General MacArthur Ameraki Birleşik Devletleri’nin Ordu Komutanı 2.Dünya Savaşında Müttefiklerin Pasifik ordusunu komuta etmiş, Kore savaşında Birleşmiş milletler komutanlığı yapmış.Ve Atatürk hakkında 1938 yılında kendisinin en zor, en problemli, en buhranlı döneminde birden canı çok sıkılır ve yanında duran yüz yirmiden fazla kişiye dönerek “Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal’i görmek için neler vermezdim”. İşte Türk insanı tarafından yukarıdaki sözü nedeniyle tanıdığımız Amerikan General’in duası: —Allahım bana bir oğul ,nasip et ki, zayıf olduğu anı bilecek kadar kuvvetli, korktuğu zaman kendini bulabilecek kadar cesur, şerefli bir yenilgide gururlu ve eğilmeyen, lakin zaferde yumuşak ve alçak gönüllü olsun. Bana bir oğul nasip et ki, arzuları fiillerinin yerini almasın, seni tanısın ve bilginin temel taşının kendini tanımak olduğunu kavrasın.Onu kolaylık ve rahatlık yolunda değil,güçlükler ve mücadeleler yolundan gönder ki, fırtınada ayakta kalmayı öğrensin. Bunu başaramayanlara da şefkatli olsun. Kalbi temiz bir oğul nasip et, gayesi yüksek olsun.Başkalarını idare etmeden önce kendini idare edebilsin.Gülmeyi bilsin ama ağlamayı da asla unutmasın. Bu vasıflara kavuştuktan sonra da dua ederim; hayatın esprilerine karşı o kadar yeterli duygusu olsun ki; ciddi olmakla birlikte kendini fazla ciddiye almasın; ona tevazu ver ki daima büyüklüğün sadeliğini, açık fikirliliğin hikmetini , gerçek kuvvetin tevazuunu anlasın. O zaman ben, babası ”Boşuna yaşamamışım'' diye cüret edebileyim.
Romantizm XX. asrın en büyük romantik şairlerinden biri Alfred de Musset, bir tanıdığına Şöyle bir cevap verir: “-Romantizm, muhakkak ki, ne ölçüleri küçümsemek, ne komikle trajiği birleştirmek, ne de söyleyebileceğimiz başka bir şeydir. Kelebeğin kanadını nafile yere tutarsınız. Parmaklarınız arasında onu renklendiren toz kalır. Romantizm,
Reklam
BİR DAHA tevazu severdi,kaynatıp taşırdılar girdi hırs ambarına,çıkamadı bir daha.... haramla yağladılar ,kibirle pişirdiler bulanık gölettiler,akamadı bir daha....
http://www.siirperisi.net/siir.asp?siir=4133
Dilencilerin kucağındaki bebekler neden sürekli uyur? Metro istasyonu yakınında yaşı tam olarak belli olmayan bir kadın oturuyor. Kadının saçı karışık ve kirli, başını kederli bir şekilde öne eğmiş. Yanında bir çanta duruyor. İnsanlar çantaya para atıyor. Kadının kucağında uyuyan iki yaşında bir bebek var. Bebek, kirli bir şapka ve kirli
Alafrangalık hali malum ya! Herkese tevazu göstermeye, herkesin yüzüne gülmeye insan mecburdur. ( ...) Gerçi eski kafalı kişiler, sonra arkasından sövüp sayacağı bir adamın yüzüne karşı böyle nezaket göstermeyi kendilerinin dava ettikleri mertliğe uygun bulmazlar ise de alafranga olanlar dahi mertlik adeta ahmaklıktan ibarettir diye hükmederler.
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı oldukça beğendim. Okumadan önce yazarı hakkında yaptığım araştırmalarda hep kendisinin Peygamberimiz (SallAllahu aleyhi ve sellem) hakkında kitaplar yazdığını ve alanında ciddi mânâda rağbet gördüğünü öğrendim. Kitabı açıp içindekilerden istifade etmeye başladığım zamansa aldığı takdirleri hakettiğini gördüm. Kitap Peygamber Efendimiz
Muhammedi Ahlak
Muhammedi AhlakMevlana Şibli Numani · Timaş Yayınları · 201439 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.