Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kibir kaç çeşittir ?
Kibir, kendini başkasından üstün görmektir. Yapıldığı yerlere göre üçe ayrılır: 1- Allahü teâlâya karşı kibirdir: Kibrin en kötüsü budur. Nemrud, Firavun böyle idi. İlahlık iddiasında bulundular. Bazı dinsizler de imanı, ibadeti, namaz kılmayı aşağılık, gericilik sanarak kibirlenirler. Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Büyüklenerek bana ibadet
Unutmayalım
•Kişinin izni alınmadan, telefon numarası bir başkasına verilmez. •Acil bir durum olmadığı sürece, saat 21:00 den sonra kimse aranmaz. •Yeni tanıdığın bir insana “sen” diye hitap etmemelisin, yerli yersiz gereksiz samimiyet, hitap, espri, eleştiri, argo vs yapmamalısın •Ailen dışında kimseyi uygunluğunu sormadan görüntülü aramamalısın •Whatapp uygulamasında mesajlaşmak bedava diye bir cümleyi atomlarına ayırıp 18 mesaj şeklinde atmamalısın. Mesajlaşman uzun sürecekse, telefonunu sessize almalısın •Biri aramana dönmüyorsa, beklemeli ve üst üste taciz eder gibi aramaya devam etmemelisin •Atılan mesajlara elinde telefon anında yanıt beklememelisin, trip atmamalısın •Sosyal medya bir insanla ilgili “kişilik fikri oluşturma-ruh halini anlama-ekonomik durum tespit” yeri değildir. Yani sosyal medyayı ölçü almamalısın. Tek mesajına bakarak analiz yapmamalısın. •Ziyarete gittiğin yerlerde küçük bir hediye ya da ikramla gitmelisin •Tevazu gösteriyor, içten davranıyor diye karşındakine dilediğin gibi davranmaman gerektiğini bilmelisin. •Randevularına geç kalmamalısın. •Sana verilen bir görevi-ricayı yerine getirmeli kimseyi bilgi almak-sonuç görmek için peşinden koşturmamalısın. •Köklü bir ilişkinin, samimiyetinin, dostluğun olmadığı birine sitemler etmemelisin. •Herkesten aynı inceliği beklememeli ve insanları düşünceli olmaya davet etmemelisin. Çünkü, nezaket her yerde çiçek açmaz. •Dürüstlük ile dangalaklık, samimiyetle patavatsızlık başka şeylerdir iyi ayırt etmelisin. •Nezaket, adab, saygı, terbiye...Bir insanın olmazsa olmazıdır, unutma!
Reklam
Bende bir tevazu hastalığı varmış bir aydınlanma yaşadım. Ama atalarımızın hakkını vermek lazım ki fazla tevazunun sonu da vasat insandan akıl dinlemeye çıkıyor. Bunun üniversitede ortaya çıktığını düşünüyorum. İnsan belli bir standartın üstünde yetiştirilince ve başka türlüsünü bilmeyince dışlanabiliyor. Özellikle maddi durumu iyi olan kişiler
İnsan
İnsan… İnsan nedir sorarım size? İnsanı insan yapan şey nedir? Vicdan yoksa insan olur mu? Kalp körse, gözler görse ne olur. Dil yanlışa dönüyorsa, doğru sözün ne değeri kalır. Hırs bürümüş tüm nefisleri. Kalpler katı, bedenler buz, sözler anlamsız. Dertle dertlenmeyi unutmuş zihinler. İnsan-ı Kâmil şûrunu kaybetmiş bir beden. Ruh, çığlık
Libido Nedir? Libido, ilk defa Sigmoud Freud’un bir öğrencisi tarafından kullanılan bir kelimedir. Freud’a göre libido, yaşam içgüdüsü, enerjisidir. Çoğalmayı, üremeyi dolayısıyla cinsel dürtüleri teşvik eder. Türk Dil Kurumu’na göre libido ‘İnsanın davranışlarının temelini oluşturan cinsel içgüdü’dür. Tıbbi literatürde libido, cinsel arzu
Ana-Babanın Evladı Üzerindeki 80 Hakkı
İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir. Bedenle olan hakları: 01- Hizmet ederek rızalarını almak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Ana-babasına hizmet edenin
Reklam
⁠●⁠ Rivayete göre Hatem-ül Asam'a (R.A.) namazı nasıl kıldığı hakkında soru soruldu, o da şöyle cevap verdi: «Namaz vakti girince güzelcene abdest alır, namaz kılacağım yere varırım. Azalarım verine otursun diye önce bir müddet otururum. Sonra kalkar, kaşlarımın arasında Kabe ,ayaklarımın altında Sırat Köpsüsü , sağımda cennet , solumda cehennem , arkamda ölüm meleği olan Azrail varmış gibi farzederek ve kılacağım son namazmış gibi kabul ederek korku ve ümid arası bir ruh hali içinde usulüne uygun bir tekbir alarak namaza dururum.» Düzenli bir şekilde «Fatiha» ve «zammı sure» okurum, tevazu içinde rukûa vararak huşu içinde secdeye kapanırım. Sonra sol ayağımın dışını yere, sağ ayağımı baş parmak üzere dikerek bağdaş kurar, otururum, bu yaptıklarıma ihlas halini katarım. Sonunda «kıldığım namaz acaba kabul oldu mu, yoksa olmadı mı?» bilemem.
