Böylece yıkımlar bana düşünmeyi öğretti,
Zamanın gelip aşkımı götüreceğini.
Bu düşünce ölüm gibi, değiştiremez
Yalnızca ağlar, yitirmekten korktuğuna sahip olduğu için.
- Shakespeare 64.sone
Shakespeare'in "64.Sone" sinin sonundaki dört mısrada anlatılan düşünceyi alalım:
Böylece yıkımlar bana düşünmeyi öğretti,
Zamanın gelip aşkımı götüreceğini.
Bu düşünce ölüm gibi, değiştiremez
Yalnızca ağlar, yitirmekten korktuğuna sahip olduğu için.
Eğer toplumumuzun mantığını kabul etmek üzere yetiştirildiyseniz, sorarsınız: "Niçin aşkına 'sahip olduğu için ağlasın'? Niye aşkının keyfini çıkartmıyor?" Mantığımız bizi durmadan uymaya itiyor - deli bir dünyaya ve deli bir yaşama uymaya. Daha da kötüsü, kendimizi burada Shakespeare'in ifade ettiği deneyimin engin derinliklerini anlamaktan engellemiş oluyoruz.
Gördüm her şey bozulur, sonsuz sürüp gidemez
En sağlam devlet bile günün birinde çürür
Yıkımlar düşündürdü beni ister istemez
Er geç sevgilimi de zaman alıp götürür.
SHAKESPEARE, 64, sone"
Zamanın o hoyrat sillesini yiyince bir kere
Ne yüce çağlar devrilip toprak altında kalıyor, gördüm.
Yerle bir oluyor ihtişamlı kuleler bir bir
Yok olmaz denen tunç, kölesi oluyor azgın ölümün.
Gördüm ki, doymak bilmez okyanus, durup dinlenmeden
Toprak üstüne toprak alıyor kıyıların krallığından.
Böylece yıkımlar bana düşünmeyi öğretti,
Zamanın gelip aşkımı götüreceğini.
Bu düşünce ölüm gibi, değiştiremez
Yalnızca ağlar, yitirmekten korktuğuna sahip olduğun için.
Shakespeare, 64.Sone
Shakespeare’in “64.Sone” sinin sonundaki dört mısrada anlatılan düşünceyi alalım:
Böylece yıkımlar bana düşünmeyi öğretti,
Zamanın gelip aşkımı götüreceğini.
Bu düşünce ölüm gibi, değiştiremez
Yalnızca ağlar, yitirmekten korktuğuna sahip olduğu için.
Böylece yıkımlar bana düşünmeyi öğretti,
Zamanın gelip aşkımı götüreceğini.
Bu düşünce ölüm gibi, değiştiremez
Yalnızca ağlar, yitirmekten korktuğuna sahip olduğu için.
Gördüm anıtlarını nice görkemli çağın
Zamanın zalim eli yıkıp etmiş yerle bir,
Başları göğe değen kuleler darmadağın
Ve sonsuz tunç ölümün gazabına köledir;
Gördüm obur okyanus yenilgiye uğratmış
Keyfince hüküm süren heybetli kıyıları
Ve sert toprak kendine koca ummanı katmış,
Zarar kârı artırmış, kâr büyütmüş zararı;
Gördüm her şey bozulur, sonsuz sürüp gidemez,
En sağlam devlet bile günün birinde çürür,
Yıkımlar düşündürdü beni ister istemez:
Er geç sevgilimi de Zaman alıp götürür.
Bana ölüm gibidir yitmesinden korkarak
Hiçbir şey yapamayıp varlığına ağlamak.
Shakespeare'in "64. Sone"sinin sonundaki dört mısrada anlatılan düşünceyi alalım:
Böylece yıkımlar bana düşünmeyi öğretti,
Zamanın gelip aşkımı götüreceğini.
Bu düşünce ölüm gibi, değiştiremez,
Yalnızca ağlar, yitirmekten korktuğuna sahip olduğu için.
Eğer toplumumuzun mantığını kabul etmek üzere yetiştirildiyseniz, sorarsınız: "Niçin aşkına sahip olduğu için ağlasın? Niye aşkının keyfini çıkartmıyor?" Mantığımız bizi durmadan uymaya itiyor -deli bir dünyaya ve deli bir yaşama uymaya. Daha da kötüsü, kendimizi burada Shakespeare'in ifade ettiği deneyimin engin derinliklerini anlamaktan engellemiş oluyoruz.
Böyle yıkımlar bana düşmeyi öğretti,
Zamanın gelip aşkımı götüreceğini.
Bu düşünce, ölüm gibi, değiştiremez.
Yalnızca ağlar, yitirmekten korktuğuna sahip olduğu için.
"Shakespeare'in 64. Sone'sinin sonundaki dört mısrada...
Böylece yıkımlar bana düşünmeyi öğretti,
Zamanın gelip aşkımı götüreceğini.
Bu düşünce ölüm gibi, değiştiremez,
Yalnızca ağlar, yitirmekten korktuğuna sahip olduğu için."
Gördüm obur okyanus yenilgiye uğratmış
Keyfince hüküm süren heybetli kıyıları
Ve sert toprak kendine koca imkanı katmış,
Zarar kârı arttırmış, kâr büyütmüş, zararı;
Gördüm her şey bozulur, sonsuz sürüp gidemez,
Sayfa 64 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu