Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sonra bir yaz, bir kış gelir. Zaman kayar, umutlar ve bekleyişler sonbahar olur. Işıklar gölgelerce uzar, eşyalar konuşma yaşına basar, anılar bardak izi, belki kırmızı. Kitaplar arasında eski takvim yaprakları, gösterdiği sayılar göç edip gidenlerin yası. Tutunduğun sıcak bir el, kahve kokusuyla tütün karışımı bir koku bir an saçılan düşleri hayata bağlar. Dünya işleri, gecikmeler, koşturmacalar, heyecanlı bekleyişler, bir kaç gülümseme, saçındaki son hüznü dağıtan akşamın turuncu rengi...Usul usul suyun hafifliğinde bir sandaldır yürek. Her batış geceyi, her doğuş güneş sevinci... Işıl Işık
Uzun süre dışarıyı seyretti. Sonbahar yaprakları sarı, turuncu çizgiler çizerek ağır ağır düşüyordu. “Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden” dedi içinden.
Reklam
Çalıkuşu, bugün defterinin gözyaşlarından kirlenmiş sayfalarına dökülen sonbahar yaprakları içinde müebbeden ölüyor.
Sayfa 479Kitabı okudu
Birden Yusuf'un aklına ölüm düşüncesi gelir. Dışarıdaki meyve ağacına bakar. Bütün yaprakları dökülmüş, kupkuru dalları rüzgârda sallanmaktadır.
Bülbülün şarkısı sustu, sükûta büründü bahar, Gülün yaprakları düştü, vakit yine sonbahar..🍂
Kervan Yolcusu
Kervan Yolcusu
En nihayetinde içimizde tecelli eden şeyler, dışımızda ufalıp giden sonbahar yaprakları gibidir, vardır ama yok olacaktır, kıymetlidir ama değersizleşecektir.
Reklam
Yeni yazmakta olduğum romanımdan bir kaç alıntı
Parke taşları buz tutmuş, arnavut kaldırımlı yolda yürüyorum. Sokağın sarı loş ışıkları, yalnız gecede gözümü alıyor. Kendimden yarı emin yürüyorum klasik ayakkabımın sert topukları yere tak tak vururken, ayak uçlarım yavaş yavaş buz tutmuş uyuşmuş. Az evvel biraz dinleneyim dedim oturdum banka... Sokaklar bomboş, sonbahar rüzgarı esmeye başladı. Güz yaprakları yere düşerek hışırdıyor. O an karşıdan bir umutla bekledim fötr şapkasını takmış, paltosunu giyerek gelmiş Attila İlhan 'ı. Kız arkadaşımı anlatacaktım. Şiire döksün... O kız şiir olsun ki o zaman, okurum onu. Okur okur yeniden aşık olurum ...
Hayatının dönüm noktası olan, kalbini yeşerten, sana ümit veren o insanın yıprandığını, yorulduğunu görünce sonbahar yaprakları gibi dökülürmüş kalbinden hüzün. İşte o zaman anlarmış insan ne kadar değiştiğini, geliştiğini, hayatın o zamandan beri ona neler kattığını. Sonra içinde bir mutluluk oluşurmuş. İyi ki girmiş hayatıma dersiniz. İyi ki dokunmuş kalbime, iyi ki ümit vermiş, yeşertmiş kalbimi. Sonra sıcak bi tebessümle ayrılırsınız ordan. Bir daha ne zaman göreceğinizi bilmeden. [19.04.2024 - HK ]
Bütün ümitleri sonbahar yaprakları gibi ayaklarının dibine dökülmüştü..
Mis kokulu sevdiğimi alan TOPRAK
Gölgeler ah içime düşen sancım Sonbahar çökmüş bedenlerimize Yolun neresindeyiz ah kardeşim Gazel yaprakları arasında geziniyorum Yeşillik ne mümkün kalmamış Bedenler kuru otlar gibi Kırılgan cansız ve zayıf
Reklam
İnsan ömrü dört mevsimi içinde barındırır. Şöyle ki: Umutlarımız ve beklentilerimiz bahar yağmuruyla sulanıp yeşerirken yaşadığımız zorlukların sıcaklığı yüzümüze vurmaktadır. Hayallerimiz sonbahar yaprakları gibi dökülürken başımıza gelen musibet ve zorluklar kışın dondurucu soğukları gibi hayatımızı dondurmaktadır.
İşte böyle. Doğa sonbahara dönerken, benim de hem iç hem dış dünyama sonbahar geldi. Yapraklarım sararıyor, etraftaki ağaçların yaprakları çoktan döküldü.
Sayfa 77 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Günaydın :)
Baharlar yazlar geçer sonbahar gelir; Ömrümün yaprakları dökülür bir bir; Şarap iç, gam yeme, bak ne demiş bilge: Dünya dertleri zehir, şarap panzehir.
ama en çok seni özledim sevgilim sonbahar yaprakları düşmeye başladığı zaman
O halde, bir fincan çay içelim. Sessizlik olur, dışarıda esen rüzgâr işitilir, sonbahar yaprakları hışırdar ve uçuşur, kedi sıcak bir ışık içinde uyur. Ve her yudumda zaman iyice yücelir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.