~ Günün birinde bir canavara dönüşsem ve tek tek hepsini öldürsem , sürünün hepsini boğazladıktan sonra ancak işin farkına varırlardı. Çünkü bana inanıyorlar ve artık kendi içgüdülerine güvenmiyorlar. Bu böyle , çünkü onları otlağa ben götürüyorum. / 22 ~ Bir düşü gerçekleştirme olasılığı yaşamı ilginçleştiriyor. / 27 ~ ... Her zaman aynı
Can YayınlarıKitabı okudu
Aşk Risalesi
Dirilmek yeniden  Yerin uyanması gibi kımıldaması gibi toprağın  Bulutları yarması gibi gün ışığının  Yağmurun ansızın boşanması  Binlerce kuşun bir anda parlaması havalanması  Erimesi gibi karların ve buzulların  Patlaması gibi dal uçlarında tomurcukların     Dirilmek yeniden  Yüzyıl süren bir berzahtan geçmişiz gibi  Kandan kinden
Sayfa 101 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Hayatın anlamı bir sorunun çözümü değil, belli bir şekilde yaşama meselesidir. Metafizik değil, etik bir meseledir. Hayattan ayrı değil, yaşamayı, yani onun belli bir niteliğini, derinliğini, bereketini ve yoğunluğunu değerli kılan bir şeydir. Bu manada hayatın anlamı, belli bir şekilde görülen hayatın ta kendisidir. "Hayatın anlamı"
Sayfa 125 - AyrıntıKitabı okudu
"Seninle geçirdigim zamana bicecek paha yok. Birbiri- mizde dogrulanan yanlislarimiza da. Filmin tam ortasinda hayata dahi sifirdan baslama hissine 'iste bu oldu!' diyece- gim bir tarif yok. Demem o ki; bir tek seni oldurabiliyorum içimde, bir tek seninle tamamim. Nazim bir sana geçsin, dalim bir seninle kirilsin, içim bir seninle
Sayfa 323 - PanamaKitabı okudu
Hayal etmek, yaratmak, yalnız ve zihinsel bir hayat yaşamak, kendini adamak gibi derin ihtiyaçları artık doyurulmadıkları için onu mutsuz ettikleri ve sosyetede mutluluğun soluk bir gölgesini bile bulmasını engelledikleri halde artık fazlasıyla körelmişlerdi; onu hayatını değiştirmeye, sosyeteden vazgeçip esas kaderini gerçekleştirmeye zorlayacak kadar buyurgan değillerdi. Sonsuzluk için yaratılmış ve giderek neredeyse hiçliğe hapsolan bir hayatın şaşaalı ve kasvetli manzarasını sunmaya devam ediyordu; gerçek kılabilecekken günbegün uzaklaştığı soylu kaderin hüzünlü gölgeleri kalmıştı sadece geriye. Yüreğini kabaran dalgalar gibi yıkayabilecek, bir sosyete yüreğini tıkayan bütün insani eşitsizlikleri ortadan kaldırabilecek kapsamlı bir iyilikseverlik eylemi bencilliğin, beğenilme arzusunun ve hırsın binbir mendireği tarafından durduruluyordu. İyilik artık ancak bir seçkinlik göstergesi olarak hoşuna gidiyordu. Yine de para, hatta emek ve zaman harcayarak iyilikseverlik yapabilirdi,
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
Reklam
Dediler ki, Yaratılış ve Yokoluş tanrıları hiçliğin yegane sahibiydi. Kaos ise zaman tanrısı... Kaos zamanı çağırdı. Yer ve gök birbirinden ayrıldı. Hiçbir şeyin ayırt edilemediği karanlık bir boşluk. Karanlığa ışık bahşedildi, güneş göğe yerleştirildi. Karanlık güneşe örtüldü, yıldızlar yerine tayin edildi. Gece gündüzü, zaman günleri
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şeytanin Hz. Adem'i nasıl aldattığını bize anlatırken şeytanın insan kalbine nasıl sızdığını gayet beliğ bir uslûp ve parlak bir tasvirle özetlemekte-dir. Yüce Allah, şeytanın aldatmasını tek bir cümle ile anlatmaktadır. Şeytan, Hz. Adem'e şöyle demişti: "Ey Adem! Sana sonsuzluk ağacını ve tükenmez bir zenginliği göstereyim mi?" (Tâhâ 120) O halde insan dünyada iki şey istiyor: Son bulmayan ebedî bir hayat, bir de tükenmeyen mal mülk. Ölmeden ebedi yaşamak istiyor. Bir de nefsin istediği lüks bir hayat için mal ve mülk istiyor. Dilediğince harcasın ama malı eksik olmasın. Geçen yıllar ömründen birşey eksiltmesin, daima genç kalsın. Bitmez tükenmez hazineleri olsun. İşte şeytan da bu noktadan hareket ederek Hz. Adem'e sızabildi. İnsanın kendisi için uydurup taptığı bütün tanrılar ya onlara mal ve şöhret kazandıracaklar ümidiyle onlara tapınışlardır veya ölümlerine sebep olacak bir hastalıklarını defetsinler diye tapınışlardır.
Sayfa 165Kitabı okudu
Kira uçurumun kenarında yatıp gökyüzüne baktı. Beyaz ve hareketsiz eli aşağıya doğru sarkmıştı. Küçük kızıl damlalar ağır ağır karda yayılıyorlar, uçuruma doğru süzülüyorlardı. Kira, gülümsedi. Ölmek üzere olduğunu biliyordu. Fakat bunun da önemi yoktu artık. Hiç bir kelimenin anlatamayacağı bir şeyi öğrendiğini şimdi anlıyordu. Hep beklemişti. Sanki bu anı daha önce yaşamış ve hissetmişti. Şimdi bunun farkına varmış, sessiz bir ilahi gibi duymuştu. Bunu karlara damlayan kanların aktığı delikten çok daha derinde bir yerde hissetmişti. Bir an ya da bir sonsuzluk... Bu neyi değiştirirdi? Yenilemeyen hayat vardı ve olabilirdi. Kira, son defa gülümsedi. Pek çok şey olabilirdi. Kira bunun için gülüyordu.
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.