Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
twitter.com/aykiricomtr/sta... Daha 2 hafta önce kitaplığımda Cesur Yeni Dünya gördüğü için beni sapık ilan eden birisine şahit olduktan sonra bu haberi görmek manidar oldu. Kitapta "seks"geçmesi yeterli bunlar için. Yazar ne anlatıyor, verilmek istenen mesaj ne, umursamıyorlar. Ki arka kapakta sadece başlıkta yazılan kısmı öne çıkararak hakikati hiç umursamadıklarını belli ediyorlar. Gerekçelerini " seks falan, günah istiyorum falan" şeklinde anlatıyorlar. İyi tarafından bakalım;
Kitleler Psikolojisi
Kitleler Psikolojisi
okurken bu tür mahlukatlara denk gelmek bir bakıma teorik dersin üstüne uygulama dersi gibi oldu benim için. Kötü tarafı ise bu tür distopyaların geleceğe dair bir uyarı niteliğinde yazılmış olmasına rağmen bunları yaşıyor oluşumuzu görmek üzücü. Böyle iletiler paylaşmak hiç huyum değildir ama son zamanlarda biraz baskı altında hissettiğim için içimi dökmek istedim. Ana sayfanızı meşgul ettiğim için özür dilerim. Mutlu pazarlar dilerim.
Savaşlarımı tek başıma verdiğim, kendimi yapayalnız hissettiğim ve acı çektiğim zamanlarda tanıdım uzakların yakınlığını ve yakınlarımın bana uzaklığını. İşte o zamanlarda öğrendim, insanın yaslanması gereken kişinin önce kendisi olduğunu. Geriye ne kaldı derseniz, büyük yorgunluklar, affı mümkün olmayan kırgınlıklar ve “keşke hiç tanımasaydım” diye geçmişin tozlu raflarına bıraktığım insanlar kaldı. Şimdilerde geriye dönüp her baktığımda, hiç kimseye muhtaç olmamanın ve tek başıma ayakta durmanın huzurunu yaşıyorum. İnsanları tanımak için, önce onları zamana bırakmak gerekiyormuş. Bu gerçeği de, yeni yeni anlıyorum. Evet, adım çoğu zaman geçimsize, tavırlarım ise çekilmeze çıkıyor. Ama hiç kimse, bu hale nasıl geldiğimi, neden böyle davrandığımı anlamıyor. Herkes son sahneye bakıyor. Ne yaparsın ki hayat böyle. Hayaller ayrı, gerçekler ise ayrı dünyalarda yaşıyor. Adına olgunluk diyor, adına yalnızlık, yaşanmışlık diyor ve her şeye zamanla alışıyor.
Reklam
Savaşlarımı tek başıma verdiğim, kendimi yapayalnız hissettiğim ve acı çektiğim zamanlarda tanıdım uzakların yakınlığını ve yakınlarımın bana uzaklığını. İşte o zamanlarda öğrendim, insanın yaslanması gereken kişinin önce kendisi olduğunu. Geriye ne kaldı derseniz, büyük yorgunluklar, affı mümkün olmayan kırgınlıklar ve “keşke hiç tanımasaydım” diye geçmişin tozlu raflarına bıraktığım insanlar kaldı. Şimdilerde geriye dönüp her baktığımda, hiç kimseye muhtaç olmamanın ve tek başıma ayakta durmanın huzurunu yaşıyorum. İnsanları tanımak için, önce onları zamana bırakmak gerekiyormuş. Bu gerçeği de, yeni yeni anlıyorum. Evet, adım çoğu zaman geçimsize, tavırlarım ise çekilmeze çıkıyor. Ama hiç kimse, bu hale nasıl geldiğimi, neden böyle davrandığımı anlamıyor. Herkes son sahneye bakıyor. Ne yaparsın ki hayat böyle. Hayaller ayrı, gerçekler ise ayrı dünyalarda yaşıyor. Adına olgunluk diyor, adına yalnızlık, yaşanmışlık diyor ve her şeye zamanla alışıyor.
Şiir Antolojisi
GÜNÜN ŞİİRİ Cezmi Ersöz Gözlerimden Çok Yaramı Sevdim... Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar. Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne
z raporu - ocak `24
İlk kitabım çok sevdiğim bir yazar olan
Stefan Zweig
Stefan Zweig
'den
Amok Koşucusu
Amok Koşucusu
oldu bu yıl. Beni muhteşem derecede etkiledi diyemem fakat bir günde bitirilebilir, akıcı, tabii ki yazarın çok güzel psikolojik analizleriyle dolu keyifli bir kitaptı. Nitekim bu ayı yine aynı yazarın
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe Yolculuk
kitabıyla kapattım ki iki kitabın da ortak noktası, yazarın çok insani bir
Büşra Bilge

Büşra Bilge

@busraabilge
·
31 Aralık 2023 18:55
2024 OKUMA HEDEFİ
33/80 kitap - %41 tamamlandı
33 kitap okudu
80 kitap
6,9bin sayfa
11 inceleme
109 alıntı
5 günde 1 kitap okumalı.
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
Reklam
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
vitrin son rekatında normal zamanlarda ihlas suresi, mücahide ve mümine hissettiğim harika zamanlarda asr suresi, selam verdikten sonra Rabbime hüngür şakır ağlayacağım zamanlarda inşirah suresi okuyorum bunlar yazılı olmayan kurallar
Raif Efendi, son zamanlarda okuduğum karakterler içinde kendime en yakın hissettiğim kişiydi. Okurken fark etmeden her düşüncesine, her sözüne baş sallayarak onayladım onu. Geç tanıdığım için pişman ama daha da ertelemediğim için mutluyum.
Yokluğun Yanılgısı
Zaman geçtikçe yazma yeteneğimin köreldiğini hissediyorum. Yazdığım kelimelerin dil yapısına tam olarak uymadığını fark ediyorum. Uygun bir dille yazdığım yazıların bir çoğunun ise yapay durduğunu, sana dair hislerden uzak bir yapıyla kurulmuş olduğunu seziyorum. Belki de, ayrılığın vermiş olduğu bu derin çukurun ruhuma işlemesinden ötürü bu
130 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.