşayan, her türlü sosyal hakka sahip, mutlu ve huzurlu zengin bir kâfir olarak da yaratabilirdi. _Yücelmek için özür
161 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.