Dünyada üç milyar insanın günde 1 doların altında gelirle beslenmeye çalıştığı;
bir milyar insanın sağlıklı sudan yoksun olduğu ;
milyonlarca insanın kolayca önlenebilir hastalıklardan öldüğü acı gercegine sırtını döndü Dünya Sağlık Örgütü ...
Yüzünü döndüğü küresel şirketlerin kârı idi sadece ...
Kitap: Celal Bayar
Yazar : İsmet Bozdağ
Soner yalçın'ın beyaz Türklerin sırrı kitabından sonra okuduğum bu kitap celal bayar hayranı ismet Bozdağ'ın kaleminden çıkmış bir eser.
Celal Bayar'ın eğitim hayatı hakkında bilgi vermemesi hatta iki cümle ile geçiştirmesi beni Şüphelendirdi ama şahsım adına celal Bayar'ı daha yakından tanıma fırsatı buldum. Önem arzettiğini düşündüğüm iki nokta ise
1- celal Bayar'a karşı Atatürk'ün koruyucu tavrı
2- Devlet teşvikli özel girişimlerin bu denli faydalı olabileceğini celal Bayar'dan dinlemek.
İsmet İnönü'nün Başvekillikten çekilmesi sonucu Atatürk'ün isteği doğrultusunda başvekil vekili olan Celal Bayar'ın ülke adına gayet faydalı işler yaptığını ve 1960 darbesine kadar ülke siyasetinde etkili bir isim olduğunu söyleyebiliriz. Yazarın ismet inönü ile şahsi yahut fikri olarak bir sıkıntısı olduğu belli çünkü eleştirmekten hiç geri durmamış. Gayet keyif alarak ve severek okudum tüm kitap severlere tavsiyemdir.
Kitapta yer verdiği bilgileri nereden edindiğine dair, birkaç bilgi hariç kaynakçası yok. Bu da benim için kitabı ciddiye alma noktasında önemli. Kendi yorumları dışında çok fazla durumdan bahsetmiş ama kaynak olmayınca acaba dedirtiyor ister istemez. Bir de son kısımda Hrant Dink'in sözde ermeni soykırımını desteklemediğine dair açıklamalar yapmış ancak; bizzat Dink'in yazısını örnek vermiş ve bu yazıda " Ermeniler zamanında başka milletlere kandılar ve istekleri yerine getirilmedi bu da bir milletin kökünün kazınmasında etkili oldu" şeklinde bir açıklaması var. Herhalde ben okuduğumu yanlış anlıyorum ama bu yazı Dink'in pekâla soykırım yapıldığını kabul ettiğini göstermez mi?
Okunur mu okunur, en azından böyle de olabilir mi deriz ama bunları "hangi kaynaktan öğrendin kardeşim?" de deriz.
Galat-ı MeşhurSoner Yalçın · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016893 okunma
"Hasta yoktur, hatalık vardır" diyen "endüstriyel tıp"...
"Hastalık yoktur, hasta vardır" diyen "tamamlayıcı tıp"...
Yani... Önceden hasta, hastalığın bir öznesi olarak görülürken, "endüstriyel tıp" ile artık hastalık özne durumuna geçirildi!
....
1 litre kola üretmek için 2,5 litre tatlı su kullanıyordu.
....
Suyun yüzde 40'ını meşrubat üretiminde kullanırken yüzde 60'ını yıkama ve diğer alanlarda kullanıyordu.
Coca-Cola sanki kimi ülkelerin tatlı su kaynaklarını bitirmek için yatırımlarını buralara kaydırıyordu.
Hindistan Dünya nüfusunun %17'sine sahipken tatlı su kaynaklarının %4'üne sahipti. Çin'de bu rakamlar %20 ile %7 idi.
Ve Coca Cola'nın Hindistan'da 59 Çin'de 43 fabrikası var.