Kalplerin Keşfi
Kalplerin Keşfi
İmam Gazali
İmam Gazali
Hifâ Hatun (ra) Medine-i Münevvere’de güzelliği, zenginliği ve ahlakıyla ün salmış, samimi bir Müslümandır. Peygamber Efendimize (asm) çok bağlı, her söylediğini yapan takva sahibi bahtiyarlardandır. Bir gün Peygamberimizin (asm) huzuruna gelerek, “Ey Allah’ın Resulü! Beni Cennete götürecek bir iş, amel öğret.” dedi.     Bu arzu ve isteği üzerine
#alıntı
Peçe süs değildir. Onu zînet kastıyla takan ve peçeyle süslenen herkes, Rabb’inden ittikâ ederek yüzünü örten Mu’min kadınların örtüsüne halel söz gelmesinde sebeb olmuştur. Onu bakışlarını süslemek için takanlar, yahut farklı tarzlar edinerek yüzü örtmenin -ve esâsında hicâbın- maksadını saptıranlar, bu ibâdetin kadrinin düşürülmesinde rol
İbrahim bin Edhem (rah.) anlattı: Beytü’l-Makdis’e (Kudüs’e) gitmek üzere yola çıkmıştım. Evliyâdan olduğunu anladığım yedi zâta tesadüf ettim. Onlara, “Bana bazı nasihatlerde bulunun, umulur ki onlardan istifade ederim.” dedim. “Allâhü Teâlâ’dan başkasından bir şey umma! Allâhü Teâlâ’dan başkasından da korkma!” dediler. Ben, “Allah, size rahmetiyle muamele eylesin, nasihatinizi artırın.” dedim. “Sevdiğin kimseleri, sırf Allah için sev. Buğzettiklerine de sırf Allah rızâsı için buğzet.” dediler. “Allah, size rahmetiyle muamele eylesin, nasihatinizi artırın.” dedim. “Yalnız iken gözyaşları içinde devamlı Cenâb-ı Hakk’a dua, tazarru ve ilticâ ile meşgul ol. Her nerede bulunursan bulun, tevâzu içinde ol. Müslümanlara dâima merhametli davran, onlardan, hayırlı nasihatlerini eksik etme!” “Allah, size rahmetiyle muamele eylesin, nasihatinizi artırın.” dedim. “Allâh’ım, bizi, senin zikrinden alıkoyan şu zâttan kurtar, bunca nasihat, hâlâ ona kâfi gelmiyor!” diye ilticâ ettiler. Sonra bir anda gözden kayboldular, nereye gittiler bilemedim. Ancak nasihatlerinden çok istifade ettim.
Reklam
FAYDALI NASİHATLER
İbrahim bin Edhem (rah.) anlattı: Beytü’l-Makdis’e (Kudüs’e) gitmek üzere yola çıkmıştım. Evliyâdan olduğunu anladığım yedi zâta tesadüf ettim. Onlara, “Bana bazı nasihatlerde bulunun, umulur ki onlardan istifade ederim.” dedim. “Allâhü Teâlâ’dan başkasından bir şey umma! Allâhü Teâlâ’dan başkasından da korkma!” dediler. Ben, “Allah, size rahmetiyle muamele eylesin, nasihatinizi artırın.” dedim. “Sevdiğin kimseleri, sırf Allah için sev. Buğzettiklerine de sırf Allah rızâsı için buğzet.” dediler. “Allah, size rahmetiyle muamele eylesin, nasihatinizi artırın.” dedim. “Yalnız iken gözyaşları içinde devamlı Cenâb-ı Hakk’a dua, tazarru ve ilticâ ile meşgul ol. Her nerede bulunursan bulun, tevâzu içinde ol. Müslümanlara dâima merhametli davran, onlardan, hayırlı nasihatlerini eksik etme!” “Allah, size rahmetiyle muamele eylesin, nasihatinizi artırın.” dedim. “Allâh’ım, bizi, senin zikrinden alıkoyan şu zâttan kurtar, bunca nasihat, hâlâ ona kâfi gelmiyor!” diye ilticâ ettiler. Sonra bir anda gözden kayboldular, nereye gittiler bilemedim. Ancak nasihatlerinden çok istifade ettim.
564 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.