"Sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun güneş hala tepede. Yıllardır kurduğun cümleyi, bilmem kaçıncı kez yeniden kuruyorsun. Ne yapalım, kısmet değilmiş..."
"Gurur duyduğu, çok mutlu olduğu, kendini iyi hissettiği dönem hangisiydi ?" - Merhametli bir gülümsemeyle, "Akıldan yoksun o, oğlum !" dedi, "kendini bilmediği dönemi kastediyor, o dönemle hep gurur duyar, tımarhanede olduğu dönemde kendinden bihaberdi." O an yıldırım çarpmış gibi oldum, kadının eline biraz para sıkıştırıp aceleyle oradan ayrıldım." ... "Ulu Tanrım ! Ya akılları başlarında değilken ya da akıllarını kaybettikten sonra mı mutlu olmaktır insanların yazgısı !" ... "Kraliçene çiçek toplamak için ümitle dışarıya çıkıyorsun - hem de kışın ortasında - bir tane bile bulamadığın için üzüntü duyuyorsun ve niçin bir tane bile bulamadığını kavrayamıyorsun." ... "Birleşik Devletler paranı verse, çok farklı biri olacağını sanıyorsun. Mutluluğunun eksikliğini dünyevi bir nedene bağlayabilen aziz mahluk ! Hissetmiyorsun, felaketinin paramparça kalbinde, bozulmuş aklında yattığını hissetmiyorsun, dünyanın bütün kralları bir araya gelse bile sana yardım edemez."
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Beynin Çatı Katını Keşfetmek: Yaratıcılığın ve Hayal Gücünün Değeri Genç bir avukat olan John Hector McFarlane, bir sabah gözünü açıyor ve bütün dünyasını altüst olmuş halde buluyor. Bir gecede, yerel bir inşaatçının cinayetinde baş şüpheliye dönüşmüş. Aleyhindeki deliller o kadar kuvvetli ki, yaka paça Scotland Yard'a götürülmeden önce bir an
Sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun güneş hâlâ tepede. Yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun: "Ne yapalım, kısmet değilmiş..." . . #FısıldayanŞair 📜 Sabahattin Ali
Sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun güneş halâ tepede. Bir cigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kullanıyorsun: "Napalım, kısmet değilmiş..."
Mutfak bu kattaydı ve aralık olan kapının önünden geçerken, bakışlarla birbirlerine aktarılan düşünceleri Aha ve Oho gibi kaba sembollerle kabaca yeniden üretilen hizmetçiler tarafından gözlemleniyorlardı. Kaçınılmaz olanı takdir etmelerini, kaçınılmaz olanın önceden bilinmesini ve tam anlayış ve onaylarını temsil ediyordu ve
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.