Herkes eninde sonunda her şeyiyle ölüme doğru yol aldığına göre,
Reklam
“Bir yandan da, ne kadar çok şey birikmiş, diye geçiriyordum içimden; ne kadar çok şey birikmiş...”
“O zamanlar, birlikte hafta sonu gezilerine çıkar, konuşa konuşa kentin bir ucundan bir ucuna yürür, o kitapçı senin bu kitapçı benim, bıkıp usanmadan saatlerce dolaşırdık.”
“birbirimize, yalnızca görüntülerimizle bağlanıyoruz. Birbirini görmeyen görüntülerimizle.”
“ve ben alnımı cama dayamış, o karanlığa bakıyordum; yeryüzünün, yeryüzündeki insanların, ağaçların ve böceklerin karanlığına...”
Reklam
Üstelik, insana kendi yaşamı bile büyük geliyor kimi zaman; ne yapsa, kimi sevse, kimlerce sevilse, hangi işlerle uğraşsa ve nerelerde gezip dolaşsa, bir türlü dolduramıyor. Her şeye karşın, ele geçirilemeyen derin boşluklar kalıyor önümüzde arkamızda
"İnsan bazı şeyleri şaşırmaya mahkûmdur"
Sayfa 201Kitabı okudu
İnsan yeryüzünün en bağımlı yaratığı..
Sayfa 197Kitabı okudu
"Ölüm ölen için değil, geride kalanlar için"
Sayfa 185Kitabı okudu
Reklam
"yaşamın büyük bölümü düşünülmeyen şeylerden oluşur"
Sayfa 179Kitabı okudu
Uyumayan yanlızca bendim, bende huzursuz olandı ya da, bende bekleyip bende özleyendi..
Sayfa 160Kitabı okudu
Öyleyse insan, doğa ile karşılaştırılınca nedir? " Sonsuzluğa kıyasla bir hiç, hiçe kıyasla bir bütün, her şey ile hiçlik arasında bir orta nokta, her iki ucu anlamakta sınırsız bir şekilde uzakta; şeylerin sonu ve ilkeleri nüfuz edilmeyecek bir gizem içinde ondan, ulaşılmaz bir biçimde gizlenmiş. İçinden çıktığı hiçliği ve içinde kuşatıldığı sonsuzu anlamaktan eşit ölçüde aciz."
Ama, insan güzelliğin karşısında onun hangi çirkinlikten doğduğunu düşünmezdi ki,düşünse,güzelliğin büyüsü bozulurdu zaten.
Sayfa 136Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.