Geceyarısı, karanlık bir bozkırda
Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım
içinde onca insan, içinde dünya...
Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum
Ve bilmeyen sonsuzluk nedir,
Haklı olan kim bu kargaşada?
Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir
Ucu bucağı olmayan bu çığlıgın
Ortasında nasıl barışılabilir?
Anlamak isterim, hangi yasa
Bir
“ Keder fark edildiği zaman azaltılabilir,yumuşatılabilir,saklanabilir.Oysa keder çalıların arkasına gizlenmeyi çok sever.Olmadık yerden fırlamaya,sizi ürkütmeye,sizinle alay etmeye,normalliğinizi bozmaya bayılır.Keder uyumanıza izin verir ki,o şaşırtıcı etkiyi derinden yapabilsin”
Doktor Marc Seidman gözlerini açtığında nerede olduğunu bilmez
KİTAP TAVSİYEM
"Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu"
ALINTILAR
_"İyi olan şey unutulmaz, seni unutmayacağım...
_Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki
Başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin.
Sonrası sonsuz karanlık.
İşler bir kere kötüye gitmeye başladı mı durduramazsın. Ardı arkası kesilmez, dibe battıkça batarsın.
Hani derler ya; bir kere insanın ters gitmesin işi, muhallebi yerken kırılır dişi. O misal...
Bir noktadan sonra her şeyin normale dönmesi için değilde, işlerin bundan daha kötüye gitmemesini umarsın. Bir çare, bir çıkış yolu ararsın kendine. Ama tüm bu aramalar boşunadır. Ne sesini duyan biri vardır etrafında, ne de çaresizliğini gören.
Tek başınasındır bu hayatta.
Aldığın hiçbir karar tatmin etmez, seçtiğin tüm yollar çıkmaz sokaklara götürür seni. Hikayenin bittiğini düşünürsün, sonra nefes aldığını fark edersin. Ve aldığın her nefes, seni hayatta tutacak olan bir umuda dönüşür..
Her kaybedişte yeniden başlarsın.
Daha da güçlenerek başlarsın.
Ve daha da hızlanarak dibe batarsın.
En dibe batarsın.
Başın döner, gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin.
Sonrası, sonrası sonsuz karanlık...