Annemin kütüphanesinden -aynı zamanda tavsiye de edilmişti- okumaya başladığım ilk Tarık Tufan kitabı..Bir hızlı tren yolculuğunda başladım corona virüsün ülkemizde görüldüğü ilk günlerdi. İlk 2 hikayeden sonra, anladım ki bir roman değil, hikayelerden oluşuyor bu kitap..Roman değil diyorum ama her hikaye bir roman, bir film tadında, her biri de 3. sayfa haberlerine konu olacak şekilde acıklı sonla biten cinsten..Bir hikaye sonunda tam da mutlu sonla bitecek derken yazarın kendisi şöyle diyor zaten: ''mevzu hikaye olsa burada biterdi zaten ama bitmedi, 3 sene sonra ayrıldılar..''/syf:112
Anlatımı çok yalın, çok samimi, sürükleyici..İnsan bu kadar acı dolu hikayeler aynı insanın etrafında nasıl toplanır diye düşünüyor; gerçeklik payını henüz anlayabilmiş değilim hala tüm anlatılanların, ama hayal gücü olmadan yazar olunmaz derim hep..elbette tavsiye ediyorum, diğer kitaplarının da okuyucusu olacağım Tarık Tufan'ın..