Günaydın
"Günaydın sabah sevinci, uykulu gamze, kuyuların rüyası... günaydın zamanın tanrısı, ağzımda harflenen sonsuzluk, yürüdüğüm gökyüzü... günaydın bulut türküsü, el çırpan ağaçlar..."
Edep her türlü davanın üzerindedir. Ve insan ancak dili kadar edeplidir.
Sayfa 272Kitabı okudu
Reklam
Şaşırdım kaldım işte bilmem ki nemsin Bazan kız kardeşimsin bazan öpöz annemsin Sultanımsın susunca konuşunca kölemsin Eksilmeyen çilemsin Orada ufuk çizgim burada yanım yöremsin Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin Çaresizim çaremsin Şaşırdım kaldım işte bilmem ki nemsin
Bir gün baksam ki gelmişsin... Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yâr. Gözlerinde bir bitmez, bir tükenmez güzellik Saçlarında ilkbahar... Bir gün baksam ki gelmişsin... Gülüşünde taze serin bir rüzgar Ellerin yine eskisi kadar güzel Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar... Bir gün baksam ki gelmişsin... Hasretin içimde sonsuzluk kadar. Şaşırmış kalmışım birdenbire çaresiz. Dökülmüş yüreğime gökyüzünden yıldızlar. Bir gün baksam ki gelmişsin... Ne yüzünde bir gölge, ne dilinde sitem var. Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüşüm Benim olmuş dünyalar...
Hasretin alev alev içime bir ân düştü Değisti hayal köşküm, gözümde viran düştü Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü
Biraz daha güzellik...
Azıcık dingin bir zaman... azıcık dingin bir sevgi... azıcık dingin bir söz. Azıcık içimize baksak orada bize gülümse­yen sonsuz bir dünya. “Evrimin altın anahtarı çeşitlenmeden yanadır" sözünü, "yazının altın anahtarı çeşitlenmeden ya­nadır" diye okumanın zamanı geçip gitmektedir. Ey harflerden yapılmış sonsuzluk... kalbine ölümün nişanı düşen herkes bir gün eşiğinde durup, "biraz daha güzellik" diyecek sana...
Sayfa 87 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.