Tek yıldız kalmayacak gecede.
Gece kalmayacak.
Ben ölürken dayanılmaz evren de
tüm varlığıyla ölecek benimle,
Sileceğim piramitleri, madalyaları,
Kıtaları ve yüzleri.
Sileceğim geçmişin birikimini.
Toz edeceğim tarihi, tozu toz.
Son günbatımını seyrediyorum şimdi.
Son kuşu dinliyorum.
Kimseye hiçbir şey bırakmıyorum.
Gece türbende mehtap ve yıldızlar
Sana gökteki bir çocuk gibi ninni hediye ederken
Bakilikten hisse alan ruhum gıpta eyler mezarının toprağına
Şimdi düştüm kanadındaki tüyün gölgesine, beni affet
Tertemiz mezarını ıslatan hicran gözyaşları
Söndürür belki aşkımın kuduran, yürek darlığı veren taşkınlıklarını
Seni kalbimde saklı açık heyecanlarla sıkmadım bir gün
Lakin ey gülüşünün ışığı kaybolan
Sana kalbimin bir yadigârı olan sarı, solmuş, kırılmış, ölgün
Bir gül hayatının en son deminde
Kalbinin son titreyişiydi
Şimdi ebedi bir gölge, şimdi sonsuz bir uzun gece
Yuvanda arkadaşındır, ah!
…