"Hayır" dedi. "Bırakmam..."
Sonra, onun, bir başkasının kolları arasında bulunacağını düşünerek, kalbinde müthiş bir kıskançlık duydu. Ve birden her şeye karar vererek, gözleri dumanlandı.
... O mukaddes ses:
"Öldür..." diyordu.
Ey zâlim mazlumluğum, çaresiz öfkemin nüvesi
Ey zâlimlikten daha zâlim vicdanım
Coğrafyamın kaderi ey esmer bakışlarım
Ey derya içre susuz dudak
Küflü demir
Kör bıçak
İşte boynum ve işte sunak...
Ve bulunmayacak devr-i âlemde sen kadar kimsesiz
Ardı sıra depremlerle kucaklaşan,
İhtilâl koşusunda acını hep en katranlısını tufanların en dinmezini sahiplenen
Bulunmayacak devr-i âlemde sen gibi,
senin gibi...